HER SABAH UYANDIĞINIZDA YBNİZ GELMİŞ OLACAKK...<3
***
Elimdekileri soğumadan teslim edip paramı aldığımda artık yorgunluktan bitmiş durumdaydım.
artık tek hedefim eve ulaşmak olmuşken, içeri girip aldığım paraları kasaya koymuş ardından üzerimi değiştirmek için dolabıma doğru adımlamıştım.
üzerimdeki lanet olası kıyafetleri çıkartıp yerine içinde kendimi daha iyi hissettiğim formalarımı giymiştim.
kafede çalışan diğerlerine göz ucuyla bakmıştım çıkmadan önce, çoğunun ailesi vardı ama durumları pek iyi deildi, en azından benden iyidir diye geçirdim içimdeni en azından onlara destek olacak aileleri var.
eve gelip kendime ramen yaptım, en pratik olanı oydu çünkü.
yemeğimi yiyip üzerimi değiştirmeden bir de kahve yapmıştım kendime, sonuçta gece daha yeni başlıyordu.
kahvem bittiğinde kendime gelebilmiştim. hemen üzerimi değiştirip çalışma masama geçtim, sınavıma çok az kalmıştı ve benim kendimi daha çok zorlayıp yapabildiğimin en iyisini yapmalıydım.
önümdeki soruları çözmeye başlamadan tam karşımda asılı listeye bir göz attım. hedefime ulaşmalıydım. hedefime ulaşmalıydım ki insana yardım edebileyim, onların dertleriyle ilgilenip onlara bi psikiyatrist deil de iyi bir tavsiyeci olabileyim.
kendimi odaklayıp eksik olduğum yerlerin üzerinde durmaya çalıştım. "eğer bir şeyi yapamıyorsan sakın vazgeçme, aksine sürekli o şeyi yapmaya çalış, o zaman başarabilirsin"derdi babam sandığım adam.
üç saat aralıksız çalıştığımda saat gece iki olmuş ve uykum gelmişti. yatmadan önce telefonumu elime aldım. sadece sınıf grubundan gelen gereksiz mesajlar vardı. okumadan en aşağı indiğimde bir fotoğraf dikkatimi çekmişti, bu fotoğraftaki daha doğrusu fotoğraftakiler jungkook ve taehyung du, onlarla ilgili mesajları okuduğumda geçen yıl istedikleri üniversiteyi tutturamadıkları için bu yıl bizimle sınava gireceklermiş. sınavdan önceki bir ay da- yani bu yarından itibaren demek oluyor- bizimle beraber okula geleceklermiş.
her şeyi anlayabilmiştim de sadece neden bizim okul olduğunu çözememiştim.Çok fazla düşünmedim ve telefonu bırakıp yatağa geçtim. uyumam gerekiyordu, benim için iki dakika iki dakikadır, size azmış gibi gelebilir ama günde üç saat uyuyup yirmi bir saat ayakta duran biri için saniyelerin bile önemi büyüktür.
.
alarmın sesi beni uykudan uyandırırken, bir güne daha lanet ederek uyanmıştım.
kalkıp kahvaltımı yaptıktan sonra okul formamı giydim. saçıma çeki düzen verdikten sonra çantamı omzuma takıp evden çıktım.
kulaklıklarımın beni bu dünyadan alıp hayal dünyama götürmesine izin verdikten sonra okula doğru yürümeye başladım.
okula geldiğimde tabiki kimse yoktu, okulun başlamasına bir saatten fazla vardı, kendimi kütüphaneye atıp ders çalışmaya başladım. hunharca soru çözmeye çalışırken bir yandan da müzik dinliyordum.taki biri kulaklığımın tekini çıkartana kadar.
"ya ne yaptığını san-
karşımda gördüğüm kişi beni oldukca şaşırtırken cümlem yarım kalmıştı.
"Müzk zevkini sevdim"
bir yandan kafasını ritme uygun sallarken diğer yandan mırıldanarak şarkıya eşlik ediyordu.kulaklığımı alıp, gitmesi için bişeyler söylemiştim.
"lütfen gider misin ders çalışmam gerekiyor"
bana baktığında gözleri az öncekinden farklıydı, acıyor muydu bana ya da üzülüyor muydu. Kimin umrunda, kimsenin bana acımasına ihtiyacım yok.
önümdeki test kitabına baktı, ardından eliyle işaret ederek konuştu
"anlamadığın soru varsa bakabilirim"
aslında son soruyu anlamamıştım ama...ah kimin umrunda sadece kabul et sonuçta senin işin görülecek.iç sesime hak verip test kitabını önüne doğru itip soruyu gösterdim.
bir dakikanın ardından "tabi yaa" diye bağırmasıyla irkilmiştim, beni takmadan soruyu anlatmaya başladı.
"anladın mı?"
"evet anladım, teşekkür ederim"
gülümseyip test kitabını tekrar önüme çekerken hareketlerimi izlediğinin farkındaydımama takmadan önümdeki sorulara geri döndüm.
"Esma günde kaç saat uyuyorsun?"
sorduğu soruyla afallamıştım, erkenden buraya geldiğim için mi sormuştu yoksa göz altlarımı mı fark etmişti.
"normal insanlar ortalama ne kadar uyuyorsa ben de o kadar uyuyorum."
yalan söylemiştim ama ne diyebilirdim ki.
"öyle görünmüyo ama neyse öyle diyorsan öyledir."
"neden merak ediyorsun?"
"merak etmiyorum, zaten biliyorum"
korkarak sormuştum
"neyi biliyorsun?"
tereddütsüz cevap vermişti.
"her şeyi"
.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ LİMON ÇEKİRDEĞİ
FanficMasum ve bir o kadar şanssız olan kızımız, kıza aşık olduğu için hayatını ondan daha iyi bilip ona yardım etmek isteyen genç ve kızın dünyanın en yakışıklı kişisi olarak nitelendirdiği bir diğer genç peki sonuç ne olacak??? -mavi limon çekirdeği çok...