Berra Yaşıyor Mu?

59 7 25
                                    

Zeynep'e bundan sonra benimle kalacağını söylemiştim uzun uğraş ikna çabalarım sayesinde kabul etmişti bu yüzden mutluydum en azında benim yanımda güvende olacaktı.Bir kaç dakika sonra herkes evlerine dağılmıştı ben ve Zeynepte benim evime gelmiştik.Zeynep ne kadar korkmadığını göstermeye çalışsa da hala korktuğunu her halinden anlıyordum.Korkmaması için yanına yaklaştım ve o yumuşak çilek kokan dudaklarına bir öpücük kondurup ona sarılarak korkmaması gerektiğini herşeyin geçtiğini söyledim.Birazcık da olsa rahatlamıştı ki gülümseyip bana teşekkür etti ben de ona gülümsedim ve hizmetliyi çağırarak ona Zeynep'e evi gezdirmesini ve ona bir oda hazırlatmasını istedim.
  Gülşen teyze peki hanımefendi başka bir isteğiniz var mı diye gülümseyerek sordu.Ben de şuanlık bir şeye ihtiyacım olmadığını söyleyerek odama çıktım.Biraz da olsa uyumak istiyordum çünkü az da olsa üzerimde bir yorgunluk vardı.Üstümü değişip kendimi uykunun kollarına bıraktım.İki saat sonra lanet olası telefonumun sesi yüzünden uyanmıştım.Arayan en sevdiğim arkadaşlarımdan biri olan çocukluk arkadaşım Nurdu.Neşeli sesiyle konuşmaya başlamıştı.
"Ceyda seni çok özledim vee sana bir süprizim var ama süpriz olduğu için bunu sana söylemeyeceğim" diyerek eminim ki sırıttı.Ne kadar üstelesem de süprizin ne olduğunu bana söylememişti.Onunla biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattık.Yataktan kalkarak oturma odasına indim.Kahküllüm mutfakta yemek yediği için bir adet yemek yiyen minik bir kahküllü izlemeden keyfim yerine gelmezdi.Mutfağa girer girmez yeniden bu kadar tatlı ve güzel oluşuyla ona bir kez daha aşık olmuştum.Bir insan bu kadar mükemmel olabilir miydi?? O kesinlikle cennetten gönderilmiş olmalıydı.Onu izlediğimi fark edip bana baktı yakalanmanın verdiği duyguyla gözlerimi ondan alıp yere diktim.Hayatım boyunca kimseden utanmamıştım fakat şimdi bir melek hayatıma girmiş ve bendeki neredeyse tüm özellikleri değiştirmişti.
  Zeynep gülümseyerek konuşmaya başladı ama sesi kısık bir biçimde konuşuyordu "Bir insanın utanınca bile bu kadar mı güzel olur?" Bu cümlesini zar zor duyabilmiştim çünkü kısık sesle söylemişti fakat hoşuma gittiği için ona oyun oynayıp duymamış gibi ona yaklaşarak konuşmaya başladım "Dediğinden hiç bir şey anlamadım bir daha söyle." dedim onun bu haline gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum benim bu halimden anlamış olacak ki sesini yükselterek konuşmaya başladı."Hey dediğim şeyi duydun ama bana oyun oynuyorsun ama merak etme intikamımı alırım ben" fazla iddialı konuştuğunu düşünüyordum sonuçta beni daha sadece bir kaç gün tanıyordu sinirlenince neler yapabileceğimi asla tahmin edemezdi.Onu çok bekletmeden cevabımı verdim "Bence fazla iddialı konuşmamalısın ve evet oyun oynadım çünkü söylediğin şey hoşuma gitmişti." diyerek yanağından öptüm.O ise bir an bana sarılmıştı ben de sarılışına karşılık vermiştim.Aynı zamanda da o mis kokusunu içime çekiyordum ki lanet olası kapı zil herşeyi maffetmişti.Kapıyı açtığımda karşımda Nur'u görmeyi beklemiyordum demek ki süprizi bana gelmekmiş diye geçirdim içimden ve ona sıkıca sarılacak içeriye davet ettim.Zeynep'i görünce gülümseyip bu güzel kız da kim böyle dedi.Güzel kız demesi hoşuma gitmemişti çünkü ben kıskanç bir insanım bu yüzden yüzüm nasıl garip bir hal almıştı ki ikisi de iyi misin der gibi bana bakıyorlardı.Ben de iyi olduğumu söyledim ve onları tanıştırdım.
   Zeynep'in yanında kıyafetleri olmadığı için alış veriş yapmaya çıkmıştık.Kıyafetleri deneyim her deneme odasından çıkışında bir insana giydiği her şey mi bu kadar yakışır diye aklımdan geçirmeden edemiyordum.Bir kaç günlük kıyafet,pijama,dışarıya çıkmalık kıyafetler ve elbiseler ve ayakkabı almıştık.Alış verişin bitmesine az kala Zeynep tonu çok güzel olan turkuaz renki bir elbise beğenmişti onu da deneyip deneme odasından çıktı."Nasıl olmuş ben çok beğendim eğer sen de beğendiysen alacağım" dedi.Ben cevabı veriyorken Zeynep donakalmış ve ağzı açık bir şekilde arkama bakıyordu.Niye böyle baktığını anlamak için arkama döndüğümde arkamda kimse yoktu.Zeynep'e dönerek konuşmaya başladım "Az önce niye oraya doğru şaşkınca bakıyordun birini mi gördün?" Zeynep korkudan titreyen sesiyle cevap verdi "Evet,Berra'yı gördüm." dedi bunu demesiyle beraber mağazadan çıkıp biraz da olsa o pisliği aradım ama bu imkansızdı onu ben kendi ellerimle öldürmüştüm nasıl yaşıyor olabilirdi?
Zeynep'i yanına döndüğümde mağaza görevlisi onu oturtmuş su içiriyordu ona gitmesini söyleyerek Zeynep'in yanına oturarak konuşmaya başladım "Kahküllü o öldü sanırım sen başka birini ona benzettin" dedim düz bir şekilde.Bana garip garip bakarak "Hayır gerçekten oydu yemin ederim ki oydu onu gördüm bana inanmalısın." Yüzünü avuçlarımın içine alarak konuşmaya başladım "Tabiki de sana inanıyorum fakat yaşıyor olsa bile benim yanımda olduğun için sana zarar veremez merak etme prenses." dedim ve rahatlaması için ona sarıldım.
  Bir kaç dakika sonra eve varmıştık fakat evden müzik sesleri geldiği için Zeynep'le birbirimize garip garip bakmaya başladık.Evin kilidini açtığımda ev iğrenç bir şekilde içki kokuyordu ve bir sürü insan vardı çoğu bizim okuldan olduğu için fazla sorun olmazdı sanırım.Nur'u görünce hemen yanına giderek bu partinin nereden çıktığını sordum.O da müziğin sesini bastırmak için bağırarak "Bizim okuldaki çocuklar bana böyle bir süpriz hazılamışlar.Ben de eğleniyorum sen de katıl lütfen" diyerek kolumdan çekiştirmeye başlamıştı.Fakat şuan Zeynep'i bırakamazdım çünkü bugün yaşanan o olay yüzünden hala korkuyor olabilirdi.Nur'un elinden kurtulunca Zeynep'in yanına sonunda gidebilmiştim fakat midesinin kötü olduğunu söyleyerek lavobaya gitti.
  Ben de o gelene kadar bahçede hava alacaktım.Bahçeye indim yürüyerek aynı zamanda da şarkı mırıldanıyordum.Tam o sıradan bir çığlık sesi duydum ve bu Zeynep'in sesiydi.Hemen eve girip koşarak lavobaya girdim. İçeri girdiğimde Zeynep'in başı kanıyordu ve bayılmıştı.
Bunu kim yaptığını çok iyi biliyordum  ve onun cezasını Zeynep'i hastaneye yetiştirdikten sonra kesecektim.

SonsuzumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin