Benim penceremden bakıp kör olmayı öğretecektim sana. Sana etrafımdaki dalların ve tutma isteğimin nasıl kırıldığını acı acı gülmenin insanı nerelere götürüp getirmediğini gösterecektim. Sana yanlış kaynayan kemiğin ruhta bıraktığı sancıyı, kurşun içindeyken taburcu edilen hastanın tedirginliğini anlatacaktım saçlarını okşamak için doğurmak isterdim seni, annen olmak isterdim ,uyurken izlemek, üstünü örtmek için... ama şimdi ölü yüzük parmakları bizi gösteriyor... ama şimdi yazık bi yazının iki yazık figürüyüz. Bu üstümüze yağan yağmur değil, tüh bombaları !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fazla uzaklaşmış olamam, döndür beni
Teen FictionYıllardır ayağı kırılan atları besliyorum aklımın ahırlarında. Tekrar koşamayacaklarını biliyorum. bunu kimsenin anlamasını da beklemiyorum... Umut böyle bir şey.