Öncelikle ne deseniz haklısınız. Ama inanın bölümü birçok kez yazıp sildim. İlham gelmiyor. Bu bölümü de yoğun ısrar üzerine atıyorum. Uzunca bir süre bölüm atamayabilirim. Ailemle ilgili ciddi sıkıntılarım var.
Wattpad benin için 2.bi dünya sanki. İçindeyken çok mutluyum. Ama gerçek hayatla da uğraşmalıyım.
Bölümlerde olması gerektiğini düşündüğünüz şeyleri lütfen yazın. Bu hikaye benim değil bizim hikayemiz.
İsterseniz yeni bölümü siz yazıp bana atabilirsiniz.(hikaye akışına uyarsa anında paylaşırım💚😊) Bu beni çok mutlu eder. Hikayemize değer verdiğinzi gösterir.Bir sıkıntınız olduğunda bana mesaj atabilirsinz. Birbirimizi tanımasak da elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.
Ne kadar zaman geçerse geçsin. Bu hikaye eninde sonunda güzel bir finalle bitecek. Kütüphanenizden kaldırmayın😉
Kendinize iyi bakın. Medyada Ege var.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Ege'den
Evden çıkıp motorlarımıza bindik. Rüzgar abim her zamanki gibi en önden gidiyordu. Eve en yakın depoya gelip içeri girdik. Kemal elleri bir sandalyeye başlanmış baygın bir şekilde oturuyordu. Adamlardan biri elinde 1 kova buzlu su ile gelip Kemal'in üstüne döktü. Kemal anında korkarak ayılırken Ateş abim konuşmasına izin vermeyip yumruk atmaya başladı. Meriç abim de aletlerin olduğu alana doğru ilerliyordu. Ben, Mert abim ve Rüzgar abim sırıtarak onları izliyorduk. Bu zamana kadar her ne kadar biz de işkence yapmak istesek de izin vermiyorlardı. Meriç abim aletlerin bir kısmını alıp Kemal'in yanına geldiğinde Ateş abim de durdu. Kemal'in yüzü gözü kan olmuştu. Meriç abime korkarak bakıyordu. Bir anda sırıtarak konuşmaya başladı;
"Onu evde yalnız bıraktınız değil mi?" Ateş abim ne dediğini anlamayınca bir yumruk daha atıp konuşmaya başladı;
"Ne saçmalıyorsun sen? Adam akıllı anlat!"
"Aaa yoksa size anlatmadı mı?" Bizden ses çıkmayınca tekrar konuşmaya başladı;
"O geceleei yalnız kalmaktan çok korkar. Hele ki o günden sonra her gece kabus görmeye başladı"
O konuşurken biz de başına toplanmıştık. Ateş abüm birden bağırmaya başladı;
"ADAM AKILLI ANLAT DEDİM LAN SANA!! EN BAŞTAN!!"Kemal önce hepimize teker teker bakıp korkarak konuşmaya başladı;
"K-kumar b-borcum iyice artmıştı. Birşeyler yapmam gerekiyordu. Benim de aklıma Neşe geldi. Kumar borcumun silinmesi karşılığında 1 geceliğine Neşe'yi ona verdim. Benim gözümde zaten sürtüktü..."
Son kelimeden sonra tam bağırıp kemali hırpalayacağım sırada Rüzgar abimin kükreyişini duydum;
"Ne demek sürtük lan!! Sen gel kızı sabah akşam döv sonra da sürtük de!!"
Ateş abim araya girip Kemal'in devam etmesini sağladı.
"Sabah onu aldığımda ruh gibiydi. Ona vırduüumdaki inlemeleri dışında sesini duymuyordum. H-her gece kabus görmeye başladı. Onun çığlıklarından uyuyamıyordum. Ben de geceleri onu bodruma kilitlemeye başladım. Zaten birsüre sonra da siz geldiniz. " Biz şok içinde ona bakıyorduk. Anlattıkları büyük ihtimalle doğruydu. Çünkü ilk başlarda geceleri birkaç kez çığlık atarak uyandığı olmuştu ama sonradan hergün içimizden biriyle uyumaya başladı. Ateş abim hariç tabii.
"Yani sizin anlayacağınız dilde kardeşiniz bir orospu. Ne kadar masum birdaha düşünün derim." Son söylediğiyle sinirlerime hakim olamayıp kemali yumrukşamaya başladım. Hırsımı alamayıp kenardaki aletlere doğru gidince Mert abim elindeki küçük neşterle Kemal'in yüzünden başlayarak heryerine kesikler atmaya başaldı. Rüzgar abim de eline kezzap alıp kesiklerine döktü. Kemal acıyla çığlık atarken ben de içinde bizim eğittiğimiz 3 tane kurt olan kafesin yanına geldim. Adamlara işaret verip Kemal'i içine atmalarını istedim. Kurtların aç oşduğundan Kemal'i 1 dakika içinde yok edişlerini izledim. Mert ve Rüzgat abim yanıma geldiğinde hepimiz sırıtıyorduk. Arkamızı döndüğümüzde Ateş ve Meriç abim bize şaşırarak bakıyordu. Ateş abim bir anda arkasını dönüp çıkışa doğru ilerlemeye başladı. Biz de arkasından gidip motorlara bindik.Evin çnüne gelir gelmez motordan inip eve koştum. Yol boyunca Neşe'yi düşünmüştüm. Evin hiçbir ışığı yanmıyordu. Koşarak eve girip Neşe'nin odasına çıktım. Kapıyı açınca etrafımı onun kokusu sarmaladı. Odayı sadece ay ışığı aydınlatıyordu. Yatağa baktığımda Neşe yoktu. Odaya hızlıca göz gezdirdiğimde duvarın kenarında yere çöküp dizlerini kendine çekmiş hıçkırarak ağlıyordu. Hemen yere çöküp kollarımı ona sardım. Arkamdan gelen abilerim de ışığı açmışlardı.
"Neşe.. Neşe sakin ol abicim. Bak biz burdayız. Orada değilsin abicim , evindesin. Kabustu sadece, hadi güzelim aç gözlerini."
Yavaş yavaş gözlerini açarken yorgun gözlerini endişeli gözlerimizde dolaştırdı. En son bana bakınca aniden geri çekildi. Gözlerinde korku vardı. Gözlerim kıyafetime gelince kan olduğınu gördüm. Hemen ayağa kalkıp üzerimdeki sweati çıkardım.
"Şşhh bebeğim sakin ol. Bak kan yok artık. Korkma tamam mı? Şimdi yanına gelip sana sarılacağım." ardından hemen eğilip kardeşime sarıldım. Kafasını boynuma gömüp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Bem de sakinleşmesi için saçlarını okşuyordum.
"A-abi y-yemin e-ederim k-kendime do-dokundurtmadım. O-O çok sarhoştu. S-sonra da s-sızdı. Abi ne olur inanın b-bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyaların Kardeşi
Подростковая литература17 yıldır babası tarafından hiç sevilmeyen, şiddet gören bir kız... Neşe... Peki neşenin hayatı bir anda nasıl değişebilir? Yıllardır annesiz, arkadaşsız, kendi kendini büyüten bu kız bir anda kendini kocaman bir ailenin içinde bulur. Neşe 5 tane...