4. Bölüm

8.7K 342 62
                                    

Medyada Rüzgar var. İyi okumalar.

Ege'den

Hastane... acil müdahale odasının önünde yere çökmüş, kanlanmış gözlerimle tek bir noktaya bakıyordum .
Baygınkenki hali geldi tekrar gözümün önüne. Rüzgar abimle boğuştukları için sırtındaki yaralar kanıyordu. Berbat bir haldeydi. Hemen bizim korumalardan birini aradım, araba getirmeleri için. Çok kısa bir sürede hastaneye gelmiştik. Onu bir odaya aldılar, beni de içeri sokmadılar. Ben müdahale odasının dışında beklerken abimleri aradım ve durumu anlattım. Onlar da hemen geldiler zaten.

Hepimiz dağılmış durumdaydık.içeriden bir doktor çıktı. Koşarak onun yanına gittim ve konuşmaya başladım;
"Ka-kardeşim nasıl doktor?"
"Sakin olun beyefendi. Neşe hanım şimdilik iyi. Normal odaya aldık kendisini.Ama bundan sonra dikkatli olun. Üzüntü, korku, sinir veya sitres anında bu şekilde krizler geçirebilir."
"Peki şu an? Vücudundaki yaralar iyileşecek mi?" Ateş abim merakla sormuştu bu soruyu.
"Vücudu çok hasar almış. Kırbaç yada kemer benzeri bişeyle vurulmuş. Birde uzun süre pansuman yapılmadan bekleyince yaraları enfeksiyon kapmış. Birde buraya geldiğinde çok fazla kan kaybetmiş. Kan takviyesi yaptık ama yarına kadar uyanmaz. Vücudunun kendini toplaması için zamana ihtiyacı var. Şimdilik bu kadar. İyi günler." Dedi ve gitti.

Doktor gider gitmez hepimiz Neşe'nin odasına girdik. Sırayla hepimiz alnından öptük ve dışarı çıktık. Ateş abim konuşmaya başladı;
"Bunu Kemalin yaptığına adım gibi eminim. Ege sen burda kal, bi gelişme olursa anında haber ver. Biz de o şerefsiz Kemali bulup benim kardeşime zarar vermenin cezasını keselim." Hepimiz onaylayan mırıltılar çıkarınca abimler gitti. Ben de Neşe'nin yanına girdim. Odadaki koltuğa oturup akşama kadar Neşe'yi izledim. Abilerimin ne yaptığını merak edince odadan çıkıp Ateş abimi aradım. Birkaç çalıştan sonra abim telefonu açtı ve konuşmaya başladı;
"Bişey mi oldu aslanım?"
"Yok abi, ben ne yaptınız onu merak ettim."
"Köşeye sıkıştı. En geç yarın akşama bulmuş oluruz."
"Tamam abi. Dikkat edin."
"Eyvallah koçum. Kadir'i ara sizin yanınıza birkaç adam göndersin. Bir de sırtlanlarla uğraşmayalım."
"Tamam abi o iş bende. Görüşürüz."
"Görüşürüz."

Telefonu kapattıktan sonra Kadir'i aradım. Birkaç adam göndermesini söyledim.
Kadir bizim kardeşimiz gibi gördüğümüz 1 numaralı adamımızdı. Ailemden sonra ilk ona güvenirim. 15 dakika sonra 5 tane adam geldi. Ben de ifadesiz sürat ifademi takınıp yanlarına gittim ve konuşmaya başladım;
"2 kişi hastanenin ön kapısında, 2 kişi de arka kapısında bekleyecek. 1 kişi de Neşe'nin kaldığı odanın kapısından ayrılmayacak. En ufak bi aksilikte haberim olacak. Şimdi dağılabilirsiniz."
Deyip. Neşe'nin yanına geri döndüm.  Koltuğa  oturdum. Kafamı geriye yaslayarak kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Neşe'den
Gözlerim  yavaş yavaş açılırken etrafıma bakmaya başladım. Burası bir hastane odasıydı. Yatağın  sol tarafındaki koltukta Ege abim uyuyordu. Neden burada olabileceğimi düşünürken anılar aklıma bir bir  gelemeye başladı. O inşaatta bayıldım galiba.

   Birsüre sonra odaya bir hemşire geldi. Abimin uyanmaması için sessiz olmasını işaret ettim. Belli ki çok yorgundu. Hemşire biten serumumu değiştirirken sessizce konuşmaya başladı;
"Kendinizi nasıl hissediyorsunuz Neşe hanım?"
"Daha iyiyim."
"Geçmiş olsun. İyi günler."dedi ve gitti. Kapıyı kapatırken biraz çok ses çıkınca abim uyanmaya başladı. Tabi ben de hemşireye binbir türlü küfürler ediyordum. Abim benim uyandığını görünce hemen kalkıp yanıma geldi ve konuşmaya başladı;
"Meleğim, iyi misin? Ağrın falan var mı? Doktor çağırayım mı?"
"Abi bi sakin ol. İyiyim...😔 Yani iyi olacağım." dedim. Abim biraz rahatlamış gibiydi. Yanıma gelip elimi tuttu.
"Güzelim bak özür dilerim seni o şekilde zorlamamalıydık.😕"
"Sizin bi suçunuz yoktu abi. Sonuçta ne olduğunu bilemezdiniz. Ben sanki kendimde değildim. Sizi de korkuttum dimi? Özür dilerim abi."
"Şşt tamam  geçti artık. Üzme sen de kendini. Ben şimdi doktor çağıracağım, sonra da sen yemek yiyeceksin tamam mı?"
"Yemek yemesem? Ya abi cidden canım istemiyo."
"Yok öyle bi dünya  dünden beri bişey yemedin. Zaten zayıfsın, kilo alman  lazım" dedi.
"Off peki abii"
"Of denmez abiye" dedi ve odadan çıktı.
Birsüre sonra odaya doktor girdi. Arkasından da elinde 2 poşetle Ege abim girdi. Doktor kontrollerini yaptıktan sonra pansuman yapacağını söyleyip sırtımı açmamı söyledi. Ben de abime dönüp konuşmaya başladım;
"Şey... abi müsade eder misin? Abim yanıma gelip kulağıma eğildi ve konuşmaya başladı;
"Benden utanma bebeğim. Ben senin her anında yanında olacağım." Ben de ona minnetle bakıp doktora döndüm ve sırtımı açtım. Doktor bana pansuman yaparken canımın yandığını belli etmemek için  dişlerimi sıkıyordum. Abim canımın acıdığını anlamış olacak ki elimi sıkıca tutup güven verircesine sıktı.
"Doktor biraz nazik olsana!!" Doktor ufak bi özür dileyip işine devam etti. Pansuman bittiğinde abimin elinden elimi çektim çekmesine de abimin elini çok sıktığımı anlayınca özür dileyen bakışlarımı abime gönderdim.
"Sorun değil bebeğim. Senin gücün canımı acıtmaya yetmez" dedi gülerek ardından ben de güldüm. Doktor yaralarıma dikkat etmemi söyleyip odadan çıktı. Abim de bi kenara bıraktığı poşetleri açıp içinden yiyecekleri  çıkardı. Ben yerken o yemiyordu. Nedenini sorunca da ben tokum diyordu. Ama ben adım gibi emindim dünden beri o da bişey yememişti.
"Sen yemezsen ben de yemem" dedim en sonunda. O da mecburen yemek zorunda kaldı.

     Akşama kadar abimle türlü sohbetler edip birbirimizi daha yakından tanımıştık. Mesela basketbol oynarken kendini kaybettiğini öğrendim. Başkalarına karşı ne kadar sert görünümlü olduğunu kapıdaki korumalara emir verirken öğrendim. Ve birçok şey daha...

Hemşire gelip çıkabileceğimi söylediğinde resmen havalara uçtum. Abim çıkış işlemlerini yaparken ben de üzerimi değiştiriyordum. Yaralarım arada sızlıyordu ama ilaçlar sayesinde çok hissetmiyordum.
   Tam üstümü giyinip yatağa oturmuştum ki odaya Ateş, Meriç, Rüzgar ve Mert abilerim girdi. Onların geldiğini görünce çok sevindim. Ateş,Meriç ve Mert abilerim gelip sarıldılar. 3'ü de kulağıma eğilip beni ne kadar çok sevdikleriyle ilgi birkaç şey söylediler. Rüzgar abime baktığımda odanın bana en uzak köşesinden üzgünce bana bakıyordu. Onun bu hâline görünce içim bi tuhaf oldu ve konuşmaya başladım;
"Rüzgar abi,sen beni özlemedin mi?"diye üzgünce konuşunca Abim bi an afalladı
"S-sen bana kızgın değil misin? Yani sonuçta ben s-senin canını yaktım" ah be abim ama ben sana kıyamam ki
"İsteyerek mi yaptın?"diye sorunca anında gözleri büyüdü ve
"Hayır tabiki!" Dedi.
"Abicim bilerek yapmadıysan ben sana niye kızayım ki? Hadi gel. Bak ben seni çook özledim" dedim kollarımı iki yana açarak. O da hemen gelip bana sarıldı. Kulağıma;
"Teşekkür ederim. Seni çok seviyorum. Seni çok seviyorum" diye birşeyler sayıklıyordu.

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Sonunda eve gelmiştik. Ben hastanede olduğum için abilerim benim yerime oda takımımı seçip giyinme odamı bir modacıya döşetmişler. Odam tek kelimeyle muazzamdı.

 Odam tek kelimeyle muazzamdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerimi değiştirip aşağıya indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Üzerimi değiştirip aşağıya indim. Abilerim sohbet ediyorlardı.
Ege,Mert ve Rüzgar abim yan yana  oturuyorlardı. Ateş ve Meriç abim de tekli koltuklarda oturuyorlardı. Başımı Ege abimin dizine koyup ayaklarımı da Mert ve Rüzgar abime uzattım. Rüzgar abim endişeyle konuştu;
"Ya kızım bi yavaş olsana. Daha yeni iyileşmeye başladın."
"Ya abicim bişey olmaz."Dedim ve Ege abimin elini tutup saçlarıma getirdim. Bu saçlarımı okşa demekti. Abim de bunu anlamış olacak ki saçlarımı okşamaya başladı. Ben de kendimi huzurlu bir uykunun kollarına bıraktım. Bi ara uçuyormuşum gibi hissettim ama Rüzgar abimin
"Şştt güzelim bişey yok uyumaya devam et."demesiyle  uykuma kaldığım yerden devam ettim...

Bölüm sonu. Arkadaşlar biliyorum bölümler kısa oluyor ama inanın çabalıyorum.

Sizce hikaye nasıl ilerliyor?

Hikayede Olmasını istediğiniz bir şey var mı?

En kısa zamanda görüşmek üzere...

1123 kelime.

Mafyaların KardeşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin