Bölüm on
"Well, kid, what you gonna do now?"
🕷
"Harmonica."
Yattığım koltuktan aşağıya sarkıttığım kolumu Harmoni'nin önünde salladım.
"Hı? " Harmoni telefonuyla takılırken bana bakma gereği bile duymamıştı."Moni... "
Bir kere daha aynı şeyi yapıp kolunu cimcikledim.
"Hı? "
Nasıl tepki vermezdi?"Moni."
Harmonca kolunu bir daha dürtmemle birden ayaklandı telefonundan gözlerini bir kere almadan iki saattir yaptığı gibi birine mesaj yazarken ve biraz sonra kafasını duvara çarpacak olarak yürümeye başladı.
"Nereye?" diye bağırdığımda hala yatıyordum.
"İsmimi değiştirmeye."
Telefonunu kapatıp başını çarpmadan son anda kurtulduğunda bana dönmüş sırf koltuğa oturmasın diye o sıra daha da yayılmıştım. Ama beni aşağı atıp kendisi yine de oturdu.
Hala mal gibiydim. Kendime gelememiştim. Nasıl gelebilirdim ki?
"Bu Stark kesinlikle Peter'ın anlattığı gibi biri değil. Bu...bu nasıl dese- " Harmoni telefonuna gülümseyip bana döndü.
Ben garip garip ona bakarken kaşlarım çatılmıştı ki anında uzanıp bir anda telefonunu aldım."Şizofren misin kızım sen? Kime gülümsüyorsun? "
Üstüme çıkmış saçımı çekiştirirken
tehtitler savuruyordu ki onu dinlemiyordum bile.Ben burada Stark stajından bana gelen tehtidlerden ve hayati riskimden bahsederken ne ile uğraşmakta olduğunu merak etmek hakkımdı.
"Telefonumu vermezsen Nancy'e, Peter ile çıktığınızı söylerim!"
"Ne? Cidden mi?"
Aralı duran kapımın önünde kucağında çamaşır sepeti ile bize bakan Nancy'e döndüm.
Büyümüş gözleri saçma bir pozisyonda kalakalmış ikimizin üstündeyken ortalığa çöken sessizlik tüylerimi diken diken etmişti.Ama anında "Hayır." dediğimde Nancy beni dinlememiş sepetiyle birlikte koridorda aşağı doğru koşturmaya başkamışken Harmonica'yı üstümde atıp kağıya doğru koştum.
"Teyze! Yok öyle bir şey!"
"Akşam Peter'ı yemeğe davet ediyorsun!"
"Teyze!"
Kızgın bakışlarımla arkamı dönüp boş boğaz Harmoni'ye baktığımda intikam almak için hala elimde durduğunu fark ettiği teşefonuna baktım.
Kafası gidik sabahlamak için 'ritalin' sömüren lamer ile konuşuyordu.
Şu Sean denilen çocukla konuşuyordu.Üstelik bir mesajda Sean geçen gittikleri pizzacı hakkında övgülerini dile getirmişti.
Dişlerimi birbirine bastırıp Harmoni'ye döndüm.
Telefonunu ona geri verirken bana büyümüş gözlerle bakıyordu.
"Yok artık...bizim pizzacımız da." Başımı iki yana sallarken bana açıklama yapmaya çalışan Harmonica'yı dinlemeden gözlerimi büyültüp kapının arkasında asılı duran kapşonumu kaptığım gibi kafama geçirip dışarı kaçtım.
"Rose!" Sinirli gibi davranmaya çalıştım ama ciddi olamıyordum ki.
"Yok Rose falan!"
Dışarı çıktığım an telefonuma mesaj gelmişti. Titreyen popomla telefonumu cebimden çıkarıp mesaja baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
l am here | PETER PARKER (Düzenleniyor)
Fiksi Umum"Eğer bir pizza olsaydın seninle evlenirdim. Ve eğer bu pizza konuşabilseydi onunla da evlenirdim."