Hafıza Kaybı

18 3 0
                                    

Ceyda hapise girdikten sonraki kısım;
  Bu dört duvar arasında zaman bir türlü geçmek bilmiyordu kardeşimi ne kadar özlesem de bu akşam burdan kaçıp bir yolunu bularak onu görebilecektim bunu herşeyden çok istiyordum.Planımı önceden ayarlamıştım havalandırma için hapishanenin bahçesine çıkınca yanımdaki bir kaç arkadaşım geldiğimden beri benimle uğraşan hatta bir kere neredeyse beni şişleyecek olan iri yarı kaşının orada yara olan sert bakışlara sahip bir kadının grubundakilere laf atacaklardı ben de o grubun çete başını rehin alıp dışarıya çıkacaktım beni gören polis memurları sırf birini rehin aldığım için bir şey yapamayacaklardı dışarıya çıkınca da o kadını bir güzel dövecek ve bir kenara atacaktım ve sonra da dışarıda bulunan herhangi bir arabayı alıp kardeşimin kaldığı yetimhaneye gidecek onu görüp özlem giderecektim.
  Yaklaşık bir saat sonra havalandırma yapıldı ve herkes bahçeye çıktı.Yanımda benden biraz uzun olan İpek bahsettiğim çeteden birine laf attı tabii yanımda duran diğer kişiler de o çetede bulunan diğerlerine laf atınca kavga başlamış oldu adeta birbirlerini ölesiye dövüyorlardı bizimkilerin durumu gayet iyiydi aksine diğer çete çökmüş durumdaydı bu duruma tam kahkaha atıyordum ki çetenin başı yani pislik Zeliha geldi o da beni dövmeye çalışınca haddini bildirerek tam da karnına bir uçan tekme attım tekme atmamla birlikte yere yığıldı hadi ama bu kadar güçsüz olamazdı sonuçta planımın son kısımları için bana lazımdı.Yerde ağrıdan biraz yattıktan sonra kalktı arkasından dolaşarak saçından tutarak kendime yaklaştırıp boynunun olduğu bölüme bıçağımı  dayadım ve bahçeden çıkıp içeriye doğru girdim polisler korkuyla arkamdan seslenmeye başladılar ama umrumda bile değildi çünkü kardeşimi görebilmeyi herşeyden çok istiyordum.Dışarıya çıktıktan sonra pislik Zelihaya bir tekme daha atıp kaldırımın oraya onu fırlatır gibi attım daha sonra bulduğum ilk arabaya binerek polislerin arkamdan gelmelerine karşın hızlıca sürmeye başladım.Bir süre sonra polislerin peşime çoktan takıldıklarını anlayınca hızımı daha fazla arttırdım resmen jet hızıyla gidiyordum şuanki tek amacım polislerden kurtulup kardeşime kavuşabilmekti.Polisler yetişti mi diye arkama bakarken önümde duran kocaman kayayı görmediğim için ona çarptım ve dahası yolun sonundaki uçurumdan da düştüm.Gerisi karanlık ve sessizlik belki de cennete gideceğim için mutluydum sonuçta orada annem vardı orada ona sarılabilirdim ve yeniden onu sevdiğimi söyleyebilirdim ama ardımda bir kardeşim vardı onu bırakamazdım onu bırakırsam ona olan sözümü tutmamış olurdum ve o buna çok üzülürdü onu tek bir gözyaşına bile kıyamazken üzülmesine dayanamazdım yıkılırdım.
   Bir saat sonra gözlerimi hastanede açtım tabii ki de bir elim kelepçeyle yatağın kenarına bağlanmıştı.Yanımda  tanıdık birini gördüm sanki o kardeşimi anımsatıyordu belki de onu çok özlediğim için halisülasyon görüyordum ama bana abla diye seslenmesi sanki o kişinin kardeşim olduğunu anlıyordum belki de değildi sonuşta yetimhaneden hemen bırakmazlardı değil mi?
  Başımdaki ağrı tarif edemeyeceğim kadar fazlaydı bunu umursamayarak gözlerimi sonunda açmayı başarabildim.Yanımdaki kişiyi tanımıyordum fakat o elimi tutup bana abla diyordu neler olduğunu anlamak için yanımda ki polise sordum
"Yanımdaki bu elimi tutup bana abla diyen kişi kim? " "Bana tam olarak ne oldu?" "Adım ne?" Niye hiç bir şey hatırlamıyorum?" Polis şaşkın şaşkın bana bakıyordu biraz sonra yanıtlarını vermekte gecikmemişti "Yanında elini tutan senin kardeşin,kardeşine kavuşmak için kaçarken biz seni takip ettiğimiz için çok fazla hızlandın ve sonunda büyük bir kaya parçasına çarpıp daha sonra da yolun sonundaki uçuruma yuvarlandın,adın da Ceyda"
  Ben şok bir şekilde elimi hala tutup ağlayarak beni tanımıyor musun abla diyen kıza bakıyordum.Ona sadece tek bir şey söylemek istedim "üzgünüm ama ben hiç bir şey hatırlamıyorum." dediğimde yanımdaki kız bu sefer hıçkırarak ağlamaya başladı ve odadan ağlayarak çıktı.Doktorumla konuşan polis ve doktor odama girdiler.Doktor konuşmaya başladı "Artık çok fazla şey hatırlayamayacaksın belki zamanla bir şeyler doğrultusunda düzelirsin ama şuanlık bunun olacağını pek sanmıyorum.Kaza anında başını sert vurmuş olduğun için hafıza kaybı yaşıyorsun."
O günden sonra bazı şeyleri hatırladım ama bu bazı şeylerin veya kişilerin içinden hiç bir zaman kardeşim olmadı.Belki kader bir gün yeniden bir araya getirirdi belki de birbirimizden habersiz bu hayatı yaşamaya devam ederdik.
Günümüz;
  Her güne Zeynep'le başlamak o kadar iyi hissettiriyordu ki bunun bir tarifi olabileceğini zannetmiyordum bir de onu yanımda uyurken izlemek harika ötesi bir şeydi o benim sahip olduğum en güzel manzaramdı.Dudağını yavaşça bir öpücük kondurduktan sonra erkenden kalkıp mutfakta bir şeyler atıştırdım.Hemen ardında pislik Berra'nın kaldığı depoya gidip onu biraz döverek hırsımı aldım.Tam işim bitti ve onun bulunduğu deponun eski odasından çıkıyordum ki bana dediği şeyle donakalmam bir oldu.
"Hiç düşündün mü neden etrafındaki tüm insaları kıskandığımı aklına hiç bir kız kardeşin olduğu gelmedi mi peki bu yerde yatan kızın adıyla o eskiden saçını okşadığın küçük kız kardeşinin adlarının aynı olduğunu düşündün mü soyadımı senden neden sakladığımı düşündün mü kalbim senin özleminle yanarken bir kardeşin olduğu hiç aklına gelmedi mi  ABLA?"
Söylediklerine ne tepki vereceğimi bile bilmiyordum sadece ağzım açık bir şekilde onu dinleyebilmiştim abla kelimesinin üstüne baskı yaparak söylemesi ve diğer tüm söyledikleri bir bir aklımda yeniden yankılansa da zorla o odadan çıktım odadan hıçkırıklar eşliğinde ağlama sesleri geliyordu ben ise hala şokta nereye gittiğimi bilemez bir şekilde yürüyordum.

SonsuzumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin