Skandal

389 21 19
                                    




Ekim 2018

Jinyoung'la ilişkimiz oldukça kötü gidiyordu. Artık o da bu duruma tahammül edemediğini söylemişti.

Bana göre hepsinin sorumlusu Jimin'di, sürekli onunla yaşadığım o anın heyecanını aradığımı farkettim. Normalde baş başayken ona soğuk davranıyorken şirkette ya da gittiğimiz muzik programlarının sahne arkasında ufak tefek kaçamaklar yaşamak konusunda büyük bir istek duyuyordum. Baştan bu Jinyoung'a heyecanlı gelse de haklı olarak normal bir ilişki yaşamak istiyordu, böyle kadın erkeğin aynı yüzükleri taktığı, aynı telefon kılıflarını kullandıkları şu klişe ilişkilerden. Telefonuma gelen mesaja baktım:

Jinyoung

Jeongyeon, bugün konuşalım, siz de şirkette olacakmışsınız, artık ben yoruldum.

Dışardan birisi bizim mesajlaşmalarımızı okusa kimin bu ilişkide erkek kimin kadın olduğunu anlayamazdı, saçlarımı uzatsam da o bazı fanların dediği gibi Jeongyeon Oppaydım belki de...

Jinyoung benim eşcinsel olduğumdan bile şüphelendi bir dönem, "Romantik olarak kadınlardan mı hoşlanıyorsun?",

"Pa-pardon??? Nerden çıktı bu?"

"Sanki bir ilişkiden kaçar gibi, bir şeyleri unutmaya çalışır gibi bir halin var ama biliyorum senin hiç sevgilin olmadı."

Aslında tespiti çok doğruydu, bazen yaptığımız kaçamaklarda gözlerimi kapattığım anlarda Jimin'le öpüştüğüm yanılgısına düşüyordum, gözlerimi kapatmaya korkar olmuştum. Tam anlamıyla sonuna kadar da gidememiştik, her seferinde cesaret edip son anda vazgeçiyordum, Jinyoung bunu da hep olgunlukla karşılamıştı.

Binada buluştuğumuz boş sınıfta buluştuk.

"Bitirmeliyiz sanırım."

"Anlıyorum, nasıl istersen Jinyoung, hayalindeki bir kız arkadaş olamadım."

"Ben seni hala seviyorum ama sen, sanırım..."

"Bak bana çok bile sabrettin, 7 ay mı oluyor ilişkimiz, odun gibi romantiklikten anlamayan bir kız arkadaş..."

"8 ay hatta 245 gün olmuş."

"Bak sen günleri bile sayıyorsun. Hem bir de malum bir türlü ben cesaret edemedim, erkeksin sonuçta."

"Jeongyeon saçmalama bu yüzden değil biliyorsun, cinsellik asla senden ayrılmam için neden olmaz ben öyle bir adam değilim."

"Gerçekten mi?"

Jinyoung bana yine aşk dolu gözlerle bakıyordu, aylardır her ayrılmaya çalıştığımızda yaşadığımız şey tekrarlanıyordu, ona bir adım daha yaklaştım, saçlarıma dokunmaya başladı, bir adım daha yaklaştım, yanında durduğu sıraya yaslandı, nefesi nefesime değiyordu. "Jeongyeon, biz hep bu döngünün içindeyiz farkındasın değil mi?" diye kısık sesle söylendi, "Ben bu döngümüzü seviyorum" diye fısıldadım iyice yaklaşarak, "Şu an istiyorum seni, sonuna kadar gidelim."

"Saçmalama!Burda mı? Burda olmaz daha özel olmalı." fısıldıyordu, olmaz dese de sesinde "Olabilir mi? lütfen olsun!" alt metnini anlamamak için salak olmak gerekirdi. Elimle tişörtünü çıkardım, öpüşmeye başladık, yine çok sert öpüşüyordu, sanki kaçmamdan korkar gibi, hareket ederek beni yaslandığı sıranın üzerine oturttu, ve tişörtümü çıkardı. İkimizin de aklına gelmiyordu acaba kapıyı kitledik mi diye.

Kahretsin mi demeliydik yoksa Tanrı korumuş daha fazla ilerleyemeden oldu demeliydik bilmiyorum ama o sırada eğitmenlerden biri kapıyı açtı, açmasıyla özür dilereyek kapaması bir oldu.

Love Line (Jeongyeon Jimin ) Jeongmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin