Anonim: Aşk-ı Su

Bölüm 9

" keleçelendim lan sana, iki gözün bir dizi parmaklık."

Söylediği şeyle vücudumdaki bütün kan yanaklarıma hücum ederken kafamı eğdim.
Çenemden tutup gözlerine bakmamı
sağladı.

"konuşsana Aşk-ı su"

Sesi çok kısıktı. Doğru düzgün duyulmuyordu bile.

"ne konuşayım ki ya"

"hayatını?"

"hayatımı?"

"mesela bana hayatını anlat deseler en çok senden bahsederim."

Suratım tekrar kızarmaya başlamıştı hissediyordum. Hava karanlıktı ve bu yüzden pek belli olmuyordu.

" Ama ben böyle çok utanıyorum."

"tamam gel"

Beni annesinin porselen takımı gibi tutarak yavaşça dizine yatırdı.

"şimdi oldu sanırım hadi başla."

"Ben... Benim işte. Annem ve babam-"

"özle bir şirkette çalışıyor. Hiç kardeşin yok ve yokluğunu da hissetmezsin. Buraya senin lisen yüzünden taşıdınız. En yakın arkadaşın Esma Sima ve Miray. Tuna'yı saymıyorum. En sevdiğin ders matematik ama edebiyatı daha iyi yapıyorsun. Eşit ağırlık seçmek istesende ailen sayısal istediği için sayısal seçtin. Bunları zaten biliyorum Aşk-ı su. Başka şeyler. "
Dedi sözümü keserek.

" Başka ne var ki? "

" Bilmiyorum onu da sen söyle. "

" şey aslında birkaç şey var. "

" evet"

O kısık konuşsa da benim sesim çok çıkıyordu.

"Güzel resim çizerim ama bunu kimseye söylemek istemiyorum. Okulda bile resimlerimi bunu söylediğim için kusura bakma ama Tuna çizer"

Ağzından ufacık bir küfür kaçarken ben devam ettim.

"Şarkı dinlemeyi severim. En sevdiğim sebze patates ve her şekilde yerim. Pek abur cubur yemem ama dondurmayı her halükarda yerim. Fenerbahçe benim için çok farklıdır. Ama öyle fanatik değilim. Hatta önce Volkan Demirel sonra Fenerbahçe. Daha önce bir sevgilim oldu ve gerçekten büyük bir-"

" hata değildi. O olmasa sen buraya gelmek istemez bende senle tanışmadım. Böyle devam etme. Keşkelerle çürütürsün ömrünü."

"Belki de haklısın."
Bir süre sustuk.

"Biliyor musun Balık? Sanırım senden çok şey öğreneceğim."

"öyle sanırım."

"İstersen egonu çekte sesini duyayım. İnsan bi bende senden der yahu"

Hafifçe güldü.

Elini birden saçlarımda hissettim. Susuyordu. Susması, susmamız bile huzurluydu.

"ben hiç ulaşamadığım kafaya seni düşündükçe erişiyorum."

"Bizim hikayemiz herkes gibi mi olacak Balık? Herkes gibi sana aşık mı olacağım?sonra hayatlarımız birbirine sonsuzluk işaretiyle birleşecek mi?"

"Bilmiyorum? Bi düşünsene biz herkes gibimiyiz ki?"

"Öyleyiz baksana. Ben sana sarılmaya geldim. Kokun çok güzel geldi burnuma. Hep böyle oluyor. Sonra sen bana mesaj atmadığında seni merak edeceğim. Sonra okulda konuşacağız ben seni tanımayacağım. Sonra gerçek senle anonim sen arasında kalacağım. Anonim seni seçeceğim. Ve sen kendini belli edeceksin. Sonrası mutlu son mu? "

" Bilmiyorum Aşk-ı su belki? "

" belki deme balık. Belki deme. Muammalardan nefret ederim. "

" biliyorum "

" bildiğine şaşırmadım. "
Bir süre sıstultan sonra devam etti.

" Artık eve geç annen gelir "
Yavaşça doğruldum. Som kez gözlerine baktım.

" bir kez daha sarılsak mı? "
Bunu ben mi demiştim? Kendinizi aşıyorsunuz Okyanus hanım.

Oda şaşırmış olacak ki inanmaz gözlerle bana bakıyordu.

"Ne? Sanki  Bülent Ersoy'dan iki çocuğum var dedim. O nasıl bakış?"

Gülümsediğini belli edecek şekilde gözleri kısılırken bende istemsizce gülümsedim. Beni omzumda tutup kendine çekti. Ellerini belimin biraz üstüne yerleştirdi.

"çok bir şey istemiyorum ki. Altı üstü ölene kadar sana sarılmak istiyorum, hepsi bu. "

" kusura bakma ama böyle güzel de sevilmez yani"

Gülüşüm gülüşüne karışırken kendimi onunla bıraktım. Kendimi ona bıraktım.

Selam okyanuslar. Ne dersiniz klişelerin dışına çıkma zamanı geldi mi? I love my oceans. Bya Bya 🎈 🎈