Telsiz

9 2 5
                                    

Cinayetin yaşandığı gece
Saat:  00.32 ____________________________________
-Yeşim-

Parti müziği insanın kulağını patlatacak kadar fazlaydı. O kadar içmişlerdi ki kimse tahmini on dakika boyunca süren bağırışı cam kırılışlarını çığlıkları duymamıştı. Ben ise bu odada yerde kanlar içinde yatan bir cesedin yanında bunları düşünüyordum.

Cinayetten bir ay öncesi
Saat 5.30
____________________________________
-Berat-

Bu saatte alarm sesi olmadan köpeğimin yüzümü yalaması ile uyanmak bu sıkıcı hayatımın en güzel kısımlarındandır kesinlikle. Okul 07.00 da başlasa bile bu saatte uyanıp kahvaltı yapıp televizyon izleyip yola koyulurum.

Ormanın içinde gölün kenarında sağlam ahşaptan yapılmış güzel bir evim var. Okyanus isminde ismi gibi gözleri olan ve iki buçuk yaşında olan bir köpeğim var. Fiziksel özelliklerimi anlatmam gerekirse eğer saçlarım turuncu bir renge sahip. Zayıf bir erkeğim işte.

Hayatım bu evin içindeyken harika, evet. Ama okuldayken berbat. Orası sanki gerçekten yetenekleri ve zekası olan insanları 12 yıl boyunca hapis edip sonrasında işe yaramayan hayatını masa başında veya bundan bin kat daha zor bir meslekte harcatıp   onların hayat enerjisini sömürmek için yapılmış bir düzen gibi. Pardon fazla asabileştim sanırım. Kısacası anladığınız gibi nefret ediyorum.

Aslında nefret etmemi sağlayan diğer etken okuldaki kendini havalı sanan kaslı zorbalar. Şimdi bu tamamını dinlediğiniz lanet binaya gitmek için bisikletime binmiştim. Hayatta kalmak için üç şeye ihtiyacım var. Köpeğim, bisikletim ve kulaklıklarım. Onlardan biri bile olmasa yaşayamazdım.

Evet, sonunda geldik yey aman ne güzel. Gelir gelmez beni Sude'nin uyuz kuzeni karşıladı bi kaç laf atmaya çalıştı ama sanırım beyni yetmedi. Sude kim mi? Kuzeninden bin kat daha uyuz entrika uzmanı kıvırcık kızıl saçları olan bi kız. Kimse onunla tartışmaya girmek istemez çünkü bütün okul hayatınızı iki kat bok edebilir.

O sıkıcı koridordan geçtikten sonra sınıfıma sonunda varmıştım. En önün arkasında manyak kıvırcık saçlı parti manyağı Berk vardı. Onunla konuşacak enerjim şimdi yok maalesef. Bende en arka sıranın bi önüne geçtim. Her zamanki gibi bomboştu biraz süre geçtikten sonra Sude sonrasında da Yeşim gelmişti. Kolunda sevgilisi ile yani Eren ile sınıfa girdi Faruk'u ittirip onun sırasına geçmişlerdi yani bunu teknik olarak Eren yapmıştı ama Yeşimle birlikte yaptılar. Kimse gıkını çıkarmıyordu sanki hep onlar haklıymış gibi yaşamaya devam etmeliydik sonuçta değil mi?

Sonunda Türkçe hocamız Zehra Hoca sınıfa girmişti. Herkesi bi sessizlik aldı. Hoca çok tedirgin ve üzgün görünüyordu. Acı haberi verdiğinde herkes şok oldu. Hocamızın kızı, Eren'in eski sevgilisi Deniz kaçırılmış veya kayıp olmuştu.

Akşam eve dönme vakti geldiğinde ise yolda giderken bir telsiz buldum. Eski püskü tozlu kirli üzerine çamur bulaşmış bir telsizdi. Çalışıp çalışmadığını anlamak için açtığımda bir kız sesi duydum. Olamaz! Bu ses Deniz'in sesiydi .

Cinayetten 2 gün sonra(odada bulunanlar)
Saat: 11.30
____________________________________
-Profesör Tarık bey-

Partideki korkunç cinayetin üzerine odayı inceleyip DNA araştırması yapacak kişi bendim. Yani ben ve ekibim. Araştırmaların ilk gününde kırılan bir vazo parçasının altında turuncu bir saç teli bulmuştuk.

CİNAYET PARTİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin