Ben ağlarken Berke yanıma geldi.
"Sen hala nasıl yanıma gelebiliyorsun" dedim bağırarak.
"Bir gün pişman olacak ve benden özür dileyeceksin. Emin ol"
......♥......♥......♥......♥......♥......♥......
Nefret ediyorum bu gerizekalıdan. Nefret. Neden hayatımı mahvediyor ki.
"Tamam boşver şu gerizekalıyı"
"Nasıl boşverebilirim Evren? Nasıl? O benim hayatımı mahvetti farkında mısın? Eğer o aptalı tanımasaydım belki de şu an Eray'ın yanındaydım anlıyor musun?"
Evren gözlerini devirdi. Sanırım onun kalbini kırmıştım.
"Özür dilerim. Ben bağırmak istememiştim"
"Hayır saçmalama ne özürü?" dedi ve gözlerime baktı. Biraz daha sakinleşmiştim.
"Hadi seni evine kadar bırakayım
" Aslında iyi olur"
Evren beni kapıya kadar bıraktı. Yalnız kalıp kafa dinlemem için geri gitti. Makyajımı silmek için aynanın karşısına geçtim. Gözlerim şişmiş ve burnum kızarmıştı. Kendime baktığımda Eray aklıma geldi yine. Dolaptan iç çamaşırlarımı ve pijama takımımı aldım ve banyoya yöneldim.
Soğuk suyun altına girdim. Soğuk su beni kendime getiriyordu. Havlumu alıp banyo'dan çıktım. İç çamaşırlarımı ve Geceliklerimi giyip kendimi yatağa attım. Sessizce ağlarken ukuya dalmıştım bile.
Sabah alarımın ısrarcı sesiyle uyandım. Gözlerim yarı açık yarı kapalı alarmı aradım. "Ah lanet olsun nerde bu alarm" Sonunda buldum ve alarmın iğrenç sesine son verdim. Kalkıp hazırlanmak istedim ama çok zor geldi bu yüzden tekrar yorganımın altına girdim.
Ahh bana uyku yok sanırım. Bu sefer de telefonum çalmaya başladı.
"Alo"
"Nasılsın Sero"
"Tahmin ettiğin gibi"
"Peki. Bugün okula gelcek misin"
"Bilmiyorum"
"Bence gel. Yani evde tek başına oturup bütün gün ağlamaktansa okula gel daha iyidir"
"Tamam düşünürüm"
Aslında haklı. Bu yüzden yatağımdan kalkıp hazırlanmaya başladım. Okul Üniversite olduğu için serbest giyinebiliyorduk. Yani benimde işime geliyordu.
Dolabımı açtım ve boş boş baktım. Farkındayım fazlasıyla kıyafetim var ama ben ne giyeceğime karar veremiyorum. Düzenli olan kıyafetlerimi dağıttım ama sonunda 2 kıyafeti elime aldım. Biri siyah deri bir tayt ve üzerine siyah deri ceketim. Diğeri ise dizimin biraz üzerinde pembe çiçekli bel kısmı tam belime oturan bir elbise. Aslında ikisinide giymeyi istiyordum. Ama bugün çiçekli elbisemi giymeye karar verdim. Aynanın karşısına geçtim. Her yüzüme baktıımda Eray aklıma gelsede bugün ağlamiycam. Nede olsa benim bir suçum yok. Saçlarıma hafif dalga vererek açık bıraktım. Gözlerime eyeliner çektim ve çilekli parlatıcımı sürdüm. Beyaz çantamı aldım ve beyaz sandeletlerimi giyerek kapıyı kapattım.
Otobüs durağına kadar yürüdüm. Malesef otobüsü kaçırdığım için 20 dakika bekledim. Gelen otobüse hemen bindim. Yine en arka koltuklardan birine oturdum. Kulaklığımı taktım ve telefonumdan bir müzik açtım.
Okula geldiğimde Evren beni okul kapısında karşıladı. Yanında Barışta vardı. Ne ara çıktı bu hastaneden. Şaşkınca Barışa baktım. Bana bakıp kıkırdadı.
"Bana öyle bakma. Ben güçlü biriyim hemen iyileştim"
"İçimi mi okudun sen. Geçmiş olsun, bir daha geçtiğin yollara dikkat et" deyip sarıldım.
"İlk dersin ne?" diye araya girdi Evren.
"Bakmadım ama sanırım geometri''
"Hadi ya Erkan hoca mı?"
"Malesef"
"Kolay gelsin" diyerek kıkırdadı.
"Hım saol" deyip kötü bakışlarımdan birini attım.
"Ee bahçede mi bekleyeceğiz hadi kantine gidelim" diyerek söze karıştı Barış. Olumlu anlamda kafamı sallayıp onların peşine düştüm.
Kafedeki masalardan birine oturduk ve Barış hepimize birer kahve aldı. Kahvemi yudumlarken yan masaya Eray oturdu. Onu gördüğümde kalbim delice atmaya başladı. Nefesim hızlandı ve gözlerim büyüdü.
Eray'ın olduğu masaya döndüm ve ona doğru yürüdüm. Eray beni gördüğünde masadan kalktı bana nefret dolu bir bakış attı. Ve yanımdan geçip gitti. Gözümü kapattım ve sinirimi yatıştırmaya çalışarak derin nefes almaya başladım.
"Niye beni birkez olsun dinlemiyorsun" dedim bağırarak. Arkam hala dönüktü.
"Çünkü böyle bir zorunluluğum yok yada seni dinlemek istemiyorum diyelim"
Ona doğru hızlıca dönerek "O zaman bilmediğin bir sebep yüzünden niye ayrıldın"
"Bilmeme gerek yok ben herşeyi kendim gördüm"
Gözlerimi devirdim. Doğrusu bende Eray'ı o şekilde görsem bende ona kızardım. Ama onu dinlerdim. Ve ne olduğunu ondan öğrenirdim.
"Beni dinlemek zorundasın lütfen anlatmama izin ver"
"Serenay seni dinlemek istemiyorum anlasana artık"
"Sadece beni dinlesen n'olur?"
"Serenay artık seni istemiyorum"
![](https://img.wattpad.com/cover/21004694-288-k132951.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONUNA KADAR
RomanceSerenay ve biricik aşkı Eray. Birbirlerine delice aşık 2 kişi. Karışık hayatları ve aşk hikayeleri. Hayatına birdenbire giren baş belası bir adam ve ayrılıkları. Peki bu kitapta aşıkların başına neler gelecek?