anlasilmasi zor

165 6 8
                                    

Not: vote ve yorumlar az oldugu icin bitirmeyi dusunuyorum. Bu güne kadar okudugunuz icin cok tesekkurler... ayrica ilk smutimi yazdim. Umarim begenirsiniz. Keyifli okumalar

Blaine:

Kurt yanimda yatiyordu. Kapali gozleri ve dudaginin kenarindaki gulumsemeyle tanricalara benziyordu. Dagilmis saclarini geriye itip alnini optum. İlk kez Kurt'le ve herhangi biriyle bu kadar yakinlasmistim. Bu his en basta beni rahatsiz etse de sonrasinda garip bir rahatlama yasamistim. Basimi Kurt'un omzuna yaslayip gozlerimi kapadim. Kollarini bana doladi.

'Uyumadin mi sen?'

Yuzunu bana dondu ve gozlerini acip bakti.

'Uyuyamam ki.'

'Neden?'

'Bu anin tadini cikarmak istiyorum.'

Gulumsedim ve donup kasli gogsunu optum.

'Artik hep burda olacagim. Yani bu anlarimizin tadini cikarmak icin bol bol zamanimiz olacak.'

Saclarimi oksarken uyumamak icin savasiyordum.

'Blaine?'

'Efendim?'

Saclarimi oksamaya devam ediyordu ama gerildigini hissedebiliyordum.

'Dream'le yattin mi?'

Dogrulup ona baktim.

'Su an buradayim ama.'

'Yani yattin.'

Elini tuttum ve dudaklarimi hafifce elinde gezdirdim. Gulumsedi.

'Belki mukemmel bi gay olmayabilirim ama...'

Gozleri parlayarak beni izliyordu.

'Ama seni bulmami sagladi.'

Gulumsemesi genisledi ve bana sarildi.

'Sana su sarki sozlerinin yazili oldugu kutuyu getirdigimde.. Beni paranoyak manyagin teki olarak dusundugunu sanmistim.'

Uzerimdeki ellerini oksuyordum.

'Ben senin beni bu kadar onemsedigini bilmiyordum. Ama simdi anliyorum ve benim de seni en az senin kadar onemsedigimi bilmeni istiyorum.'

'Biliyorum ben...'

Esneyince gulumsedim.

'Uyu hadi... Yorgun gozlerle derse gitmeni istemem.'

Elimi sıkıca tutup gözlerini kapattı. Burnumu saçlarına gömdüm ve derin nefesler alırken uyudum onunla beraber.

uyandığımda başını göğsüme dayamıştı ve yine tanrıçaları andırıyordu. hareket etmeden bir süre öyle durdum ve gözlerini yavaşça açtı.

'Saat kaç?'

telefonu alıp baktım ve

' henuz 05:38'

yüzünü bana çevirip güldü. gülerek yataktan kalktım ve banyoya dogru ilerledim. arkamdan geldiğini duyunca durup ona döndüm ve masumca bana baktı.

'gelebilir miyim ben de?'

kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum.

'gelirsen işimiz uzar ama.'

gözleri bir anda parladı ve öylece kalakaldı. gülüp banyoya girdim ve kapıyı açık bıraktım gelmesi için. arkamdan geldi.

'baban ne zaman gelecek? yakalanmak istemem.'

ona döndüm.

'ne yapacağız ki?'

utançla kızarmıştı ve bu hali beni tahrik ediyordu. ona doğru uzanıp kapıyı kapattım ve onu kapıya dayayıp kendimi yavaşça ona bastırdım. bir şey diyecek gibi ağzını açtı ama sadece kesik kesik inlemesini duyabildim ve gülerek onun tişörtünü çıkardım.

'ne yapacağız Kurt?'

benim tişörtümü çıkarmaya çalıştı ama onu engelledim.

'ne yapacagız?'

derin bi iç çekip gözlerini aralayıp bana baktı.

'sevişeceğiz.'

tişörtümü çıkarıp eşofmanı da yere attım ve karşısında çırılçıplak duruyordum. beni baştan aşağı süzdü ve gözleri penisime takıldı. geri geri gidip duvara yaslandım ve o da kendi eşofmanını çıkararak geldi ve dudaklarımı sertçe emmeye başladı. Kurt'ten beklenmeyecek kadar sertti. dudaklarımı zorla geri çektim ve inanamayan gözlerle ona baktım. gülerek bana bakıyordu.

'konuşmayı sevmiyorum. başlayalım mı?'

nefesim kesilmiş gibiydi. sadece tamam anlamında başımı salladım. birden dizlerinin üzerine çöktü ve düşüncesiyle bile uyarılmıştım. ellerini bacaklarımda gezdirmeye başlayınca kendimi soğuk mermere iyice dayadım.ellerini yavaşça sertliğime doğru götürünce sessizce inledim ve kafasını kaldırıp bana baktı.

'hoşuna gidiyor?'

ağzım kurumuş gibiydi sadece başımı salladım.

'şimdi sen cevap ver blaine anderson.'

'e evet...' dedim kesik kesik. bir an önce sertliğimi ağzına almasını bekliyordum ama o uzattıkça uzatıyordu. ellerini kalçalarıma doğru götürdü ve ben de ellerimi saçlarına geçirdim.

'hadi artık Kurt başla.'

dudaklarını yavaşça sertliğime bastırdı ve olduğum yerde kıvrandım. yumuşak harektlerle benı opmeye başladı. saçlarını çektim ve bu hareketimle beni birden ağzına aldı ve adını söyleyerek inlediğimi farkettim. yavaşça beni emmeye başladı ve saçlarindaki elimi gevşetip omuzlarına kaydırdım. hareketlerini sertleştirip hızlanmaya başlamıştı ve ben gittikçe yaklaşıyorudum.

'K-Kurt... Dur!'

anında beni ağzından çıkarıp durdu. Bu kadar hızlı bıraktığı için hayal kırıklığına uğramıştım ama bana şaşkınlıkla bakıyordu.

'Gelmek üzereydim.'

bana boş boş bakıyordu.

'Ağzına!' diye uyardım onu ve şeytanca gulerek beni tekrar ağzına aldı ve kaldığı yerden aynı hızla devam etmeye başladı. inanamayarak aşağı baktım ve hepsini ağzının içine alinca ellerimi sertçe saçına doladım.

'daha hızlı ol.'

sözümü dinleyip hızını arttırdı ve arada bir dilini de kullanmaya başlayınca istemeyerek de olsa kendimi ona itmeye başlamıştım. ellerini kalçalarıma indirip kendine çekmeye başlayınca yüksek sesle inleyerek ağzına boşaldım ve sesi çıkmadan orda durdu. nefes nefes kalmış gözlerimi kapatmıştım ki dudaklarını dudaklarımda hissettim ve hızla gözlerimi açıp ona baktım.

'benim sıram.'

Henüz kendime bile gelememisken  saskinca ona bakıyordum. Halinden memnun sekilde gülümsedi.

'Tamam... önce duş alalim o zaman. '

Suyu ayarlayip altina girdi. Yanina gidip ona arkadan sarildim. Gulerek ellerimi tuttu ve omzuna küçük bi öpücük kondurdum. O sirada icerden sesler geldi. Ne oldugunu anlamamistim. Kurt'e kalmasini isaret edip Havluyu belime sardim ve ciktim. Hizla aşağı indin

Derin SevgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin