[Bölüm9]-Bitirmek...

81 4 0
                                    

Zaman çok hızlı ilerlemişti ve saat 17.30 olmuştu bile. Thomas'la olmak güzeldi ama yarın okul olduğu gerçeğini ve yapmam gereken ödevler olduğunu hatırlayınca onun gitmesi gerektiğini düşünüyordum. Ben söze girmeyi planlarken Thomas benden önce davrandı.

-Ben gitsem iyi olucak. Biliyorsun, yarın okul var.

+Benimde yapmadığım ödevler var.

-O zaman bir öpücüğünüzü alıyım ki gidebiliyim.

Ona yaklaştım ve parmaklarımın ucuna kalktım, dudağına hafif bir öpücük bıraktım ama tatmin olmamış gibi beni kendine çekti ve sert bir şekilde beni kendisine bastırdı. Dudaklarımızı buluşturduğunda elini yavaşa omuzlarımdan belime doğru indirdi. Bu öpüşmenin bir sonu yok gibiydi çünkü onu sonsuza dek hiç durmadan öpebilirdim. Tabii eğer ödevlerim olmasaydı. İstemeyerekte olsa ondan yavaşça ayrıldım. Elini tuttum ve kapıya kadar eşlik ettim.

+Yarın görüşürüz bebeğim.

-Görüşürüz aşkım.

Thomas gittikten sonra "sallamasyon" bir şekilde ödevlerimi yapmaya başladım. Ödevlerimi bitirdiğim zaman banyoya gittim. Duşta yaklaşık 30 dakikka oyalandım. Sıcak su beni rahatlatıyordu ve bu benim hoşuma gidiyordu. Herneyse, banyodan çıktıktan sonra odama gittim ve çekmeceden tarağımı alarak yatağıma oturdum. Önce saç havlumla saçımı kuruladım, sonra saçımı ikiye ayırarak yavaş yavaş taradım. Tam bornozumu çıkarıp iç çamaşırımı giyiceğim sırada Mike kapıyı çalmadan direk içeri daldı. Tabii ki beni öyle görür görmez son hızda dışarı çıkıp kapıyı kapattı.

+MIKE!!!

-Özür dilerim, özür dilerim. Hiç birşey görmedim.

+Kapıyı çalabilirdin!

-Yok, yok bişey görmedim.

Hayatım boyunca bu kadar utandığımı hatırlamıyordum. Ağabeyim olabilirdi ama yinede ben artık genç kızdım ve bu ... çok iğrençti. Her ihtimale karşı kapımı kilitledim ve her türlü tehlikeyi uzaklaştırdım. Artık rahat rahat giyinebilirdim. Giyindikten sonra saçımı kurutup ördüm. Pijamamı da giydikten sonra pazar keyfim başlıyabilirdi. Babamlar evde yoktu ve salon bana kalmıştı. Eee ne duruyordum? Gidip film izlemeliydim. Koşa koşa salona gittim. O sırada Mike yeni bir film başlatmak üzereydi, patlamış mısır da vardı.

-Ne izliyceksin?

+Korku filmi.

-Bu hoşuma gitti. Bende varım.

Önce evdeki tüm ışıkları kapadım. Daha sonra korkunç olması için kapının kilidini de açtım. Mike'ı korkutmayı seviyordum. Evi hazırladıktan sonra koşarak koltuğa zıpladım ve Mike'ın yanında yerimi aldım. İzlediğimiz film "Nightmare on elm street"di ve arkadaşlarımın dediklerine göre gerçekten korkutan bir filmdi.

Mike filmi başlattığında aramızda nerdeyse iki metre vardı, fakat film devam ettikçe ikimizde korkudan birbirimize yanaşıyorduk. En son bir sahnede ani bir olay yaşanınca ikimizde hızlı ve sert bir şekilde refleks olarak birbirimize döndük. Ama Mike bana resmen kafa atmıştı. Evet, anladığınız gibi başlarımız çarpışmıştı ama Mike'ın kafası çok sertti ve işin içine çarpma hızı eklenince canım cidden çok fena yanmıştı. Mike kafasını ovalıyordu ama benim canım o kadar acıyordu ki dokunsam daha fena olucağını hissediyordum.

-Mikeee!!!

+Sen bana çarptın.

-Mike sen erkeksin korkmaman gerekirdi.

+Ne yani kızlar korkak ama biz değil miyiz?

-Hayır canım, kızlar ve sen korkak, erkekler korkak değil.

Bella'nın GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin