22.Bölüm: SÜSEN

45.4K 3.2K 2.6K
                                    

Nightwish - While Your Lips Are Still Red (Şuraya favorilerimin favorisini bırakıyorum.)


22.Bölüm: SÜSEN

2012

Karmen elindeki kitabı bıraktı. Canı sıkılmıştı kitap okumaktan. Haris'i özlemişti. Birkaç gündür Haris ona küsmüştü galiba. Sıkıntıyla kalktı yatağından, Haris'siz bu kale çekilmiyordu.

Aşağı indi, karnı acıkmıştı. Son dadısı işi bırakalı birkaç gün oluyordu. Karmen sürekli tatsızlık çıkarıyordu, nedeni Haris'ti. Haris'in o insanlara zarar vermesinden korkuyor ve o kadınlara yapabildiği her şeyi yapıp bıktırıyordu, henüz yenisi gelmemişti. Nasıl yemek yapacağını bilmiyordu ama elma yiyebilirdi. Mutfakta bir elma yıkadı ve salona yürüdü çıplak ayaklarıyla.

Tam salona girecekti ki Haris'i gördü. Elindeki elma yere düşerken dizleri titremeye başlamıştı. Haris çok kötü görünüyordu. Teni bembeyazdı, bir tebeşir gibi ve derisi sanki dökülüyor gibiydi. Siyah gözleri bile beyaza dönmüştü. Bir ölü gibiydi, yaşayan bir ölü.

"Haris!" dedi acı içinde, yerde oturan Haris'in yanına eğildi. "Ne oldu?" Artık ağlıyordu Karmen.

Haris kuru dudaklarını araladı ve sadece, "Kan," diyebildi. Evet, Karmen onun kan içmediğinde bu hâle geldiğini biliyordu. Ama ilk defa bu kadar kötü hâldeydi.

Karmen, gözyaşlarını sildi. "Bende var, biraz alabilirsin," dedi ince bileğini Haris'e uzatırken. Haris çektiği acıya rağmen gülümsedi.

"Yapamam, duramam Karmen," diye zorlukla konuştu.

"Durabilirsin, bana değer veriyorsun. Beni öldürmezsin." Haris kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Haris, çok kötü görünüyorsun," dedi ağlamasını kesmeye çalışarak Karmen. "Ölme." Haris gülümsedi acı içinde.

"Ben ölmem küçük insan." Ama bu ölümden daha kötüydü. Karmen henüz bunu kavrayabilecek olgunlukta değildi. Yine de Haris'in bu hâli onu mahvetmişti. Küçük narin bileğini Haris'in dudaklarına uzattı. Haris dayanamıyordu, taze bir damar ona bu kadar yakınken durması bir mucizeydi.

"Duracağını biliyorum, sadece ihtiyacın olan kadarını al." Haris daha fazla dayanamıyordu.

"Yapamam, duramam. Bana bir hayvan bul."

"Olmaz, bir canlıyı öldüremezsin artık! İç işte benim kanımı." Karmen hayvanları çok fazla seviyordu. Özellikle Haris'in kanını tükettiği kedisinden sonra uzun süre kendine gelememişti. O manzarayı bir daha kaldıramazdı.

"Hayır, bunu benden isteme. Bırak böyle kalayım o zaman." Karmen kafasını iki yana salladı. Bileğini, Haris'in dudaklarına bastırdı. Haris artık dayanamayacaktı.

"Duracağını biliyorum, sana güveniyorum. Sadece ihtiyacın olan kadar." Haris karşısındaki sıcak tene daha fazla karşı koyamadı. Dişlerini çıkardı, Karmen korksa da bunu belli etmedi.

Karmen kollarında hissettiği acıyla gözlerini yumdu. Buna dayanabilirdi! Çok acıyordu ama dayanacaktı. Haris için buna katlanabilirdi. Sadece birkaç saniye sonra Haris kendisini zorlukla geri çekmeyi başardı.

Dişleri yine eski hâlini alırken tamamen kendine gelmişti rengi. Gözleri canlanmış ve hatta yüzü kanlanmıştı. Öptü küçük kızın bileğini.

"Özür dilerim, bunu yapmak istemezdim."

"Sorun değil Haris," dedi Karmen, Haris'e sarılarak. Haris küçük kızın saçlarını okşadı. Bu küçük kız yıllar sonra onun hayatına doğan güneşti. Lakin Haris karanlığa mahkûm bir yaratıktı, biliyordu ki bu küçük kızı karanlığına katacaktı. İstemiyordu ancak gerçekten kaçamazdı.


KALINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin