Liam sandalyeyi çekti ve Zayn'in tam karşısına oturdu. Zayn'in kendisini fark ettiğini biliyordu. Ama Zayn birkez bile olsun Liam'a bakmıyordu. Çünkü sinirliydi.
Liam boğazını temizledi. Zayn'in dışarıya bakarak sigara içmesini istemiyordu. Zayn ağır hareketlerle Liam'a döndü. Sigarasından son bir nefes çekti ve kül tablasına bastırdı. "Hoş geldin James."
Liam şaşırmamıştı. Zaten Zayn'in bu konuda kendisini çağırdığını biliyordu. Tabii ki boyun eğmeyecekti. "Hoş buldum Zayn."
Zayn'n yüzü kasıldı. "Bir de yüzüme bakarak yalan söylüyorsun!" dedi sertçe. Sesi kısık çıksa da bağırdığı belliydi. Liam da Zayn gibi öne yaklaştı. "Sana yalan söylemiyorum!"
Zayn kaşlarını çattı. "Öyle mi James? Ya da Liam? Hangisini demeliyim?"
Liam gözlerini devirdi ve geriye yaslandı. "Bana 'Liam mısın' diye sormadın Zayn. Biliyorum, yaptığım hoş bir şey değildi ama bunu yapmalıydım."
Zayn "Neden?" dedi duygusuzca. Liam yerinde dikleşti. "Neden mi? Çünkü eski eşim saçma bir yanlış anlamadan dolayı benden boşandı. Bir şekilde kendisi ile konuşmam gerekiyordu."
Zayn bağırmamak için kendini sıktı. "Benim yerimde kim olsa yanlış anlardı." dedi kendini savunarak. "Hatta sen bile."
Liam yumruklarını sıkmaya başlamıştı. "Yalan yok, yanlış anlardım." dedi ve devam etti. "Ama seninle konuşmak yerine direkt boşanma davası da açmazdım!" dedi sonlara doğru bağırarak.
Birkaç yüz kendilerine dönse de Liam ve Zayn hiç aldırmıyordu. Liam bağırınca Zayn de bağırdı. "Benim ne hâlde olduğumu bilmiyordun bile!"
Liam gözlerini kapattı. Şu an kızgın bir boğa gibiydi. Bir şeyleri yumruklamak istiyordu. "Bana güvenmiyorsun bile Zayn. Eğer güvenseydin o kadar yalvarmalarıma rağmen benimle küçük bir iletişime bile geçerdin."
"Bana kendini savunma bile."
Liam alayla konuştu. "Kendimi mi savunuyorum? Olan şeyleri söylüyorum Zayn ama sen anlamıyorsun. Çünkü her zaman haklı olan sensin. Liam her zaman haksız olandır. Öyle değil mi?"
Zayn sustu. Buraya haklı olarak gelmişti ama şu an haksız çıkıyordu. Çenesi kasıldı. "En azından ben sana yalan söylemedim. Kaç ay boyunca başka bir numaradan seninle yazışmadım."
Liam omuz silkti. "James'in haklı olduğunu söyledin. Yanlış anlaşılma olduğunu söyledin. Kendin söyledin bunları. Sana zorla söylettirmedim."
Pekâlâ, Zayn'in buna verecek bir cevabı da yoktu.
"Bu ilişki hiçbir şekilde devam edemez." dedi Zayn. Liam tuzlukta olan bakışlarını Zayn'e şaşkınca dikerken Zayn konuşmaya devam etti. "Sana güvenmemişim Liam. Eğer güvenseydim sadece bir tartışmayla bu olay biterdi. Ama güvenmedim. Güvenememişim."
Liam şaşkınca Zayn'e bakarken kalbinin milyonlarca parçaya ayrıldığını hissediyordu. Gözleri dolmuştu. "Ayrıca bana yalan söyledin. Artık sana istesem de güvenemem." dedi ve ayağa kalktı.
Liam öylece bakarken nefes alamıyor gibiydi. Hoş, Zayn'in de pek bir farkı yoktu. "Yaşadığımız güzel zamanlar için teşekkür ederim. Ama artık devam edemeyiz." dedi.
Ve bundan sonra yaşananlar çok hızlı gelişti. Zayn ayağa kalkıp kafeden çıkacakken küçük bir çocuğun oyuncağının yere düşmesi ve Zayn'in oyuncağa takılıp kafasını sertçe mermere vurup bayılması bir olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't You Remember? // Ziam Mayne
أدب الهواةLiam'a göre saçma sapan bir olaydan dolayı boşanmışlardı. Zayn'e göre de çok haklı bir sebepten dolayı boşanmışlardı. İkisi de birbirlerini hâlâ seviyordu. Liam, Zayn'in özlemine dayanamayıp eski eşine farklı bir numaradan yazmaya başlar. ₩Texting₩ ...