nine.

440 38 23
                                    

Kızlara döndüm,

"Siz sınıfa gidin."

Hızla kapıya doğru ilerledim ve ne zaman karşısına geçtiğimi fark etmediğimde, yüzüne baktım. Adımlarım aniden durdu, dudaklarım ve dilim istemsizce kelimeler sıraladı.

"Bu ne böyle? Sen buraya nasıl geldin? Kamera şakası falan mı bu? Nasıl hâlâ bu kadar iğrençsin?"

Kalabalık taraftan bir ses geldi,

"Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi."

Bir kaç kişi kıkırdarken kendime engel olamadan yüksek sesle bağırdım,

"Kapayın çenenizi!"

Herkes susarken Eric gevşek bir şekilde gülümsedi.

"Küçüğüm, beni gördüğüne sevinmedin mi?"

"Siktir oradan, sen kendini ne sanıyorsun?"

"Hm..." gözlerime baktı, "İlk aşkın mı demeliyim, sözünden çıkamadığın ilk ve tek kişi mi demeliyim, yoksa," yüzüme doğru eğildi ve fısıldadı " tamamiyle ilklerine sahip olan erkek mi? Söylesene, Katy. Sence kendimi ne sanıyorum?"

Yutkundum.

"Sen, sadece nefretime sahip olan ilk ve tek kişisin, Eric."

Hızla arkamı döndüm ve yürümeye başladım, arkamdan bağırdığında ellerimi sertçe sıktım, tırnaklarımın avuç içlerimde bıraktığı yaraları hissedebiliyordum.

"Ah, benim minik Katy'm, ismimi söylemeni nasıl özlediğimi tahmin bile edemezsin."

Adımlarımı sınıfa yönlendirdim, sınıfta tedirgin bir şekilde oturan Sooyoung ve Chaeyoung'a baktım, ben geldiğim de hemen ayağa kalktılar ve bana yaklaştılar. Lalisa, o zaten geçen süre boyunca hep yanımdaydı.

Çantamı sıramdan aldım, gözlerimin dolmamasını umut ederek konuştum,

"Ben gidiyorum, gelecek olan var mı?"

Üçü de hemen sıralarından çantalarını aldılar,

İşte bu yüzden onlar.

"Ben diğerlerine haber vereyim. Chaeyoung'larda buluşalım"

Sooyoung çantasıyla çıktığında Chaeyoung ve Lalisa koluma girdiler. Sonra ki durak Chaeyounglardı.

Park Sooyoung

Kızları çağırıp söyledikten sonra bir işimin olduğunu onlara katılacağımı söyledim. Sungjae'nin evine gittim. Bu gün gelmemişti. Kapıyı çaldığımda, kızarmış gözleriyle, dağınık saçlarıyla açmıştı.

"Ah Sooyoung, burada ne işin var."

"Jung EunBi," heceleyerek söyledim. "b
Bir yerden tanıdık geliyor mu?"

"Sooyoung bak-"

"Sana söylemiştim!" Sesimi yükselttim, "Beni hayal kırıklığına uğratma, bu sefer tamamen biter demiştim!"

Sessizce, gözlerinde pişmanlıkla beni dinliyordu, artık bir şey ifade etmezdi.

"Sen ne yaptın?! Bir sevgilin varken nasıl beni de elinde tutmaya çalışırsın, Yook SungJae!"

Ona baktım, tek duyduğum şey, tiksintiydi.

"Sooyoung ben sana söyleyecektim."

"Söyleyince ne olacaktı, ondan ayrılacaktın onun kalbini kıracak ve çöplüğüne birini daha atacaktın değil mi?"

"Özür dilerim..."

Güldüm, kahkaha attım, gözlerimin dolmasının gülmekten olmasını diledim.

"Artık ne fark eder, hayatın boyunca sevilmeyeceksin Sungjae. Hep böyle kalacaksın. Benden değil, bu hâle getirdiğin benliğinden özür dile."

Gidecekken durdum ve yüzüne baktım,

"Ve bu arada EunBi'nin haberi var, onu elinde tutmaya çalışayım deme."

Hi, I'm Katy. Nice to meet you.

Taslaktabölümbittihsktr

who's hate? - hunri ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin