XIV

20K 942 122
                                    

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Evin içinde gezinirken gergin, tedirgin, korkak ve bir o kadar da heyecanlıydım. Ders arasında Bay Midnight'a cevap yazdığım zaman da böyle hissetmiştim. Başka erkek yok diye ısrar etmişti ve benim merakım bu şartı kabul etmeme neden olmuştu. Diğer şartları ne olacaktı tahmin bile edemiyordum ama yüzünü görmeden onunla nasıl bir buluşma yapacağımız kafamı meşgul ediyordu. Detayları bilmeden, hiç tanımadığım bir adamla sadece telefondan yazışarak buluşma ayarlamıştım. Küçük oturma odasının penceresine doğru ağır adımlarla giderek önünde durdum. Gece 12'ye epey vardı ve ben en az dört saat daha düşüncelerimle boğuşmak zorundaydım. Perdeleri açmak için titreyen elimle kavradığımda nefesimi tuttum. Dışarıda durmuş, beni izliyor olabilir miydi? Perdeyi geri bırakırken onu merak ettiğimi bilmesini istemediğimden kendimi dizginlemeye çalışmaya karar vermiştim. Lakin o sapık adam zaten onu merak ettiğimi çok iyi biliyordu. Konuşmalarda fazla açık vermiş, heyecanımı gizleyememiştim. Bedenimde bir erkeğin dokunuşlarını hayal etmek inanılmaz derecede hoştu. Yaptığı jestleri sevmiştim. Hepsinde beklenmedik tepkiler vererek ona olan ilgimi göstermiştim. Aklıma en çok takılan soru ise bu gece ne yapacağımızdı? Dizlerim boşalıp, titrer gibi olunca iyice eskiyip hurdası çıkmış kahverengi koltuklardan birine oturdum. Yumuşak kumaşın verdiği rahatlatıcı his bile gerginliğimi azaltmıyordu. Geriye doğru yaslanıp gözlerimi yumdum ve ağrımaya başlayan şakaklarımı ovuşturdum. Almış olduğum kararın doğuracağı sonuçlar için pişman olup olmayacağımı düşünüyordum. Sarhoş olup barda tanışılan ve öylesine bir gece geçirilen adamlardan değildi, Bay Midnight. Bir süre ilişkimiz olacaktı, bir süre birbirimizle beraber vakit geçirecek, hayatımıza başka hiç kimseyi almayacaktık. Ancak yüzünü büyük ihtimalle görmeyeceğim yabancı bir adama ne kadar güvenebilirdim? Sanırım güvenmek yerine oluruna bırakacaktım.

En iyisi buydu.

Başka kadınlarla görüşüyor da olsa bilemeyeceğim için bunu sorun etmemeye çalışacaktım. Peki, onun yüzünü görmek istediğimde ne olacaktı? Yüzünü benden gizlemek istemesinin sebepleri de önemliydi. Yakın çevremden biri miydi, yoksa tanınan biri olduğundan dolayı mı bu konuda hassastı? Neden bu soruları kendime soruyordum? Muhatabı olması gereken kişi Bay Midnight denen sapıktı. Ve ben de o sapıkla bir şeyler yaşamayı düşünen zavallı diğer sapıktım. Tanıdığım herkesin aşk, seks ve ilişki maceralarını dinlemekten bıkmıştım. Bana yaklaşmaya cesaret edemeyen bir adamla merak ettiğim her deneyimi yaşayabilirdim. İkimizin de çıkarlarına uyduğu sürece devam ettirilebilir bir ilişkiydi. Onunla paylaştığımız hisler kalbime ulaşmadıkça sorun olmayacaktı. Daha üniversitemin bitmesine iki yıl vardı ve ben hayatımı kurma evresine geçtiğimde buradan siktir olup gidecektim. Geride neyi, kimi ya da kimleri bıraktığımın hiçbir önemi yoktu. Bay Midnight, âşık olduğu kadınla gecelerini geçirirken yeterince memnun olacaktı. Ben de ilk deneyimimi onunla paylaşacaktım. Özel bir şeyler yaşarken gizli kalmaya dikkat edecektik. Kendi şartlarımı ona bizzat söyleyecektim.

GECEYARISI TANRISI: DIABLO (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin