Her şey gittikleri yaz tatiliyle başlamıştı.
Genç kız aşık olacağını bilmiyordu tabi, genç adam da öyle.
İkisinin de düşünmesi gereken bazı önemli şeyler vardı, aynı ortak noktalarının olduğu gibi.
Genç kız genç adamın gözlerinin mavisinde kaybolmay...
Başını olumlu anlamda sallayınca "Pek acımıyor ama morluğu yeter." dedim. "Morlukla bile çok güzelsin..."
"Bir şey mi dedin?" başını olumsuz anlamda sallayıp "Boş ver." dedi fakat duymuştum.
Morlukla bile çok güzeldim!
Yanaklarım kızarırken sırıtmamı engelleyemedim. "Duydun değil mi?"
Sorduğu soruyla başımı olumlu anlamda salladım. Sırıtmama karşı gülüp bakışlarını gökyüzüne çevirdi.
"Kızarınca da çok güzelsin." Bugün kalbim yerinden çıkacaktı galiba!
Telefonumun çalmasıyla bakışlarımı ondan çekip aramayı cevapladım. "Efendim?" Karşıdan Deniz'in sabırsız sesi duyuldu. "Melek gel artık yoksa yalnız gidiyorum çarşıya!"
Derin bir nefes alıp "Geliyorum." dedim. "Yoksa hâlâ yanında mı? Yakışıklı sen de gelsene!!"
Telefondan gelen bağırış sesiyle telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. Sırıtarak bana bakan Aras'tan bakışlarımı çekip "Geliyorum Deniz." dedim ve telefonu yüzüne kapadım.
Neden Deniz'le kankaydım ki!
Çantamı alıp ona bakmadan "G-görüşürüz." dedim ve hızla yanından ayrıldım. Yedim seni Deniz!
Dışarıda beni bekleyen Deniz'e bakarken yanında gördüğüm kızla sırıttım. İntikam soğuk yenilir bebeğim.
"Sevgilim çok bekletmemişimdir umarım!" Deniz'e sıkıca sarılıp yanındaki kıza baktım. Kız şaşkınlıkla Deniz'e bakarken kollarından çıktım.
"Sevgilinin olmadığını söylemiştin!" Kızın Deniz'e tokat atıp gitmesiyle kahkaha attım.
Deniz tokatın etkisiyle afallarken "Benimle uğraşmayacaktın yakışıklı." dedim ve gülmeye devam ettim.
"Kısmetimi kapadın seni gidi çiyan." Hızla yanımdan ayrılmasıyla koşarak ona yetiştim. "Üzülme be kanka, dünyada başka kız mı yok sanki?"
Dediğim şeyle sertçe bana bakınca ellerimi ben suçsuzum dercesine kaldırdım. "Senin suçun."
Gözlerini devirip "Bana hediye almazsan barışmam." deyince kıkırdayıp "Alırım ama sen de bana al." dedim.
Otuz iki diş sırıtıp "Olur. Hadi gel küs kalamıyorum seninle." dedi ve beni kolunun altına aldı.
Çarşıya gelince Deniz'e dönüp "Ayrılalım ki hediyeleri kendimiz seçelim." dedim. Başını tamam dercesine sallayıp "Başına iş açma ha!" deyince gözlerimi devirdim.
Yanından ayrılıp çarşıdaki takı satan bir mağazaya girdim. Takı ve anahtarlıkları görmemle o bölüme ilerledim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
