1.Bölüm : Ukala Sekreter

1.3K 34 6
                                    

Hikayeye başladığınız tarihi ve saati buraya yazınız.









"Anne ben çıkıyorum. Kahvaltıyı pastanede yaparım. Size afiyet olsun." Dedim ve ayağıma ince bantlı bej renkli ayakkabımı geçirdikten sonra çıktım evden.

Yine her zamanki gibi minik köpeğim Sütlaç'a selam vermeden gitmek istemedim. Yanına yaklaşınca hemen yerinden kalktı.

"Sütlaç, kızım nasılsın? İyi misin bugün? Keyfin yerinde mi?" Diyip kafasını okşayıp bahçe kapısını açıp çıktım.

Mahalleye dağılan babamın çiçeklerinin kokusuyla güne başlamak keyfimi yerine getiriyordu adeta.

Babam tam bir çiçek hastası, nerede farklı bir çiçek bulsa aynısını alır bahçeye getirir dikerdi. Bütün mahalleye oranla bizim evin bahçesi rengarenkti bu yüzden.

Mahallemiz bir çok mahalleye göre küçük ve şirindi. Burada herkes birbirini tanır ve sever. Bakkal amcalar, terzi ablalar, ihtiyar dedeler, teyzeler...

Kaldırım boyunca ilerledim. Zaten bir üst sokakta olan pastaneme yaklaştım. Pastanenin kapısı açılmıştı ve giren çıkanların olduğunu gördüm.

İlke yine erkenden gelip açmıştı pastaneyi. Mahallenin tek pastanesi olması nedeniyle çoğunlukla günün tamamını çalışarak geçiriyorduk.

O da çoğunlukla erken gelip bu yoğunluğu hafifletmeye çalışıyordu. İçeri girdiğimde bir müşteriyle ilgileniyordu İlke.

Sessizce arka odaya geçip üstümdekileri çıkartıp içeri geçtim. Müşteriyi çoktan yollamıştı İlke.

"Günaydın İlkecim."
İlke benim en yakın arkadaşımdı. Çocukluğumdan beri her anımda yanımdaydı. Ne yaşadıysam her şeyimi bilir, hepsini kendi derdi gibi görür ilgilenirdi. Tabi bende öyleyim. Aramızda sıkı bir dostluk var.

"Günaydın benim güzel patronum."

"Bugün siparişimiz var mı? "

"Bugünde oldukça yoğunuz Balın. Bir aile doğum günü için iki katlı çilekli bir pasta sipariş verdi. Yarın içinde hazırlamamız gereken bir baby shower partisi için kurabiyeler, pastalar, çörekler hazırlamamız gerek ve tabiki her zamanki gibi birazdan Uraz Bey'in şoförü gelir. Onun içinde bir tane moka, bir tanede cheesecake vericez." Dedi nefes almadan. Biraz heyecanlı bir kız doğrusu.

"O zaman ne duruyoruz başlayalım. Sen Uraz Bey'in siparişlerini hazırla ben çilekli pasta için hazırlık yapmaya başlayım." Dedim ve ardından ikimizde işe koyulduk.

Uraz Bey dediğime bakmayın bende tanımıyorum. Sadece her sabah bu siparişleri verir sonra şoförüne aldırır.

Daha bir kere bile görmedim. Buraya gelmeyi tenezzül etmiyor ya da meşgul birisi. Mimar olduğunu duymuştum geçenlerde İlke'den. Garip adam diye düşündüm içimden.

Sonra tezgahın başına geçtim ve pastanın tabanı için gerekli olan keki yapmaya başladım.

Her gün yaptığımız bir şey olduğu için artık gözüm kapalı yapıyorum denebilirdi.
Her şey mükemmel gidiyordu. Tam bu sırada İlke geldi.

"Oooo yine mükemmel bir şey çıkacak şefimizin elinden galiba. "

"Abartma İlke her zaman yaptığımız şey."

"Uraz Bey'in şöförü geldi mi siparişleri almak için? " dedim pastanın üstüne çilekleri dizerken.

"Az önce geldi. Siparişleri verip gönderdim."

KALBİNİN ARKASINDA +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin