Zeynep iyi olduğu için mutluydum ama halletmem gereken bir oyun var intikam oyunum var ve ben bu oynu bitirince bu tüm dünya için güzel bir bayram niteliğinde kullanabilir bir olay olabilirdi.
Hemen Ceyhan'nın söylediği yere gittim ve Berra getirilmeden önce oyunumu güzelce kurdum herşey hazırdı Berra da gelince herşey tam olacaktı.Damla'yı arayıp nerede olduklarını sordum o da bana beş dakika burada olduklarını söyledi.Tam da söylediği gibi beş dakika sonra gelmişlerdi.Pislik Berra her zamanki gibi mal mal sırıtıyordu ama bunlar onun son sırıtışlarıydı,bunu düşünürken sinsice sırıttım ve planımı devreye sokmak için ilk önce Berra'ya kafa atarak bayılmasını sağladım.
Onu bir sandalyeye oturtup kafasına ayarladığım kaskı geçirdim ve düzeneği ayarladım eğer başından kaskı çıkarmayı başaramazsa düzenekteki makina devreye girecek ve kaskla birlikte kafası da dönüp kopacaktı.Kurtulması için tek bir şartım vardı o da yerde uyuşturucudan dolayı baygın adamın karnına yerleştirdiğim anahtarı adamın karnını deşerek bulması ve kafasının arkadan kilitli yeri çözmesi gerekiyordu ama tabi ki de bunu yapabilmesi için ona kısa bir süre tanıyacaktım.Ama kurtulmasını istiyordum böylece ona bundan daha beter oyunlar oynayarak intikamımı almak ve onun her gün yavaş yavaş ölmesi için elimden geleni yapmıştım.Şimdi de aklını kullanıp kendisini kurtarma sırası ondaydı.
Bunları düşündükten sonra deponun aşağısında bulunan odama gittim oradan depodaki her yeri görmeme sebep olan kameradan onun acı çekişini zevkle izleyecektim ve onu görebildiğim kameranın yanındaki ses cihazından ona oyunu anlatacaktım.Bir süre sonra Berra uyandı ve o uyanır uyanmaz oyunu başlatmak için ses cihazına dönerek konuşmaya başladım.
"Selam Berra eğer gerçekten kendini akıllı olarak görüyorsan oyunumdan kolayca kurtulabilirsin haa ama eğer apatalın tekiyim diye geçiriyorsan içinden o zaman ölmeyi hak edersin.Neyse lafı fazla uzatmayacağım eğer kafandaki kasktan kurtulmak istiyorsan ve ölmek istemiyorsan dediklerimi yapmalısın.Kaskına bağlı olan bir düzenek var ben süreyi başlatınca o düzenek çalışmaya başlayacak düzenek çalıştıkça kafan yavaş yavaş bedeninden ayrılacak eğer bunun olmasını istemiyorsan oturduğun yerden kalkıp yerde yatan adamın yanında duran bıçakla karnını deşerek anahtarı bulup kafanın arkasına anahtarı yerleştirerek düzenekten kurtulabilirsin.Ama bunları yapabilmen için tam beş dakikan var.SÜREN BAŞLADI."
Bu anları izlemek keyifli olacaktı bu yüzden patlamış mısır yerken izleyecek ve videoyu kameraya kaydedip sonra da çok sıkıldığımız bir gün açıp kızlarla izleyebilirdik.Bu düşüncelerden sıyrılıp patlamış mısırımdan bir tane ağzıma atıp keyifle filmimi izlemeye başladım.Berra süre başlar başlamaz hemen oturduğu yerden kalkıp zorlada olsa adamın karnını deşmeye başladı o yavaş yavaş deşerken düzenekte çalışmaya başladığı için canı yanıyor olacak ki bağırmaya başlamıştı ve bağırışı benim için bir ödül gibiydi sanki bir yarışmada rakibini yenen bir çocuk kadar mutluluk vericiydi.Bir kaç dakika sonunda adamın karnındaki anahtarı bulabilmişti ama canı acıdığı için bir yandan da bana sövüyordu "CEYDA SENİ GEBERTECEĞİM" diye bağırıyordu ama ne kadar uğraşırsa uğraşsın öyle bir şey olmazdı çünkü şuan o benim elimdeydi.Anahtarı bulup kendini kasktan kurtardıktan sonra düzenekte durmuştu.Berra sinirle kameraya bakarak orta parmağını gösterdi.Bununla birlikte kahkaha attım ve odamdan çıkarak depoya indim üstüme doğru sinirle gelerek beni komalık etmeyi düşünüyordu sanırım ama yanılıyordu çünkü biraz onu hırpalayacaktım.
Yüzüne yumruğumu geçirdikten sonra yumruğumun etkisiyle az da olsa sendeleyip daha sonra düşmemek için dengesini sağladığında bu seferde karnına bir tekme attım tekmemin etkisiyle yere yığıldı.Daha fazla vurmaya başladım ağzından kan gelene kadar vurdum sonra onu yavaş yavaş öldüreceğim aklıma gelince durdum ve onu bir odaya kilitleyip depodan çıktım.
Zeynep bugün taburcu olacaktı ben de hastanenin ödemesini yapıp onun yanına gittim.Onun o güzel pırıl pırıl parlayan gözlerine bakmayı o kadar çok özlemiştim ki bunun bir tarifi olacağını zannetmiyordum.Canını yakmadan ona sarıldım kokusu her zamanki gibi efsaneydi bana cennetti andırıyordu güller kadar güzel kokuyordu papatyalar kadar masum ve güzeldi.Sarılmamız bittikten sonra biraz da o hayran kaldığım kahkülleriyle oynadım ve güzel dudaklarına bir öpücük kondurup onu hastaneden çıkmak için hazırladım.Bir kaç dakika sonra hastaneden çıkmıştık evden aceleyle hastane geldiğimiz için maalesef ki Nur'a haber vermeyi unutmuştum umarım eve gidince bu yüzden fazla kızmazdı.
Eve geldiğimizde tahmin ettiğim gibi Nur öfke saçan gözleriyle neler olduğunu anlamaya çalışır bir şekilde bana bakıyordu bir saat kadar sonra olayı Nur'a anlatmıştım üzülüp önce bana sonra da Zeynep'e sarıldı ve bize bir süprizi olduğunu söyledi.Tanrım bu kız süprizlere doymuyor sanırım diye düşünürken kapıdaki çooookk fazla sevdiğim ilkokuldan beri arkadaşım olan Cansu'yu görmemle düşüncelerim bölünmüştü.
Nur heyecanla konuşmaya başladı "Dostum tahmin et kim geldi?öğrenince çok sevineceğin birisi." Yanıtı kolay olduğu için ve gelen kişiyi gördüğüm için cevabımı hemen verdim "Cansu yani herşeyden çok sevdiğim kardeşim kadar yakın olan tek insan." diyince hem Nur hem de Zeynep'in birden yüzleri asıldı.Ne oldu diys sorarcasına ikisine baktım.Sanırım herşeyden çok sevdiğim kısımda Zeynep kıskanmış kardeşim kadar yakın olan tek insan dediğimde de Nur kıskanmıştım.Öncelikle ikisine de sarılıp Nur'un yanağına bir öpücük kondurdum Kahküllü prensesimin de dudaklarına öpücük kondurdum ve yerimden hemen kalkarak Cansunun üstüne atlayıp ona sımsıkı sarıldım.Birazcık ezebildiğim için "Tamam yeterli çünkü ezildim nefes alamıyorum İMDATTT!!!" deyip bağırmaya başladı ben de onu fazla sıkmayarak ondan ayrıldım ve aklıma gelen fikirle konuşmaya başladım.
"Hazır en sevdiklerimle beraberken neden güzel bir fotoğraf çekinmeyelim ki dimi ama??" Bu fikrime hepsi katılarak beni onayladılar.Bizde güzel bir fotoğraf çekinerek bugünü böylece bitirmiş olduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuzum
Novela JuvenilHayatı boyunca hep kötü şeylerle karşılaştığı için artık kötü bir olan kız ve onun yanında melek gibi olan iki kızın birbirlerine olan aşklarını konu ediniyor