***jungkook'tan***
heyecanlıydım, sonuçta ilk kez aşık olmuştum, şuansa saatin on ikiyi geçmesini onun doğum günü olmasını bekliyordum.
saat tam on iki olduğunda mesajım hazırdı, sadece bir dakika kalmıştı ve ben onun doğum gününü ilk kutlayan kişi olmak istiyordum.
bir dakika da dolduğunda mesajı göndermiştim.
seni sevdiğimi hissettiremediğim için, sana açılamadığım için, böyle korkak gibi davrandığım için özür dilerim ilkim, ilk aşkım, iyi ki doğdun, iyi ki benim ilk aşkımsın, bundan sonraki hayatında benimle mutlu olman dileğiyle...
yatağa uzanıp onu düşünmeye devam ettim, nasıl bu kadar masum olabilirdi bir insan, bakışları nasıl bu kadar saf olabiliyordu.
hani bazı insanlar için derler ya kalbinin güzelliği yüzüne de vurmuş, işte tam o tabire uygundu o da. ilklerimi yaşamak istediğim kişiydi o.
alarmımı biraz daha erkene almıştım, onunla birlikte gitmek istiyordum okula, artık ona hissettirmek istiyordum, aylardır yaptığım gibi uzaktan değil yanındayken sevmek istiyordum onu.
...
sabah alarmımın sesiyle uyandığımda tam küfredip geri yatacak tım ki aklıma Esma'nın gelmesiyle yüzümde bir gülümseme oluşmuştu.
hevesle kalkıp kahvaltımı yaptım, tabi kimseyi uyandırmamaya dikkat ederek.
üzerimi de değiştirip dışarı çıktığımda hava daha yeni aydınlanıyordu.
evin önüne gelip beklemeye başladım, daha gitmemiştir öyle değil mi?.
on dakikanın ardından Esma kapıdan çıkmıştı ama beni farketmeden kulaklıklarını taktı ve yürümeye başladı.
arkasından gittim ve ona yetişip yanında yürümeye başladım, beni yine de farketmemişti, oldukça dalgındı sanırım bugün.
kulaklığının tekini çıkarıp kulağıma taktım, anında bana dönmüştü, göz göze geldiğimizde sadece onun şaşırması gerekirken ben de çok şaşkındım.
müzik yoktu, o zaman kulaklığı neden takmıştı.
"ya müzik dinlemiyorsan neden kulaklık takıyorsun?"
"ha"
demişti yüzündeki şaşkın ifadeyi sürdürürken.
"iyi misin, bir sorun yok öyle değil mi?"
"ha yok ben iyiyim, sadece sanırım şarkıyı başlatmayı unuttum kkkk"
gülmeye başladığında ben de gülmüştüm, gerçekten tatlıydı.
"günaydın bu arada, bir de burda ne yapıyorsun, hem de bu saatte?"
"sana da günaydın ve çok merak ettiysen söyliyim, seninle gitmek istedim."
ciddi olup olmadığımı kontrol etmek ister gibi bakıyordu yüzüme ama ciddiydim.
"tamam inanmış gibi yapıcam kkkkk"
o güldüğünde otomatik olarak kıvrılan dudaklarıma engel olmadan omuz silkmiştim.
"istediğine inanmakta özgürsün tabiki ama ben yalan söylemedim."
yüzündeki gülümsemesi solup ciddileştiğinde ben de ciddileştim ve okula gidene kadar hiç konuşmadık.
okula vardığımızda boş olmasını beklerken kapıda dikilen tae'yi görmemle şaşırmıştım, aynı şaşkınlığı Esmanın yüzünde de görmeyi beklerken koşarak tae'nin yanına gitmesiyle kalakalmıştım.
tae ve Esma'nın yanına gittiğimde çoktaan sohbet edecek bir şeyler bulmuşlardı bile.
"günaydın kook Esmanın seni de çağırdığını bilmiyordum."
"onu ben çağarmadım ama sorun değil hatta benim için daha iyi biriniz bilemesse diğeriniz kesin bilir yapamadığım konuları."
olayı yeni yeni anladığımda burukça gülümsemiştim, ilk tercihi tae'ydi.
***BÖLÜM SONU***
SORRY BUT NOT SORRY
OYLAR O KADAR AZ Kİ YAZASIM GELMİYOR, BU YÜZDEN HER GÜN BÖLÜM ATMAYA ÇALIŞSAM DA KISA KISA OLUYOR, BÖLÜMLERİN UZAMASI İÇİN OY VERMELİSİNİZ....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ LİMON ÇEKİRDEĞİ
ФанфикMasum ve bir o kadar şanssız olan kızımız, kıza aşık olduğu için hayatını ondan daha iyi bilip ona yardım etmek isteyen genç ve kızın dünyanın en yakışıklı kişisi olarak nitelendirdiği bir diğer genç peki sonuç ne olacak??? -mavi limon çekirdeği çok...