TEKNİK+STRATEJİMİZ=ZAFERİMİZ

16 2 0
                                    

Bismillahirrahmanirrahim.

Gelin stratejilerimizi belirleyelim, onların kurduğu oyunda onların kurallarıyla onları alt edelim...

NOT:başlıklar halinde derdimi anlatıcam.

-Dostlar ilk silahın ne olduğunu bilir misiniz?

İlk silahı kabil kullanmıştır ve tarihi kaynaklara göre bu silah bir taştır.
Kabil bir taşla kardeşi habil'in kafasını ezmiştir ve ilk katil olmuştur. Silah daha sonra gelişerek taşın yerini demir aletler almıştır, kılıç, balta, bıçak vs. vs. Daha sonra barutun bulunmasıyla bu sefer ateşli silahlar üretilmeye başlanmış, tabancalar, makineli silahlar, otomatik silahlar vb. Ama kapitalist çarkı ellerinde bulunduranlar, ateşli silahlarla yetinmediler beyin yıkamak için bilgisayarı ürettiler, internet yayıldıkça aile içi sorunlar artmaya başladı aldatmalar, fuhuşlar birden artışa geçti.
Fakat yetmeyecekti bilgisayar bulundurma dediler bide bunun taşınanını yapalım dediler ve akıllı telefonları icat ettiler.

-Peki elimizdeki silahı nasıl kullanıcaz?

Evet elimizde bir silah var, ve bu silahı iki şekilde kullanabiliriz üçüncü şekli yok.
Ya WhatsApp'ta, Facebook'ta, Instagram'da dedikodu, ahlaksızlık, erkekler kız peşinde, kızlarda bu durumun verdiği egoyla daha pis işlere yeltenir ve bu durumda silahı kafamıza sıkmış oluruz, ya da onların kurduğu dijital dünyada onlara savaş açar, uyutmaya çalıştıkları bu milleti narkozdan uyandırır, kâlu belada Allah'a söz verdiğimiz gibi emaneti sahibine teslim edersek silahı onlara sıkmış olucaz.

-İşin mantığı.

Mantık çok basit onların kurduğu mecrada onlara savaş açıcaz, Facebook, Twitter, Instagram, hepsini kullanıcaz kurdukları oyunda onlarla dalga geçicez.

Değerli bir üstadımın bir sözü var. Derki "Şimdi ümmet adına yazdığın, çizdiğin, konuştuğun tek satır tek cümle Fatih Sultan Mehmet döneminde 6 ay at sırtında koşmaktan daha hayırlıdır." Bunu duyunca önce şaşırdım sonra düşündüm ki o zamanlarda diyarlar feth ediliyordu müslüman dinini daha rahat yaşayabiliyordu gayri müslim de dinini özgürce yaşıyor, ama günümüzde durum çok farklı müslümanım deyip gavurdan hiçbir farkı olmayan sürüyle insan var. Haa dedim üstad haklı hayrını Allah bilir ama şimdiki iş daha zor. Adama gel seni hıristiyan yapalım Hıristiyan olursan Kur'an okumazsın Namaz kılmazsın Oruç tutmazsın Zekat, fitre, sadaka vermezsin Hacca, umreye gitmezsin desek şiddetle karşı çıkar Ama! Hıristiyan gibi yaşamakta hiç bir sakınca görmüyor.

Demekki iş daha zor.
Ee ne yapalım iş zorsa dönelim mi?
Tabiki hayır. Biz 15 temmuzda kurşuna koşanlarız.

O zaman bizde kendi oyunları içinde onların kurallarıyla oyunlarını bozalım, bizi uyutmalarına izin vermeyelim.
Gündemi onlara teslim etmeyelim, gündemimizi biz belirleyelim, nikahsız ilişki yaşayan iki rezilin kavgasını günlerce gündemde görüyorsak bu işte bi sıkıntı var demektir. Silahı onlara sıkmıyoruz manasına gelir.

-Oyunu daha çok kime oynuyorlar?

Dikkat ettimde oyunlarını daha çok ev hanımlarına, kızlara, gelin adaylarına kuruyorlar. Amaçları aile huzurunu ortadan kaldırmak huzursuz ailelerin, boşanmaların, dinden uzak yaşayan hane halkını hedefliyorlar. Bunuda ancak anneler üzerinden yapacaklarını biliyorlar.
Çünkü biliyorlar ki müslüman bir anne her an bir Abdülhamid doğurabilir. En çok korktukları bu, ama Allah'a hamd olsun Tenzile Erdoğan annemiz bir Abdülhamid doğurdu korktukları başlarına geldi kafirlerin.

-Liderinizin arkasında durun!

Cepheyi boş bırakmayın, Abdülhamid devrini hatırlayalım, sultanı indirmeye çalışanlar şunu söylüyordu bizim Osmanlı ile bir derdimiz yok bizim derdimiz Abdülhamid ile deyip Abdülhamid'i devirdiler, daha sonra ne Osmanlı kaldı geriye nede Abdülhamid. Müslümanları soytarıya çevirdiler rezil kepaze hale getirdiler.

Dostlar bilir misiniz Abdülhamid devrinde ona cephe alan Şair Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın Abdülhamid için yazdığı şiiri, aşağıda bir kıtâsını yazayım.

Târihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca Sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyâsî Padişâhına.

Görüyorsunuz dimi dostlar. Allah bir daha bu millete pişmanlık şiiri yazdırmasın. inanın şimdi liderimizi kaybedersek pişmanlık için şiir yazma fırsatı bile bulamazsınız liderinizin arkasında durun. Onu yalnız bırakmayın.

Bir abiden dinledim 15 temmuz gecesi boğaz köprüsüne gidiyormuş. Sokakta bir genç şu şekilde bağırıyormuş.
"Koşun Abdülhamid'i deviriyorlar." Abdülhamid'i devirmelerine izin vermeyin bu kezde devrilirse Allah bu emaneti bizden alır ve hesabını çok kötü sorar, öyleki zebanilerin vurduğu her tokmak cennetin bile kapılarını titretir.

Yazının sonuna gelirken bir soruya daha cevap vermek istiyorum.
Benim günlük hayatta en çok karşılaştığım sorulardan biri, "Bu adam(Erdoğan) ne yapsa arkasında duracak mısınız?"
Cevap: Hayır kardeşim ne yapsa arkasında durmayacağım bu adam ümmete sırtını dönmediği sürece, zalime karşı dik durduğu sürece, samimi bir şekilde Allahu Ekber dediği sürece ben bu adamın arkasındayım, aksi bir durum olursa onu bırakacak ilk kişi ben olurum.

Korkmayın, ölümü öldürün. Bize ölümünde esaretinde adresi aynı olsun.

لاَ تَحْزَنْ إِنَّ اللّهَ مَعَنَا
Lâ tahzen innaAllah'e meana
Üzülme yêse kapılma ALLAH bizimle beraberdir.

    #aradabir

Kana kan Dişe dişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin