Tükeniş•AzDen

4•Bıçak

          

Herkese selamlar! Bölüm sonunu okumanızı tavsiye ederim. Oy vermeyi  ve yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar.                 

Kudret aksayan ayağıyla büyük depoya girdiğinde karşısında Azra ve Denizi gördü. Arkasından kapanan büyük kapının gürültüsüyle ise artık çok geç olduğunu anlamıştı. Bu saatten sonra tek çaresi savaşmaktı. Belki de onun için yolun sonuydu.

*

5 GÜN ÖNCE

"Plan basit ama etkili" dedi Azra.

Herkes pür dikkat dinlemeye başlamıştı.

"Bildiğiniz üzere geceleri bloklar arası kapılar kapanıyor. Burada da planımıza başlamak için hasretçiğime iş düşüyor. Hüseyin'in nöbetçi olduğu gece yaaaani Çarşamba gecesi kapılar kapanmadan önce hasret anahtarları ve büyük deponun anahtarını bir şekilde hüseyinden alıyor"

"o iş bende Azo sen merak etme" dedi hasret.

"Güzel. Büyük depodaki nevaleleri ne olur ne olmaz diye bahçedeki taşa gömmüştük hatırlarsanız. Onları alma görevi de yonca'da"

Yonca kafasını sallamıştır.

"Gel gelelim ki bundan sonra asıl iş başlıyor" dedi Deniz.

"Kudreti büyük depoya çağırmamız anında yalnız gelmeyecektir. Yalnız gelmemesi görgü tanığı demek ya hepsini öldürmek zorunda kalacağız -ki bunu hiç istemeyiz- ya da kudretin tek gelmesini sağlamalıyız ki bizden başka görgü tanığı olmasın"

"Bunu nasıl sağlayacağız ki, çağırmamız anında kalabalık gelecektir kudret" dedi Derya.

"işte boncuk ona bir çözüm buldu" dedi Azra.

"Kudret için en önemli şey nedir? Alp! Dışarıdaki bağlantılarımızla konuşup Alpi kısa süreliğine rehin alacağız. Bir fotoğrafını çeksek yeter. Sonra bu fotoğrafı kudrete karşı kullanıp onu apar topar buraya sürükleyeceğiz. Gelirken de kimseye hiçbir şey söyleyemeyecek çünki Kudreti alma görevi Derya ve Heves sizde"

"Ya gelmezse?" dedi Heves.

Azra Deniz'e bakıyordu. Deniz'in gözlerinin mavisi kızıllaşmıştı adeta. Histerik bir kahkaha attı.

"Gelecek ve ölecek"

*

Kızlar bu beş gün içerisinde normal hayatlarına devam edermiş gibi yapıp aslında içten içe planlarını nasıl uygulayacaklarını kurgulamışlardı.

Büyük depodaki malzemeler bahçeden çıkartılıp yerlerine konmuştu.

Kamera sistemini ise Deniz halletmişti. Kameralar bütün gece kayıt yapmayacaklardı fakat yine de kameraların üstü örtülmüştü.

Her şey hazır gibiydi.

Deniz odasında kafasını dağıtmak için kitap okurken Azra kapıyı tıklatarak içeri girdi.

"Neden tıklattın?" dedi gülerek Deniz.

"Belki uygunsuz bir pozisyondasındır diye şeyettim"

"Uygunsuz pozisyon ne Azra ya sanki.. konuşturma şimdi beni"

Gülüştüler. Azra deniz'in yanına oturdu.

"Hazır mısın?"

"Tabi ki de her şey hazır ben de bomba gibiyim"