Eski Bir Mesele

546 28 16
                                    

Jimin'i koridorun öbür ucunda gördüğümde saklanmaya karar vermiştim. Farkedilmeden çıkmaya çalışsam da çok kısa bir an göz göze geldik, kaçmaya çalışırken farkedilmek ayrıca komik bir durum, "Ben mi? kaçmak mı? Hayır canım ben hep eğilerek ve ellerimle yüzümü gizleyerek yandan kaçarım zaten, tarzım bu.", açıkcası görmeye tahammülüm yoktu ama bir taraftan da onu görme isteğimi içinden söküp atamıyordum, "aptal çocuk!". Bana baktığını tuhaf bir şekilde hissettim, ne düşünerek bakıyor ki, bana aşık olan kız diye mi?

Çalışma odamıza döndüğümüzde iki yandan topladığım saçlarıma baktım ve kendime dil çıkardım, "Kendine gel! Ve kaçmaya devam et! Fighting!"

Çalışmalar geç bitmiş, Nayeon bir şekilde kaçmayı başarmış kalanlarımız evde hepimizin perti çıkmış ortak salonda yayılmış oturuyorduk. Böyle durumlarda konu hep dönüp dolaşır, flörtlere gelir. Music Core ya da Music Bank gibi programlardan kim kime bakmış, kim kime telefon numarasını vermiş konuşuruz, genelde ben dinleyen oluyorum, aslına bakacak olursak özellikle ilk çıkış yaptığımız dönem sandviçlerin arasında gelen çok telefon numarası ve ilan-ı aşk notları bulmuş olsam da biraz JYP korkusundan biraz da uğraşmak istemediğimden notları mümkünse notu veren kişinin gözlerinin içine sert bakışlar atarak çöpe atmayı seçtim, bu kızlar arasında da dalga geçilen bir unsur olmuştu. Bir çok idol çocuk bana kaçamak bakışlar atsa da son zamanlarda yakınıma gelemiyorlardı.

Jihyo- "Jimin bu sefer sana yine baktı mı? Pek dikkat edemedim, vazgeçti sanırım?" dedi konuşmanın ortasında aniden Dahyun'a bakarak, o an başımın aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissettim,.

Dahyun "Ne alaka ya? Yok öyle bir şey" diye ters bakışlar atsa da Jihyo  konuşmayı sürdürdü "Ya geçen dedim ya sana sanki sana bakıyor gibi sana da öyle gelmişti."  Sonra diğer kızlara dönerek "Ay kızlar size demedik tabii, ama çok zaman geçti araya bir sürü konser girdi bir önceki Music Core'da Jimin baya baya Dahyun'u kesiyordu."  Dahyun gergin bir şekilde yüzünü kaldırmadan "O an öyle gelmiş olmalı yok öyle bir şey." dedi.

Jihyo- Ay aman olmasın öyle bir şey, zaten Nayeon unniden dolayı geriliyorum, ortaya bir çıkarsa mahvoluruz, kızlar aramızda kalsın ama ayrılsınlar bile istiyorum bazen.

Ben sanırım o an kaskatı kesildiğim için kıpırdıyamıyordum, hayır kendime söz vermiştim, ağlamayacaktım, umursamayacaktım, üzülmeyecektim. Buz gibi ifademle "Aaa öyle mi? Bilmiyordum Dahyun, (gülümsemeye çalışarak) hadi bakalım olursa çok tatlı bir çift olursunuz. Kızlar biraz midem ağrıyor, çok yoruldum, kalksam kızmazsınız değil mi?" diyerek cevabı bile duymadan kalktım ve odama gittim. Yatakta bir oraya bir buraya dönerken bir süre sonra içeri Dahyun ve Jihyo geldi.

Jihyo-Ben olayı bilmiyordum Jeongyeon, yemin ederim hiçbir fikrim yoktu.

Dahyun-Ve gerçekten yemin ediyorum hiçbir şey olmadı ve olmayacak, asla milyonda bir ihtimal bile yok.

Kızlar benimle böyle konuştukça kendimi daha da kötü hissediyordum ama onlara sahip olduğum için de bir o kadar mutluydum.

"Peki bu yüzden yani benim yüzümden mi olmayacak? Ya gerçek aşkınsa mesela, benden dolayı olmayacak mı?"

Dahyun-Saçmalama gerçekten öyle bir durum değildi, o herkese bakıyor, daha yeni Seulgi ile birlikte değil miydi? Hatta hala ona aşık olduğu konuşuluyor.

Bunu dedikten hemen sonra ağzını elleriyle kapadı, ben de kendimi tutamadan umursamaz bir gülümsemeyle ona baktım:

-Ayy bir de o var değil mi? Benimki de iyi cesaretmiş, of Nayeon unni yaaa, beni nasıl da gaza getirdi, aşık insanlara güvenmeyeceksin...Bu arada tüm kızlar da durumu öğrenmiş oldu sanırım.

-Eh biraz öyle oldu. Ama olsun, biz bir takımız, hepimiz senin yanındayız...


BTS'in evinde

Jimin yatağına uzanmış mesaja bakıyordu. Aslına bakacak olursak bu saate kadar hala yazmamış olması tuhaftı, Seulgi Jimin'in zayıf noktasıydı.

kkangseul-Nasılsın? 

Nasıl olmasını bekliyordu ki?

BTS henüz nugu bir grupken yakınında durmayı hayal edemedikleri gruplarla 2015'de arkadaş olmaya, birlikte dışarda zaman geçirmeye başlamışlardı. Taehyung'un Baekhyun'la olan arkadaşlığı SM'de yer alan diğer gruplarla olan iletişimi arttırmıştı, Taehyung'un  çocukken hayran olduğu Tiffany ile ilişkisi de o dönemde başlamıştı, baştan grupça biraz tuhaf karşılasalar da sonuçta Taehyung gördükleri en şanslı fanboy olarak tarihe geçmişti. Jimin'in ilgisini ise sadece ve sadece beyaz teni, duru güzelliği ve sevimliliğiyle Seulgi çekiyordu. Bunu her fırsatta bakışlarıyla belli etse de biliyordu ki, BTS yeteri kadar başarılı olmadıkça Seulgi Jimin'le bir ilişki düşünmezdi.

"I need you" ile ilk birinciliklerini aldıklarında Taehyung 95 line olarak ayrıca kutlayacağız diyerekten Jimin'i Seulgi ile ilişkilerine ilk adımı attıkları o partiye götürdü. İlk kez başbaşa vakit geçirdiler ve Jimin o beklediği adımı atabildi.Sonrasında yer yer inişli çıkışlı olsa da tutkusu hiç eksilmeyen 11 aylık bir ilişki yaşadılar.

BTS'in başarısı arttıkça ilişkilerinin de daha sağlamlaşacağını düşünen Jimin bu konuda yanılmıştı çünkü başarıyla birlikte fanlar artmış, artık her hareketleri kırk farklı açıdan incelenir hale gelmişti. Hiç tahmin etmedikleri dikkatsizliklerden fanlar açıkları yakalıyor ve ilişkileri olduğunu ortaya çıkarıyorlardı. Sonrasında gelen yorumlar çoğu zaman destekler nitelikte değil aksine kırıcı ve sinir bozucu oluyordu. Seulgi bir bir kış akşamı gece 2'de buluşmak isteyip "Daha fazla bu riski alamayacağım, çok yoruluyorum, çok yıpranıyorum ve üzülüyorum." demiş, Jimin'in fazla konuşmasına izin vermeden dudağına küçük bir buse kondurarak gecenin karanlığında Jimin'i hep buluştukları bankta bırakarak uzaklaşmıştı. Jimin arkasında koşmak istese de bunu yapamamıştı, çünkü ne kadar üzüldüğünü, en ufak dedikoduda ne kadar fazla nefret mesajları aldığını biliyordu.

Oturduğu yerde "Daha dikkatli olabiliriz, dikkat ederiz." dedi, sonra ayağa kalkıp karanlıkta Seulgi'nin gittiği yöne doğru koştu, arabası çoktan gitmişti. Telefonuna sarıldı ama telefon meşgule düşüyordu, mesaj atmaya başladı

Hiç iz bırakmadan çıkarız, belli etmeyiz, daha dikkatli oluruz.

Lütfen.

Bir şans daha ver.

Seni seviyorum

Jimin'in attığı mesajlar tek tik ile kalmıştı, engellendiğini kabul etmesi için bir kaç gün geçmesi gerekti. Sonrasında karşılaştıkları törenlerde, programlarda, yüzünde hep gülümseme olan Seulgi'nin bakışları Jimin sanki görünmezmiş gibi onu atlıyordu. Bir kaçamak bakışı bile çok görmesi, ona sıradan bir yabancı kadar bile değer vermiyor oluşu Jimin'i yaralasa da o da etrafa gülümsemeye çalışıyordu. İşte tam bu sırada Jimin Dahyun'u gördü, beyaz teni, uzun bakır rengi saçları ve kocaman sevimli gülümsemesinde Seulgi'yi görüyordu zaman zaman, daha çocuksuydu, komikti, o yüzden kendini sürekli Dahyun'u izlerken buluyordu.


Jeongyeon'un odasında

Elinde telefon #seulgi etiketinde dolaşıyordu yatağında içinde, engel olamadığı kıskançlıkla "Ben Jimin'in tipi değilim." diye fısıldadı.

Love Line (Jeongyeon Jimin ) Jeongmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin