2.BÖLÜM

11K 350 67
                                    

Medyada Ateş var.
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
...derin bir nefes alıp konuşmaya başladı;
"Neşe ben Ateş bunlar da kardeşlerim. Ve sen de benim kardeşimsin."
Ben anlam veremeyen bakışlarımı atarken konuşmaya devam etti;
"Annem ve babam eskiden evliymişler. sana hamileyken  annem babamı kemalle aldatmış. Tabi babam bunu kısa sürede farketti ve boşandılar. Bunu fırsat bilen annem de kemalle evlendi. Kemal seni kendi kızı sanıyordu ama sen benim babamın kızıydın. Kemal bunu se. Doğduktan sonra öğrendi.
    Ben 20 yaşımdayken babam öldü. Ben de şirketimizin başına geçtim ve bir kız kardeşim olduğunu öğrendim. Hemen seni aramaya başladım. Kemal seni bulursam ona zarar vereceğimi düşündüğü için ve hep seni sakladı. Annemi de bana yardım etmemesi için öldürdü. Ama biz durmadan seni aramaya devam ettik ve en sonunda da seni bulduk. " dedi. Son cümlesini söylerken yüzünde bir gülümseme oldu.

Ne yani benim 17 yıldır baba dediğim adam benim babam değil miydi? Bunlar benimle dalga mı geçiyordu?
"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz. Beni hemen bırakın!" Dedim sert tutmaya çalıştığım sesimle.
"Seni yeni bulmuşken birdaha bırakmam!!"dedi Ege.
"Bu...Bu olanlar çok tuhaf... yani ben.. siz.."
"AĞLAMA!!"  dediler aynı anda. Onlar bunu söyleyene kadar ağladığımı farketmemiştim bile.
"Şimdi siz benim abilerim misiniz?
"EVET" dediler yine aynı anda. Onların bu hallerine güldüm sebepsizce. Kollarımı açıp;
"Gelin buraya" dedim. Hepsine uzun uzun sarıldım. Sonra hepsi birden sarılınca sevgi yumağı gibi olduk. Karnım ve sırtımdaki yaralar işimi zorlaştırsa da  belli etmemeye çalışıyordum. Ben gül ekten çatlarken Ateş abim hepsini üzerimden çekti.
Aklıma takılan şeyle tereddütle abilerime döndüm. Benim bu halimi ilk farkeden Rüzgar abim hemen yanıma gelip;
"Birşey mi oldu sarışınım?" Dedi.
"Şey...Ben sizi  çok sevdim ama..."
"Ama?" Diyerek devam etmemi beklercesine konuştu.
"...şey, test yapmamız gerekmez mi?" Ben konuştuktan sonra Rüzgar abim ve diğerleri derin bir nefes aldı. Rahatlamışa benziyorlardı.
Rüzgâr abim konuşmaya başladı;
"Merak etme  o testlerin hepsi tamam %100 bizim kardeşimizsin." Dedi gülerek. Ardından ben de derin bir nefes alıp abime sarıldım. Tabi ardından da bütün abilerime sarıldım.

Tabi ıslak ıslak sarılınca  bütün abilerim de ıslanmıştı.
"Hadi gidin de üzerinizi değiştirin. Hasta olacaksınız benim yüzümden."
"Dinime küfreden müslüman olsa" dedi gülerek Ege abim.
"Ama benim yanımda kıyafet yok ki😕" dedim.
"Sen dert etme, aramızda en küçük olan Ege. Onun kıyafetleri sana bizimkilerden daha iyi olur. Bu gece onları giyersin yarın da çıkar sana yeni kıyafetler alırız.

"Tamam" dedim utangaç bi tavırla.
"Tamam ne?" Dedi Meriç abim.
"Tamam abi" dedim bu sefer. Ben bunu söyleyince abilerim yüz ifadeleri görülmeye değerdi. Abilerimin hepsi beni alnımdan öpüp odadan çıktı. Ege abim de bana kıyafet verip konuşmaya başladı;
"Üzerini değiştirip yat. Tamam mı ? Biraz dinlen. Biz sabah seni uyandırırız.
"Tamam abi dedim ben de neşeli bir şekilde. Abim iyi geceler diledi ve beni alnımdan öpüp çıktı. Ben de üzerimi değiştirip ıslak olanları odadaki koltuğun üstüne astım. Yatağa yatıp gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım.

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Sırtımdaki yaralar ve karnımdaki morluklar nedeniyle  pek uyuyamamıştım. Saat 08.30 olmuştu ama hala kimseden hiç tik yoktu.  Nedenini merak etsem de pek umursamadım. Ne de olsa abilerimleyim... Güvendeyim...

Odanın kapısı açılınca uyku toki yapmaya başladım. Bakalım ne olacak?
Yanıma yaklaşan ayak seslerini duyabiliyordum ama gözlerim kapalı olduğu için kim olduğunu göremiyordum. Gelen kişi saçlarımı okşamaya başladı.
"Ah be güzelim, yıllardır seni arıyoruz sonunda bulduk. Seni çok seviyorum..." gibi şeyler  söylemeye başladı. Bu Mert abimdi. Onu tanımıştım. Yatakta birkaç hareketlilikten sonra bir ses daha duydum;
"Lan salak! Çekil kızın tepesinden, uyandırcan şimdi !!" Dedi sınırlı ama yumuşak bir sesle. Bu ses de Meriç abime aitti.
"Ama abi ne yapayım? Yıllardır onu arıyoruz. Hiç görmesem, tanımasam da çok özledim onu." Dedi . Ah be abim ben de hiç tanımasam da çok sevdim sizi.
"Baksana ne kadar  güzel ve masum" dedi bu sefer de Meriç abim. Artık bu oyuna bi son verip  kalkmam gerektiğini hatırlayınca  yeni uyanmış gibi yaptım.

  Yavaş yavaş gözlerimi açarken bir yandan da sırıtıyordum.
"Neye gülüyorsun sen öyle?" Dedi  Meriç abim.
"Sana da günaydın abicim. İyiyim ben de sen nasılsın?" Benim böyle  konuşmama şaşıran abim ne  tepki vereceğini bilemezken Mert abim ve ben Meriç abimin bu hâline kahkahalarla gülmeye başladık. Meriç abim de Mert abimin ensesine hafifçe vurdu. Eli havada bana dönünce bana da vuracak sanıp ellerimi yüzüme diğer etmeye çalışırken bir yandan da konuşmaya başladım;
"Abi özür dilerim. Ben seni kızdırmak istememiştim." Ben bunları söylerken  Ateş, Rüzgar ve Ege abimler de odaya gelmişlerdi. E haliyle de benim bu tepkime şaşırdılar.
  Meriç abim hemen ellerimi indirdi. Bense hala ona korkuyla bakıyordum.
"Ben sana asla vurmam meleğim. Benden sakin korkma. Tamam mı?"dedi. Bir yandan da bana sarılırken. Mert abim birden konuşmaya başladı;
"Bizsiz sarılıyorsunuz ha, çok kırılsın çook."belli ki ortamı yumuşatmaya çalışıyordu.
"Sen de gel abicim sana gelme diyen mi var?"dedim ve kollarımı iki yana açtım. Abim bu hareketimi görür görmez yanıma gelip sarıldı. Ve Ateş abim dışında diğerleri de...

   Ateş abimin sahte öksürük sesiyle ayrıldık. Ardından abim konuşmaya başladı;
"Neşem, hadi hazırlan da kahvaltı edip alışverişe çıkalım. Sana yeni kıyafetler ve oda takımı almamız lazım" dedi.
"Ama abi babam çok kızar" dedim tereddütle.
"O ŞEREFSİZ SENİN BABAN DEĞİL!!" Diye bağırdı.

Arkadaşlar sorularınız yada fikirleriniz Varsa lütfen yazın.

Yanlışlarım varsa da lütfen yazın😁

En kısa zamanda görüşmek üzere...

                                                                      839 kelime

Mafyaların KardeşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin