Y.A/ Final

5K 545 99
                                    

Bu bir başlangıcın sonudur.

Medaya sonsuzluk, medya Ulaş.
...

"Evet"

"Bilmiyorum"

Kadın hızlı cevap verirken ne diyeceğini bilmiyordu.

Ulaş gülümsedi, kafasını denize çevirirken.

Kadın gülümsemesine takıldı biraz.

Biraz değildi aslında.

Ulaş denizin derinlerine dalarken gözleriyle, kadına sordu.

"Ne zamandır?"

Kadın gözlerini zaten ondan ayıramıyordu. Sorusuyla biraz daha izledi. Sadece biraz daha.

"Ne ne zamandır?" Diye soruyla yanıtladı onu.

"Ne zamandır burada beni izliyordun?" Diye daha açık sordu adam. Aslında bu sorusunun bir önemi yoktu. Merakından sormuştu.

Kadın başını eğdi ve gülümsedi.

Çıkardığı fısıltıyla karışık gülüş sesi ile adam bakışlarını ona çevirdi.

Ve denizden daha güzel olduğunun kanısına bir kez daha vardı.

Bir kez daha süzüldü kadının gözlerine, bir kez daha yalnızlık duygusu yok oldu içinde.

"Bir kaç ay olacak sanırım" diye salladı kadın. Ne kadar süredir onu izlediğini kendiside bilmiyordu. Adam bir sonsuzluk gibiydi. Ve kadın adamın sonsuzluğunda yavaşça kayboluyordu.

Adam ona sordu tekrar "peki ya bundan sonra? Gelecek misin hep?"

Kadın "eğer istersen.." diye konuşacakken adam böldü onu "istiyorum"  dedi.

Kadın denizden güzel olan gözlerini ona çevirdi, ellerinden. Adam bir kez daha kayboldu gözlerinde.

Böyle bir güzelliği nasıl fark edemedi diye kızdı kendine.

"Yalnızlıktan hoşlanmıyorum" dedi. Adam.

"Tek dostumuda kaybettim" diye ekledi.

Kadın "Yoldaş" diye fısıldadı. Adam sorgulayıcı bakışlarını şaşkınlıkla suratında gezdirdi kadının.
"Adını da mı biliyorsun?" Diye sordu. Kadın ise ona bakmaya devam ederken "o gece öğrendim, hayatının sadece bu kayalıklar üzerinde geçen kısmını biliyorum" diye açıkladı. Adam gülümserken kafasını salladı. Ve ayağa kalktı.

Kadına uzattı elini.

Kadın baktı güzel eline.

Sonra tuttu.

Yavaşça kalktı oturduğu yerden.

Dokunduğu el içini ürpertti.

Üşüdüğünü hissetti.

Hava bir yaz akşamının ayazını hatırlattı ona. Hafif bir rüzgar, güzel bir Ulaş. Ve üzerinde ince bir elbise.

Adam ilerledi, ilerledi ancak kadının elini bırakmadı. Kadın nereye gittiklerini anlamıştı.

Kayalıkların yerini toprağa bıraktığı ormanlık alana girdiler. Biraz daha ilerlediler. Yoldaş'ın mezarlığına doğru. Adam o geceden sonra ilk defa geliyordu buraya ve yalnız değildi.

Adam artık yalnız değildi.

Mezarlığın önüne geldiklerinde adam dostunun yattığı yeri inceledi.

Yanlış görmüyordu, evet.

Yoldaş'ın yattığı yer artık çiçeklerle örtülüydü. Her renkte, her türde çiçekle. Ve mezarının başında adamın koyduğu taş yoktu artık. Bir tahta parçası vardı. Tahtaya takıldı adamın gözleri.

Gözleri dolarken tahta parçasında yazanları okudu ilahi sesiyle.

"Yıldızlardan Yoldaş'a.."

Adam dolan gözlerini kadına çevirdi. Anlamıştı. Bu kadının işiydi.

Kadının ayakları yerde oynarken bakışlarını ellerine çevirdi. Hala adamın avuçlarının içinde olan eline.

Bir anda adam kadını kendine çekti.

Elini bıraktı ancak bu sefer elleri kadının çevresini sardı. Kadını bağrına bastı.

Kadın şok içerisinde kalırken adam kadının kulağına doğru fısıldadı.

"Teşekkür ederim, yıldızlar kadar güzel Aden"

Kadının yüreği parladı. Parlamakla kalmadı. Parçalarına ayrıldı ve tekrardan doğdu.

Çünkü sevdiği adam ona sarılıyordu.

Adamınsa yüreği dağlandı. Annesinin ismiydi bu. Ve annesi kadar güzel yürekliydi Aden, bu yüzden yıldızlar kadar güzeldi Aden.

Kadın kafasını göğe çevirdi.

Bu mümkün müydü?

Bir kaç dakika önce bomboş olan gökyüzü şimdi yıldızlarla doluydu. Bu mümkün olamazdı.

Adam da kadın gibi başını göğe kaldırdı.

Gördüğü manzara ile oda şaşırıp kalırken bir kez daha sarıldı kadına.

Bu sefer kadında sardı kollarını adamın beline.

Ve iki yalnız kalp yalnızlıklarını oracıkta bıraktılar.

Yıldızların Altında sarıldılar. 

Sarılmayı da kesmediler, çünkü ikiside bir daha birbirlerini yalnız bırakmadılar.

..
Yıldızlardan size, hoşçakalın🍂

Yıldızların Altında •|• TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin