Cevapsız Arama

402 31 5
                                    

Evet...Çok ara verdim, aslında yazdım ama yayınlamadım çünkü herkes ayrılıyor:(

Hikayeye Golden Disk DNA encore sahnesi ile başlıyorum. 0:24'üncü sahneden izlerseniz, Jungkook Nayeon'a baktığında Nayeon ona ters ters bakıyor ve Jungkook "Ahh gerçekten?" diyor. Delulu shipper değilim ama öyle göründüğü için tatlı bir an. Trip atan Nayeon'u seviyorum, çünkü yakışıyor.

-------------------------------------------------


Jeongyeon

İlk gün açıkcası sinirlerim oldukça bozulmuştu, beni görmezden geliyor oluşuna sinir olmuştum. Bugün de onu uzaktan gördüğümde yolumu değiştirecektim. Hazırlandığımız odalarımız yan yanaydı. Jungkook Nayeon'la görüşebilmek için bir süre kapıda bekledi, biz girip çıktıkça görüyorduk ama Nayeon ısrarla dışarı çıkmadı. Baya bir kez dışarı çıkıp içeri girdim, Jimin'i gördüğümde saçlarımı savurarak yön değiştirecektim ama ortalıkta yoktu. Artık bir ara dayanamayıp yandaki aralık kapıdan içeri baktım çaktırmadan. Tam o anda biri kolumdan çekti. Jimin yüzüme bakmadan kolumdan çekerek beni bir odanın içerisine aldı. Atıl bir odadaydık.

Odada şoku atlatınca oldukça yüksek ve sert bir sesle çıkıştım:

-Ne demek oluyor bu? Bırak gideyim. (Gitmemem için önüme geçip beni durduruyordu)

-Jeongyeon neden benden kaçıyorsun?

-Kaçmak mı? Seni görmüyorum ki senden kaçayım.

-Ne demek istediğimi biliyorsun, neden telefonunda engelliyim? Neden eskisi gibi arkadaş olamıyoruz?

-Arkadaş? Arkadaş mı olalım? İstersen sevgilinle olan maceralarını da bana anlat.

-Sevgilimin olmadığını biliyorsun.

-Pardon??? Nerden biliyorum?? Ha ama sen öpüştüğün hatta belki daha da ötesinde şeyler yaptığın insanlara bile arkadaş diyorsun.

-Sonrasında benden kaçmasan her şey daha sağlıklı ilerleyebilirdi.

-Sonrasında başkalarıyla buluşmasaydın neden olmasın derdim.

-...

-Sana hesap soramam değil mi?

-... (Jimin yere bakarak, "eh öyle" der gibi kaşlarını kaldırıp başını salladı.)

-Senin için bir anlam da ifade etmiyorum.

-Hayır benim arkadaşımsın! Yani ben sana çok değer veriyorum. Ama bu süreçte çok düşündüm, o kadar yoğun çalışıyoruz ki, ama seni kaybetmek istemiyorum.

-Peki...

-Lütfen engeli kaldır.

-Tamam, al, kaldırdım. Ara şimdi.

(Sakın Açma!Pislik! Arıyor...)

Elimdeki telefonun ekranını ona doğru tuttum.

-Al, bak engelli değilsin artık.

-Jeongyeon...(Sesi çatallaşmış kısık bir şekilde çıktı)

-Saçmalamayı bırakalım, biz arkadaş olamayız. O...O, akşamki öpüşmeye gelecek olursak, hiç yaşanmamış sayalım. Ne arkadaşız, ne de düşman, hiç tanışmıyoruz...

-Gerçekten istediğin bu mu?

-Evet bu (Gözlerim sert bir şekilde nefretle ona bakıyordu.) Benim için yabancısın, seni tanımıyorum.

Love Line (Jeongyeon Jimin ) Jeongmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin