Herkese selam! Dediğim gibi bölümler artık daha sık gelecek. Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar.
*
Hayat bu kadar acımasız olmamalıydı. Çocukluk anılarımızı bizden çalıp ,en büyük acıları yaşattı. Özledik... Delice sokakta koşturmayı, içimiz kan ağlaya ağlaya değil de gerçekten gülmeyi ve masum bir şekilde sevmeyi özledik. Eskiden biz , 'biz'dik.
Şimdi yağmur yağsa ne fayda ?
Temizlenemeyecek kadar kirlendik
*
Azra ve Deniz diğerlerinin de yardımıyla Kudret'i öldürmüştü. Arkalarında hiçbir iz de bırakmamışlardı.
Kudret cinayeti cezaevine bir bomba gibi düştü.
Olayın ardından geçen iki gün içerisinde herkes tek tek sorgulanmıştı. Gardiyanlar bile.
Herkes gergindi. Plan öncesi herkes ifadesini hazırladığı için kimse Azra ve Denizden şüphelenmedi.
Bir kişi hariç.
Zerrin Şahin.
*
-Cinayetten bir hafta sonra-
"Erhan ciddi misin sen? Kim yapmış olabilir böyle bir şeyi?" derken şaşkın ve sinirliydi Deniz.
"Bilmiyorum Deniz. Birileri senin üzerine suç atmak istemişler işte. Bu da mahkemeye gidilmesi sonucunu doğurmuş"
Erhan konuşurken Deniz'in yüzü ciddileşmişti.
"Senin üzerine suç attılar değil mi Deniz? Kudreti sen öldürmedin değil mi?" diye sordu. Deniz artık saklamanın yersiz olduğu kanısına varmıştı. Zaten suçlanmıştı bir kere.
"Evet. Evet ama tek başıma değildim. Sadece benim ismim söylenmiş ifadede. Madem her şeyi bu kadar bilen biri yazdı bunu benim tek olmadığımı da bilmesi gerekirdi. Kasıtlı yapılmış bu Erhan."
Erhan büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı. Artık Deniz'i kurtarmak için hiçbir seçeneği yoktu.
"Benden bu kadar Deniz Demir. Kendine yeni bir avukat bulsan iyi edersin" diyerek hızlıca odadan çıktı.
Deniz elinde isimsiz bir itiraf dilekçesiyle avukatsız bir başına odada kaldı. Bu işi kendi yöntemleriyle çözecekti. Bunu yapanı bulacaktı. Eğer gerekirse onu da öldürecekti.
*
"Nasıl böyle bir şey olabilir?"
"Kim yaptı ki bunu?"
"Sana söz yapanı bulup kendi ellerimle öldüreceğim Deniz apla"
"Sadece seni deyiveceğine hepimizi diyeymiş ya o karı. Bi bulayım saçını başını yolacan onun söz sana Deniz"
Sesler uzayıp gidiyordu. Herkes Kudret cinayetini Deniz'in işlediğini anlatan isimsiz itirafnamenin kime ait olduğunu merak ediyordu. Deniz sadece neden onun isminin verildiğini, Azranınsa neden şu anda hücrede olduğunu merak etmekteydi.
Dediklerine göre Deniz Erhanla görüşmeye gittikten sonra Zerrin Azra'yı odasına çağırmış sonra da hücre cezası vermişti.
"Benim Azrayla konuşmam gerek kızlar. Birinizi dövsem ya!" dedi Deniz ve hasrete bir yumruk geçirdi.
"Ağır oldu Deniz apla ama bunun rövanşını alırım" dedi Hasret yerde yatarken. Deniz Hasrete birkaç tekme attıktan sonra Oktay geldi ve kendisini hücreye götürdü.
*
"Azra, Azram" diye bağırırken deniz azra şaşkındı.
"Boncuk? Senin ne işin var burada?"
"Azra sana çok önemli şeyler anlatmam lazım neler oldu bir bilsen"
"Anlat Boncuğum dinliyorum"
"Bak şimdi, ben Erhanla görüşmeye gittim ya..." fakat Deniz'in lafı kesildi. İçeriye kısa topuklu ve gereğinden çok tıkırtı yaratan ayakkabılarının üzerine basa basa girdi Zerrin.
"Deniz Demir, hücreden çıkıyorsun" dedi saçlarını iki eliyle arkaya atarken. Deniz'in hücre kilidi açıldı.
"Götür Oktay. Bir daha da benden habersiz hiçbir iş yapma. Sana bunu kaç kere daha söyleyeceğim acaba?" Oktay deniz'i kolundan tutup çekiştirirken aynı anda da kafa sallıyordu. Deniz şaşırmıştı.
"Çok erken oldu Zerrin Hanım, daha karpuz kesecektim ben sevgilimle neden ayırdınız bizi?" derken bir yandan da gitmemek için çabalıyordu. Zerrin yavaş ve sinir bozucu adımlarla Denize yaklaştı.
"Ben öyle istedim Deniz. İşte neden bu. Götürün!"
Azra köşesine sinmiş olanları dinlerken bir yandan da sessizce ağlıyordu.
-ÜÇ GÜN ÖNCE-
Zerrin Azrayı sayımdan sonra Meltemin gizli yardımıyla odasına getirtmişti. Azra ise gitmek zorunda olduğu bu odadan birkaç laf söyleyip ayrılmak istiyordu.
"Geç otur bakalım Azra Kaya"
"Ne istiyorsun Zerrin Şahin?" zerrin sinir bozucu 'şimdiden zafer kazandım' gülüşünü takmıştı yüzüne bir kere.
"Senden bir şey istemiyorum Azra. Sana bir teklifim var"
"Ne demek oluyor bu?"
"Şöyle ki, Mihran Ünal. Bu isim sana tanıdık geldi mi? Evet, gözlerin doldu çünkü bu kadın senin öldürdüğün eski sevgilin"
"BEN KİMSEYİ ÖLDÜRMEDİM. KEDİNE GEL" diye bağırırken ayağa kalmış masaya dayanmıştı Azra.
"Sakin ol Azra. Otur yerine" sesi gayet sakindi Zerrinin. Azra birkaç derin nefes aldıktan sonra gözyaşlarını silerek oturdu.
"Ben kimseyi öldürmedim. Mihran altın vuruş yaparak öldü. Mihran öldü, öldürülmedi. Hele ben hiç öldürmedim. Beni Mihranla tehdit edemezsin" dedikten sonra kalktı yerinden Azra. Kapıya doğru yürüdü.
"Altın vuruşun öncesinde onu boğarak öldürdüğünü biliyorum, bağlantılarını kullanarak gizlediğin otopsi sonuçlarını buldum. Şimdi geç otur Azra"
"Bunu ispatlayamazsın"
"Ben bunu çoktan ispatladım bile. Bak" diyip elindeki otopsi raporunu Azraya uzattı Zerrin. Azra biraz inceledi.
"Tamam. Diyelim ki bu rapor doğru. Mihranı ben öldürdüm. Bunu sen neden şimdi ortaya çıkardın. Aylardır buradasın? Sanırsam bana bir teklifte buluncaksın bu raporu ortadan kaldırmak için değil mi?"
"Doğru bildin Azra Kaya. Eğer bu raporu saklamamı ve buradan 5 aylık süreyi beklemeden hemen çıkmak istiyorsan itirafçı olacaksın"
"Neyi itiraf edecekmişim?"
"Deniz Demir'in Kudret Öztürk'ü kendi elleriyle öldürdüğünü"
*
Herkese merhabalar. Umarım okurken keyif almışsınızdır.Gidişattan memnun musunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.
Validex
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tükeniş•AzDen
FanficKırmızı bir at oluyor soluğum Yüzümün yanmasından anlıyorum Yoksuluz gecelerimiz çok kısa Dörtnala sevişmek lazım.