Sonsuzum

Bomba

Zeynep'e onca mesaj atıp aramama rağmen hiç birine cevap vermemişti geri döner diye kaç saat beklediğimi hatırlamıyorum bu böyle devam ederse gerçekten endişelenmeye başlayacaktım sonra aklıma bir fikir geldi ve Damla'yı aradım.
"Dostum Zeynep'in en son teyzesine gittiğini biliyorum fakat kaç kere arayıp mesaj atmama rağmen hem aramalarıma hem de mesajlarıma cevap vermiyor lütfen bir şekilde araştırıp onu bulunca da beni arar mısın?" Damla kesin bir şekilde konuşmaya başladı "Tamam dostum bulursam ararım seni" dedi ben de teşekkür ettim ve telefonu kapatıp ondan gelecek haberi beklemeye başladım.
Zeynep'in Ağzından:
Etrafı ne kadar bulanık görsem de göz kapaklarımı güçlükle aralamayı başarmıştım. Eski depo gibi bir yerdeydim beni kimin kaçırdığını hala hatırlayamıyordum.Düşünmeye başladım gözlerimi kapattım ve o anı aklıma getirdim ben o mendili koklamamak için çabalarken az da olsa o kişiyi görmüştüm beni kaçıran kişi Berra'ydı. Neden beni kaçırmıştı ki benden ne istiyordu tamam Ceyda'nın düşmanı bunu biliyorum ama ne benim ona olan sevgimi ne de onun bana olan sevgisini bilmiyordu belki de Ceyda ve Ben öyle sanıyorduk.
Bir kaç dakika sonra deponun kapısı aralandı gelen tabi ki de Berra pisliğiydi yüzündeki o pislik gülümseme asla silinmiyordu neydi onu bu kadar mutlu eden? insanlara kötü davranmaktan onlara acı vermekten zevk mi alıyordu bu nasıl bir piskopattı böyle hala anlamıyorum.Ben bunları düşünürken onun konuşmasıyla düşüncelerimde bölünmüştü.
"Bakalım o çok sevdiğin Ceyda seni kurtarabilecek mi? Şahsen ben kuratarabileceğini pek sanmıyorum ama neyse" diyerek gözleriyle karnımı işaret ettiği dakika hemen ben de karnıma baktım pis sürtük üzerime bomba bağlamıştı ve iki saatim vardı eğer Ceyda beni bu iki saat içinde gelip kurtaramazsa belki de anne ve babamın yanına yani cennette gidebilecektim ama Ceyda'yı son bir kez görmeden bu dünyadan ayrılmak istemiyorum.Onun o güzel gözlerine tekrar bakıp son bir kez onu sevdiğimi söylemek istiyorum.Ben bunları düşünürken gözlerim dolmaya başlamıştı bile kalbim onun geleceğine inansa da bir yanda da annemle babama kavuşmak istiyordum.Bu düşüncelerimi bir kenara bırakar sürtük Berra'ya kötü kötü bakarak sinirli bir şekilde konuşmaya başladım "Ceyda gelecek bundan adım gibi eminim" dedim sert bir şekilde.Bir kez daha pis pis sırıtarak "Peki bekleyelim o zaman nasıl olsa daha iki saatimiz daha var." diyip kahkaha atarak depodan çıkıp çaresizliğimle beni baş başa bıraktı.
Ceyda'nın Ağzından:
Bir saat sonra Damla aramıştı hemen telefonu açtım. "Dostum sürtük Berra Zeynep'i kaçırmış sanırım dün yaptığın şeyin intikamını almaya çalışıyor." dedi.Ben sinirlenip yumruğumu önümdeki aynaya geçirmiştim,elimin kanaması zerre kadar umrumda değildi çünkü şuan aklımda Berra'yı nasıl öldürebileceğim konusunda planlar yapıyordum.Damla sesimi duyamayınca telaşlanıp konuşmaya başladı "Dostum iyisin dimi? Az önceki ses neydi öyle? Bir yerine zarar vermedin dimi?" Bu arkadaşlarımda bulaşıcı bir şeydi heralde ne zaman onlarla konuşsam bir cümlenin içinde milyon tane soru sorarlardı.Sinirli olduğumu belli etmemeye çalışarak konuşmaya başladım "Damla yine soru yağmuruna tutma beni.Eğer yerini öğrendiysen söyle bana da o Berra'yı gidip gebertebileyim." Damla sakin ses tonuyla konuşmaya başladı "Evet buldum dostum sana konumu atarım." dedi.Konuşamayı bitirdikten sonra bana konumu atmıştı.Yeni aldığım arabaya binip telefondaki konuma bakarak bir kaç dakika sonra eski bir depoya varmıştım bile.
Zeynep'in Ağzından:
Berra'ya gelen telefonla Berra deliye dönüp yüzüme yumruk atmıştı.Yumruğun etkisiyle başım sola doğru gitse de çok geçmeden eski halime geri döndüm fakat ardında bir sürü yumruk daha yedim.Belki de umudumu kesmeliydim belki de bugün burada ölecektim Ceyda'yı bir daha göremeyecektim oysa onunla beraber gerçekleştirmek istediğim hayallerim vardı ama hepsi sadece hayallerden ibaretmiş demek ki.Anneme ve Babama kavuşacağım için mutluyumdum bir yanda da onların yanına gidecektim huzurlu ve mutlu olacaktım yeniden sorunsuz bir hayata sahip olacaktım o mis gibi kokularını içime çekebilecektim.
Tam ben bunları düşünürken deponun kapısı yavaşça açıldı ve içeriye kahramanım girmişti yeniden kahramanım olacaktı yeniden kurtaracaktı beni.
Ceyda'nın Ağzından:
Meleğimin yüzü kanıyordu demek hem kaçırması yetmemiş gibi hem de o pis eliyle yumruk atmıştı. İşte şimdi onun öleceği dakikalardaydık onun işi bitecekti hemen şimdi burda onu parçalara ayıracaktım.Çok geçmeden gözlerim meleğimin üzerindeki bombaya kaydı bu pislik bir de sevdiğimi yok edecek parçalara ayıracaktı ama ben buna izin ver miyim?? Tabi ki de Hayır.
Hemen belimdeki silahı çıkararak iki bacağına da ateş ettim yürüyememesi benim işimi kolaylaştıracaktı.Onu vurmamla yere yığılmıştı bile ben de hemen meleğimin yanına gidip bombayı etkisiz hale getirdim ve onu yavaşça sandalyeden kaldırıp dışarıda bekleyen arkadaşım Ceyhan'a onu arabaya götürmesini söyledim.Zeynep kalmak için ısırar etse de ona zarar gelmesinden korktuğum için onu buradan uzaklaştırdım.Hemen sonrasında ise sandalyeye Berra sürtüğünü oturup aynı şekilde bağladım daha sonra onun o pislik yüzüne sayamayacağım kadar yumruk attım sonra da o meleğime taktığı bombayı alıp ona taktım ve bombayı yeniden etkili hale getirdim.Birazdan burada paramparça olacaktı ben de onun parçalara ayrılışını izleyecektim.Bombayı tamamen ayarladıktan sonra dışarı çıkıp arabaya bindim ve kızlara dönüp şöyle dedim "Birazdan hayatınızda gördüğünüz en güzel filmi izleyeceksiniz" bunu derken kahkaha atmıştım o pisliğin acı çekmesinden zevk alacaktım. Betül de gülerek konuşmaya başladı "Dostum senin filmlerin zaten hep güzel oluyor eminim ki bu da çok güzel olacak" o bunu dedikten sonra Ben,Betül,Damla ve Ceyhan gülmeye başladık meleğim ise garip garip bize bakıyordum.Sanırım bu salaklar şuan neye gülüyorlar diyordu.Ama filmin sonunu görünce o da kahkaha atacaktı.
Hiç vakit kaybetmeden elimdeki kırmızı düğmeye bastım veee Berra'nın parçalara ayrılışını zevkle izledik.Filmimiz bittikten sonra arabayı kullanıp herkesi tek tek evlerine bıraktım ama meleğimi bir daha asla bırakmazdan bundan sonra o nereye giderse ben oraya gideceğim ben nereye gidersem de o da benimle birlikte gelecekti.