Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu çoktan,tanımadığım bir evdeydim,boynum ve bacağım ağrıyordu. Ev güzel dekore edinmişti. Renk uyumu falan harikaydı. Salonda çekyattaydım ben. Kalkmak istedim ama boynumu kaldıramadım. Ah çekince odaya Aras girdi
Aras-zorlama istersen boynunu. Bi şey istersen ben getiririm sana.
-ne işim var benim burda?
Aras-tek değiliz korkma. Ablam da var,mutfakta o şu an
-dün ne oldu?
Aras-senin şu bana yazdığın ilacı almak için nöbetçi eczane arıyordum adamları görünce ben de daldım işte,ama bıçak yarasına engel olamadım.
-ablan kim senin ya?
Kapıya bi kadın yaşlanıp
Sara-benim güzelim sara ben.
-Tutku ben de
Gülmeye çalışıyordum ama canım o kadar yanıyordu ki . Aras'a baktım ve
-annem varya çıldırmıştır şimdiye kadar
Aras-haa. O sorunu çözdüm ben
-nasıl çözdün?
Aras-mesaj attım
Telefonumu bana verdi ve mesajlara baktım;
🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥
🔥 Annecim ben bir hafta-
🔥 lığına arkadaşlarımla
🔥kampa gidicem. Aceleye
🔥geldiği için anca şimdi
🔥haber verebildim. Öğlen
🔥ararım ben seni...
🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥
(Annem)
🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃
Tamam canım,ama beni 🍃
kesinlikle ara. Kendine iyi bak 🍃
iyi bak. İyi eğlenceler... 🍃
🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃
-sağol. Herşey için.
Aras-bişey değil
Sara-dramatik konuşmanız bittiyse ben 5 dakika markete gidiyorum abur cubur almak için. Haberiniz olsun...
Aras-tamam git sen.
Sara çıktı,Aras'ın gözü bacağımdaki yaraya kaydı. Öyle daldı gitti
-iyi misin?
Aras-asıl sen iyi misin?
-iyi miyim değil miyim bilmiyorum...Sır tutabilir misin?
Aras-yani tutarım , anlatmam kimseye
-şey. Ben arada sırada halüsinasyon görüyorum. Dünya dışı varlıklar falan.
Aras-peki korkuyor musun onlardan?
Gözlerim doldu ve
-evet
Aras-seni ilk gördüğümde de halüsinasyon görüyordun sanırım
-hı hı. Su getirir misin?
Aras- bi saniye
Deyip mutafağa gitti. Çıktığı kapıda yine bi yaratık vardı. Gözlerim ona kenetlenmişti sanki. Aras geldi bi bana bi de kapıya iki defa baktı ve;
Aras-iyi misin?
-kapının önü boş mu?
Aras-evet,boş
Sağ gözümden bi yaş aktı. Aras suyu bırakıp elimi tuttu ve bana
Aras-ben burdayım. Yanındayım. Ve ben yanındayken hiçbirşeyden korkmana gerek yok
Ona bakıp başımı salladım. Sehpa'dan suyu alıp tek nefeste içtim. Oturmak için tam doğrulacakken sanki boynumu hissetmiyordum. Nasıl oluyor bilmiyorum ama kontrol edemiyordum. Boynuma ağrı yavaş yavaş geldi ve kafam yastığa geri gitti. Aras boynumu tuttu ve yavaşça yastığa bıraktı. Kapı açıldı ve sara geldi. Elinde 5 tane poşet vardı. 3 tanesi cipslerle 2 tanesi de içeceklerle doluydu. Salona gelip
Sara-Aaa ben söylemeyi unuttum,ağrı kesicileri biraz fazla uyguladım ki hissetmesin diye. Bu yüzden bi yarım saat kadar boynunu hissetmeyeceksin. Neyse gelin güzel bi kahvaltı yapalım. Ben hazırliyim. Siz burda takılın öyle
-ben de yardım edim mi?
Sara-kalkabilecek misin ki? Bacağın kötü durumda
-boşver ya ben de sıkılmıştım zaten
Sara-peki. Kalkmasına yardım et ablacım
Aras benim kolumu tuttu ve ayağa kaldırdı. Yürümeye başladım. Boynumun uyuşukluğu hafiften geçmişti. Sara'nın peşinden mutfağa gittim. Çeşit çeşit yemekler,atıştırmalıklar yaptık. Kek bile yaptık. Masayı kurduk. Aras kendi odasındaydı. Odası da mutfağın hemen yanındaydı. Elimde 2 bardakla mutfaktan çıkınca ona çarptım. Bardaklar yere düşüp kırıldı
-özür dilerim,benim dikkatsizliğim
Aras-asıl ben özür dilerim. Etrafıma bakmadan çıktım.
Sara içerden seslendi
Sara-iyi misiniz?
Aras-iyiyiz. Sorun yok.
Bardakları almak için eğilince bacağıma aniden bi acı geldi ve geri kalkmaya çalıştım bu seferde yere düştüm.
Aras-yardım edim mi?
-gerek yok
Aras-yaran kanıyor ama
-boşver
Aras sara'yı mutfaktan çağırdı
Aras-sara. Sara bi gelsene,acele et.
Sara-ne oldu?
Sara kanamayı görünce
Sara-hii. Nasıl oldu bu. Güzel pansuman etmiştim ben.
Aras-kanadı işte hadi bişey yap.
Sara-kalkabilecek misin?
Evet ifadesi ile başımı salladım. Ayağa kalktım,bacağım o kadar acıyordu ki. Zar zor yürüyüp koltuğa uzandım. Ofladım. Çünkü birilerine yük olmak hiç güzel bi duygu değilmiş. Gerçekten kendini çok kötü hissettiriyor.
-sara
Sara-efendim
-bu yara ne zaman kapanır? Yani ne zaman acısı geçer?
Sara-1-2 güne bişeyin kalmaz.
-tamam. Ya bişey dicem
İkisi de bana baktı
-ben anneme 1 hafta demiştim ya
Sara-evet
-acaba ben bi otele mi yerleşsem 6 gün
Aras- saçmalama. Burası varken otel nerden çıktı. Bi kere rahat edemezsin
-ben size böyle yük olmak istemiyorum
Aras-yük olduğunu nerden çıkardın. Burda istediğin kadar kalabilirsin. Hiç sorun olmaz
Sara-evet güzelim. Istediğin kadar kalabilirsin. Ayrıca neden gidiyorsun ki. Biz seninle çok mutluyuz.
-iyi niyetinizi anlıyorum. Ama ben en azından öyle hissediyorum. Size sürekli sorun çıkarırım.
Aras-çıkar. Biz dünden kabullendik o sorunlara. Düşünme sen bunları
Sara-ben ilk yardım kitini alıp geliyorum hemen.
Sara mutfağa gitti.
Aras- sara aslında burda yaşamıyor.
-nasıl yani
Aras-burası benim evim yani. Sara ailemle yaşıyor.
-niye burda o zaman?
Aras-belki beni yalnış anlarsın diye çağırdım. Bi de eski doktor kendisi. Şu an çalışmak istemiyor sadece.
-sağol
Aras-insanlara biraz daha sıcakkanlı yaklaş bence
-benim aram herkesle iyi ama
Aras-hiç konuşmuyosun ama. Mesela kaç yaşındasın?
-21. Sen?
Aras-23
-iyiymiş.
Sara içeri geldi ve yanıma oturup bacağımdaki kesiğe tentürdiyot akıttı biraz. Yaram sızlıyordu. Aras elimi tutup
Aras-bu da benden sana son kıyak olsun
Dedi. Gülümsedim. Elini sıkıyordum ve onun da canını yakıyordum. Sara sargı bezini sardıktan sonra odadan çıktı. Sehpanın üstünden telefonumu alıp annemi aradım
-annecim
Annem-kızım ne yaptınız? Gittiniz mi?
-geldik. Yolda da çok eğlendik. Şarjım azdı arayamadım seni. Şarjım hâla az. Ama iyiyim,beni merak etme tamam mı?
Annem-tamam kızım. Iyi eğlenceler...
-görüşürüz.
Deyip kapattım telefonu. Sara masayı hazırlayıp bizi çağırdı. Biz de gidip sandalyelere oturduk. Yemek yedikten sonra bişey kırmadan sofrayı toparalayabildik. Gidip koltuğa oturdum. Sara ile Aras odaya girdi
Sara-gençler ben çıkıyorum siz halledin gerisini.
Aras-tamam. Biz bakarız kendimize
Sara kafasını eğip kaldırdı tamam okey dermişcesine. Askıdan ceketini alıp evden çıktı. Aras hemen televizyonun önüne oturup oyun konsolunu eline alıp araba yarışı oynamaya başladı. Ben saatlerce onu izledim. En son bana dönüp
Aras-oynamak ister misin?
-ağlatırım seni ama
Aras-gel kim ağlıyor görelim
Kalkıp yanına oturdum kosolu elime alıp oynamaya başladık. İki kere oynadık ikisinde de ben kazandım. Saat akşam dokuzdu. Yarış bitti ve ben bırakıp
-kim ağlıyormuş
Aras-tamam güzel oynadın. Aferin.
O oynamaya devam etti ama ben oynamayı bırakıp onu izledim. Omzuna yasladım kafamı. Bi ara uyumuşum.
Kabus görüyordum; Hava kapkaranlıktı,önümde kocaman ama karanlık bi ev duruyordu. Korkutucu bi yerdi. Arkamda bişey olduğunu farkedip arkamı döndüm ve bi canavar gördüm...Refleks olarak uyandığımda oturmuştum. Aras hızlıca odaya girip.
Aras-iyi misin?
Hayır şeklinde başımı sallayıp ona sarıldım. Ağlıyordum. Aras yüzüme bakıp
Aras-istersen bu gün yanında kalayım. Araya yorgan yastık falan koyarız. Olurmu?
Evet ifadesiyle başımı salladım. Ayağa kalktı ve içerden 3 tane yastık getirdi aramıza yastıkları koyduk,diğer taraftada o uyudu. Sabah saat 10:54 de uyandım benim uyuduğum koltuk haricinde heryer derli toplu toplanmıştı. Aras salona iki tabakla girdi ve tabakları masaya bırakırken
Aras-iyi uyudun mu?
-sana da günaydın
Bana bakıp gülümsedi. Gidip elimi yüzümü yıkadım. Salona girdim ve masanın yanında durup masaya baktım. O sırada Aras elinde iki bardakla geldi.
-bu masayı sen hazırlamadın dimi?
Aras-yoo ben hazırladım
-kesin sen hazırlamışsındır.
Aras-tamam Sara'dan biraz yardım almış olabilirim
-emin misin?
Aras-ya tamam. Yemekleri Sara yaptı.
-güzel. Ben de öyle düşünmüştüm.
Deyip sandalyeye oturdum ve yemeye başladım. Aras da oturup yemeye başladı.
