1.4

6.3K 375 110
                                    

1.3'ü atlamayın, iyi okumalar. ♡

Ben yatağımla bütünleşmiş bir şekilde yatarken Sena sürekli partiye gelmem konusunda ısrar ediyordu.

Pamir, Öykü ve Bora üçlüsü yüzünden sinirlerim bozulmuştu, partiye gitmekten vazgeçmiştim.

"Ya bak İdil ben seni kucağımda bile taşırım, yeter ki gel lütfeeen."

"İstemiyorum Sena."

"Of İdil! Beni tek başıma mı bırakacaksın ya? Geliyorsun bitti, tamam mı?"

Kendine gel İdil, onlar kim oluyor da senin kararını etkiliyor?

"Tamam Sena."

"Ya bak hala ne diy- tamam mı dedin sen!" üstüme atladı.

"Sena, bacağım!"

"Bacağın çok seksi, Gigi'ye taş çıkartırsın. Maşallah." deyip tüm ağırlığını üzerime bıraktı.

"Bacağım acıyor mal!"

"Heee."

Sonunda üstümden kalktığında derin bir nefes aldım.

"Sen kilo mu aldın Sena?"

"Hayır tabii ki de almadım. Ödem hepsi ödem." dediğinde ona imalı bir bakış attım ve birden kahkahaya boğulduk.

Aralıksız 10 dakikadır kahkaha atıyorduk. En sonunda karın ağrımla "Yeter!" diye çığırdım.

Sena da sanki bu anı bekliyormuş gibi anında sustu.

"Evet, vakit; üst baş seçme vaktidir." dediğinde dehşetle ona baktım. Gardırobumun ebesinin çarkına dünecekti yine...

-

Tam iki saattin sonunda, hele şükür bir elbiseyi beğenmişti. Oysa her elbisem mükemmel. Sonuçta bana aitler.

Lakin Sena, diz kapağının 2-3 cm üstünde bordo bir elbise seçmişti. Fazla iddialıydı... Yine de el mahkum giyecektim. Çünkü Sena bana başka bir elbise giydirtmezdi.

"Sen ne giyeceksin Sena?"

Vakit; intikam vaktidir.

"Ben hallettim bile."

Vay adi.

Görürsün ulan sen!

"Bana ne, senin elbiseni de ben seçeceğim."

"Ya İdil, ben hallettim diyorum."

Veya uğraşamam, isterse çıplak gelsin.

Göz devirip ayakkabı seçmek için ablamın odasına doğru yöneldim.

Ablamın ayakkabı dolabını açıp dikkatle incelemeye koyuldum.

Siyah ve ruganımsı topuklu botlarda karar kıldığımda her şey tamamdı.

-

"Sena, benim sana bir şey anlatmam gerek." tereddütle konuştum.

Canıma okuyacaktı.

"Anlat."

Bilinmeyen Numara ile ilgili her şeyi baştan sona anlattım. Anlatırken Sena'nın yüz ifadeleri şekilden şekle giriyor, bazen bağrıyordu.

Anlatmam bitince ne tepki verecek diye gözünün içine baktım.

"Bu Bilinmeyen Numara sana aşık."

Ne?

"Ne?" şaşkınlıkla verdiğim tepki karşısında göz devirdi.

"Aman İdil, amma safsın sen ya."

"Saçmalıyorsun Sena. Bora'ya aşkımı itiraf ettirmeye çalışan biri niye bana aşık olsun?"

"Belki Bora'dır?" bunu o kadar ciddi söyledi ki, kahkaha atmadan yapamadım.

"Eminim öyledir." alayla konuştum.

-

Sena gittikten sonra biraz test çözmüş, akşam yemeği yemiş ve kitap okumuştum.

Şu malum partiye iki gün kalmıştı ve her şeyimi hazırladığım için memnundum. Son güne bırakılmış işleri sevmezdim.

Bora'ya sinirliydim ama bir yandan da sanki ona olan hislerim ufak ufak beni terk ediyordu. Aslında ondan geçen sene hoşlanmaya başladım ve o zamanlar bu kadar yakın arkadaş değildik. Pamir ve diğerleri sayesinde aynı ortamlarda buluna buluna yakınlaştık.

İlk zamanlarda o da bana ilgiliymiş gibi geliyordu. Samimi olmadığımız halde göz göze gelince birbirimize tebessüm ediyorduk, selamlaşıyorduk falan filan.

Bora'nın birazcık çapkın bir erkek olduğunu zaten fark etmiştim fakat Didem, Bora'ya güvenmemem gerektiğiyle ilgili baya bir nutuk çekti, sağ olsun.

Fakat ben aptal aşık olduğum için ve ne olursa olsun kendi doğrularımın peşinden gittiğim için şu an bu haldeyim.

Bora'nın son davranışından sonra gerçekten ondan soğuduğumu hissediyorum.

Her ne olursa olsun beni ikinci tercih konumuna düşürdü. Ki, sözde yakın arkadaşıydım.

Evet, ona olan hislerimden haberi yoktu ama bu durum sadece hoşlantı ile alakalı değildi.

Birinin sizi ikinci tercih olarak görmesi her halükarda gurur kırıcı ve sinir bozucu bir durumdu.

Tüm bunları bir kenara bırakarak kendimi uykunun kollarına bıraktım.

-

Bu bölümde İdil'in düşüncelerini de yazmak istedim. Bir sonraki bölüm parti bölümü olacak. SONUNDA :D

Neyse, umarım beğenmişsindir. ♡

Vote vermeyi unutmayın, lütfen.

İdil | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin