3.Bölüm

9.7K 350 42
                                    

Medyada Meriç var.
İnternetinizi açın. Bol görselli bir bölüm oldu.
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
İyi okumalar.😊
..."O ŞEREFSİZ SENİN BABAN DEĞİL!!" Diye bağırdı ateş abim
Ben korkudan hiçbirşey diyemezken gözümden birkaç damla gözyaşı aktı. Ateş abim gözyaşlarımı görünce birşeyleri hatırlar gibi oldu. Bakışlarındaki öfke pişmanlığa döndü. Ardından konuşmaya başladı;
"Neşem... Ben... Ben özür dilerim. Beni affedebilecek misin?" Abim bana pişman bakışlarını atarken bu sefer Rüzgar abim konuşmaya başladı;
"Neşem kıyafetlerin kurumuştur. Sen hazırlan da alışverişe gidelim."
"Tamam abi" dedim ben de ona yanıt olarak. Bütün abilerim odadan çıkarken Ateş abim hala bana bakıyordu. Yataktan kalkıp yanına gittim. Parmaklarımın ucuna kalkıp yanağını öptüm ve konuşmaya başladım;
"Küsmedimm" dedim ardından kıkırdayarak. Anında abimin yüzünde gülücükler açarken ben onun arkasına geçip sırtından itmeye başladım. Tabi bana izin veriyordu yoksa ben o cüssenin kılını bile kıpırdatamam. Abimi odadan çıkardıktan sonra kapıyı kapatıp banyoya girdim. Rutin işlerimi halledip üzerimi değiştirdim.

Ateş'ten

Neşenin yanından ayrıldıktan sonra yüzümdeki nadir oluşan sırıtmayla aşağı inmeye başladım. Yüzümdeki sırıtmayı ilk gören Mert oldu. Tam birşey söyleyecekken ben konuşmaya başladım;
"Lan oğlum bu kız bana ne yapıyor?"dedim. Hala yüzümde duran hafif sırıtmayla. Kardeşlerimin benim bu halime şaşırdıklarının farkındaydım ama yine de birşey demiyorlardı bu an bozulmasın diye.

Kardeşlerimi iyi tanırım. Babam bize çok samimi değildi. Evi otel gibi kullanırdı. En büyükleri olduğum için onları ben  büyüttüm. Kendim de erken büyümek zorunda kaldım. Ama asla şikayetçi değilim bu durumdan. Onlara çok bağlıyım. Başlarına birşey gelse onlar için dünyayı yakarım.
Neşe...Neşe çok farklı o çok narin. Çok güzel. Onu dışardaki belalardan nasıl koruyacağını bilmiyorum. Abazalardan bahsetmiyorum. Bizim ailemiz uzun yıllardır Antalya'nın en büyük mafya ailesi. E haliyle de düşmanlarımız çok fazla. Bu konuyu Neşenin öğrenmemesi gerekiyor. Bizden korumasını istemiyoruz.
Az önce Neşe'ye neden bağırdım bilmiyorum. O adama baba deyince şartellerim attı bir anda. Onun gözyaşlarını görünce kendime geldim.

Ben düşüncelerimle boğuşurken merdivenlerden Neşe inmeye başladı. Yanımıza geldiğinde koltuğa oturdu.

Neşe'den

Hep beraber koltukta oturuyorduk. Bir anda onları hiç tanımadığını farkettim ve konuşmaya başladım;
"Ben sizin sadece abim olduğunuzu biliyorum. Kendinizi mi tanıtsanız? Dedim çekinerek. Ardından Ateş abim konuşmaya başladı;
"Haklısın. O zaman ben başlıyorum." Tamam anlamında başımı salladım ben de.
"Ben Ateş Karahan. 27 yaşındayım. En büyük abinim. Karahan holdingin CEO'suyum. Arada dövüşlere giderim. İşletme okudum."

Vay be... demek dövüşmeyi sevdiği için bu kadar yapılı. Karahan holding... aaa ben bu şirketin adını duymuştum.
'Salak! Antalyanın en büyük şirketini tabiki duymuş olman lazım. Ay kıız çok şanslısın!'
İç ses sen bi sesini kes. Daha diğer abilerim de var. Hem benim parada gözüm yok😑

"Ben Meriç Karahan. 25 yaşındayım. Güzel sanatlar okudum. Bizim şirket mücevher ticareti üzerine. Ben de baş tasarımcıyım😎. Ah bide kızlar bana bayılır"
Son cümlesi beni gülümsetmişti. Baş tasarımcı olduğuna göre çok yetenek olmalı.

"Ben Rüzgar Karahan. 23 yaşındayım. Hukuk okudum. Bizim şirketin ve ailemin avukatıyım. Motorlara ve motor yarışlarına bayılırım."

"Ben Mert Karahan. 22 yaşındayım. Tıp fakültesi 4. Sınıf okuyorum. Bir nevi ailemin doktoruyum .Çook şakacıyım ama sadece aileme."

Mafyaların KardeşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin