İZ PEŞİNDE

156 13 34
                                    

Resim: Simay

"H-hayır burak değildi."
Ömer içini ferahlatan bir oh çekip merdivenlere oturdu.
Derin nefes alıp sakinleşmeye çalışırken, kendimi hıçkıra hıçkıra ağlarken buldum. Ömer elindeki suyu bana uzattı.
"Simay, sana söz veriyorum onu bulacağız. Ne olursun ağlama."

AKŞAM
Annem odama daldı. Ağlamaktan şişmiş gözlerimi ve kızarmış yüzümü görünce;
"Yetmedi mi artık?"

Sabahki olayları unutmadığımı ve kendisine çok sinirli olduğumu anlatacak ters bir bakış attim.

"Bakma öyle kızım konuş. Bak ben senin iyiliğini istiyorum. Emir var ya o çocukla çok yakış-"

"Suuuuuss sakın o cümleyi tamamlama! Anne dışarı çık. İyi değilim çık!"

O sırada babam geldi ve anneme bağırdı.
"Kızımı rahat bırak artık yeter. Geç içeri dizini izle be kadın."
Babam annemi odaya doğru yolladıktan sonra yanıma geldi ve elindeki bir kase çorbayı bana uzattı.
"İç şunu kızım boğazın yumuşar kendi elimle yaptım sana. Inan çok üzülüyorum ama elimden birşey gelmiyor. Merak etme annen kimi isterse istesin sen kimi istiyorsan ona vereceğim seni."
Babam ağlamaktan ıslanmış yanağımı elleriyle sildi ve yüzümü avuçlarının arasına aldı.
"Geçecek kızım herşey geçecek."
Babam bunu da dedikten sonra yüzündeki tebessümle odamdan ayrıldı.

Ağlamaktan şişmiş boğazımdan çorba bile geçmiyordu. Bi an durdum ve düşündüm. Harap olmuş haldeydim. Burak beni böyle görmek ister miydi, hayır asla.. güçlü olmalıydım, Burak gibi.

SABAH
Bir anda çalan telefonumun sesi ile irkilerek uyandım. Arayan Ömer'di.
Telefonu açtım.

"Yenge burağı bulmak için ekibe bizde katılalım senle bugün ister misin?"
"T-tabiki hemen hazırlanıyorum ben"
"Tamam ben arabayla kapının önünde bekliyorum şuan."
"Tamam geliyorum."

Hemen gidip yüzümü yıkadım üstümü düzgünce giyinip ağzıma hapları tıktım. Güçlü olmam gerekiyordu. Kendime aynada umutlu bakışlarla fısıldadım "Bulacağım seni Burak."

Evden çıktım. Ömer'in arabasına bindim.
Karakola gittik haber gelmesi için bekledik. Ve sonunda saatlerdir beklediğimiz o haber geldi.

Pek kimselerin olmadığı dağlık bir yerde atkı bulunmuş geçenlerde. Ve yapilan araştırmalar sonucu üstünden sarı bir saç çıkmış. O Sarı saç Burak'ın olabilirdi.

Hemen o atkının bulunduğu yere gittik ekiple birlikte. Ve 12 saatlik arama sonucunda yıkık dökük harabe bir minik ev gördük. Oradan ayak sesleri geldi ve ekipler koşmaya başladılar. neredeyse 15 dakikadır kovaladıkları 4 adamdan ikisini yakalayabildiler.
Adamları karakolda sorguya çekmek için kelepçeler ile arabaya bindirdiler.

Geriye tek bir iş kalıyordu. Eve girmek..
Ekipler yavaş yavaş ve kontrollü bir şekilde eve daldılar. "O burada!" diye bağırdı biri.

Ne, bi dk n-ne! Burak orda mıydı? Ömerle nefes bile almadan koştuk o an kalbim durmak üzereydi.

Içeri daldım, ve evet o Burak'tı. Mutluluktan ağlamaya başladım. Ağzı,kolları,ayakları bantlanmıştı. Yüzü bu daracık ortamda kalmayan oksijende nefes almaya çalışmaktan morarmıştı. Göz altları ve dudakları mosmordu, şişmişti. Zaten zayıf olmasına rağmen hepten bir deri bir kemik kalmıştı.. içim acımıştı, ne hale gelmişti sevdiğim adam. Ne kadar da acınası, vahim bi durumdaydı. Hemen bantları kestik attık. Burak'a öyle bir sarıldım ki.. çok şükür o yaşıyordu.

Daha bu yaşımızda başımıza neler gelmişti. Onu kim,neden kaçırmıştı? Bu 4 adamin onunla derdi ne olabilirdi ki?
Yarın bana "korktu kaçtı aşk çocuğun" diyen Emir' i g*t etmek ve ağzına bir tane çarpmak hissi beni sakinleştirdi. Tüm bu düşüncelerimden sıyrıldım ve ömer'in hızlıca önümüzde giden ambulans'a yetişmeye çalıştığı an' a konsantre oldum.

İyi olacaksın Bal..

Sizce Burak neden kaçırıldı?
Burak iyi olacak mı?

AŞKIN ESİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin