| 26 Aralık 2016 - Pazartesi |
AMAN TANRIM!
SAÇLARI MÜKEMMEL OLMUŞ!!
Bütün hafta sonu hayalini kurdum ama bu kadar yakışacağını tahmin edememiştim.
Ayrıca, evinin adresini de öğrendim.
Hayır takip etmedim. Yalan söyleme.
Onun yanına gidip ne kadar güzel olduğunu söylemek istedim. Ama yapamadım.
Acaba söylemediğim için bana kırılır mı?
| 3 Eylül 2018 |
- Senin için saçlarımı yine kestireceğim JungKookie. Sen de gözlerini açıp bakacaksın. Anlaştık mı?
| 26 Aralık 2016 - Pazartesi |
İki gün.
Kırk sekiz artı on dört saat.
Bir de 42 dakika.
JungKook tüm bu süre zarfında tek şey düşünebilmişti.
Sevdiğinin, yani Mina'nın, yeni halini.
Evini bulmayı çok istemişti ama bulamamıştı.
Ailesinden uzaklaşmak için dışarı çıkardı hep.
Her zaman oturduğu banka gitmemişti bu sefer.
Sokaklarda, caddelerde sevdiğinin evini bulmak için gezmişti.
Bulsa ne de güzel olurdu onun için.
Onu 7/24 izler, belki konuşurdu.
Eh, bir süre boyunca bu sadece bir hayal olacaktı.
Ama hayal kurmak güzeldir değil mi?
JungKook seviyordu hayallerini.
Onlarla mutluluk nasıl bir şeymiş az da olsa anlayabiliyordu.
Anne baba sevgisinin ne olduğunu, bir kızın elini tutarak gezmenin neler hissettirdiğini...
Her şeyi anlıyordu.
Kimi zaman acı, kimi zaman tatlı.
Onlar JungKook'un tek servetiydi.
Yine telaşlı bir hazırlanmanın ardından evden çıkabilmişti Kook. Koşmuyordu bu sefer.
Sevdiğimi belki görürüm düşüncesiyle bir saat erken uyanmış, okul için yarım saat erken çıkmıştı yola.
Dalgın bakışlarını binalarda gezdirirken bir anda dikkati yolda yürüyüp yanındakilerle gülüşen bedene kesildi.
Mina, oradaydı.
Yaklaşık bir buçuk metre ilerisinde yürüyordu.
Saçlarını kestirmişti. Omuzlarına dökülen saçları artık omuzlarına bile gelmiyordu.
Başında biraz üzüldü JungKook. Bu güzelliği o görebiliyordu evet ama onun dışında bütün okul da görecekti aynı güzelliği.
Onu bir kavanoza koyup saklamak istiyordu.
İstemiyordu ama bağlanmıştı.
Sevgi görmemiş çocuk ruhlu kalbi, yine bağlanmıştı.
Tatmak istiyordu o duyguyu.
Sevilmek nasıl bir his bilmiyordu.
Adımlarını hızlandırıp onlarla aynı hizaya geldi. Konuşmak istedi, konuşamadı.
Aynı hızla devam edip onları geçti. Kendine lanetler okuyordu.
Cesaret edememişti. Korkuyordu.
Yine, bir kişi tarafından daha reddedilmekten.
O hep reddedilen olmuştu. Doğduğu günden beri.
Zengin olabilirdi ama mutlu değildi çoğu gibi.
Yavaşlamadan yürümeye devam etti. Okula varmıştı. Yıkılmış hissediyordu.
Korkmak istemiyordu. Ama engel de olamıyordu.
Sırasına oturup birkaç dakika önce gördüğü manzarayı aklına getirdi. Unutamıyordu.
Resmini çizebilecek kadar aklında kazımıştı birkaç saniyede.
Fakat yapabileceği tek şey, onu göreceği ilk ana kadar beklemekti.
| Okul Çıkışı |
- Hadi gidelim Mina. demek istemişti ama bunu diyen kişi yanındaki kızdı.
Ayakları isteği dışında hareket etmeye başlamıştı bir anda.
Belki de evlerinin çok da uzak olmadığını fark ettiği için istem dışı takip etme isteği oluşmuştu içinde.
Böylece onu istediği her an görebilme fırsatına sahip olacaktı.
Beyni de bu fikri onaylayınca Mina ve yanındaki dört kızı takip etmeye başladı.
Şanslıydı ki hiçbiri onu fark etmemişti.
Hepsi aynı eve girdiğinde JungKook başta şüphelendi. Acaba bu Mina'nın evi miydi yoksa kızlardan birinin mi?
Çok da umurunda değildi. Sonuçta şu an o evin içinde sevdiği duruyordu. Başka ne isteyebilirdi ki?
Orada bekledi.
Saatlerce hem de.
Hava kararmıştı. Kimse evden çıkmıyordu.
Boşuna bile olsa orada durmayı sevmişti.
Onu görebilecek olma düşüncesi çok güzel hissettiriyordu.
Annesinden bir mesaj gelmişti. Sevinmişti onu düşünmüş olmasına.
Yazan şey şuydu:
Annem: Hangi cehennemdeysen çık ve eve gel.
Gülümsedi burukça. Önemseniyordu kendince.
Bir tarafı sevilmediğini kabullenmiş olsa da bir yanı bir türlü kabul edemiyordu.
İstenmeyen çocuk olmak zordu.
Neden olduğunu bilmemek çok daha zordu.
Annesinin mesajına cevap vermemişti.
Oturduğu bankta uyumuştu.
Tüm gecesini orada geçirmişti ve onu merak eden bir tek kişi bile yoktu.
Yalnızdı.
Doğduğu gün gibi.
Ya of
Yazmak istedim sonra sıkıldım ve b*k ettim.
Özür dilerim.
Kötü mü olmuş sizce olduysa sileceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Afraid | JJK
Fanfiction❝Korkuyorum, seni sevdiğimi söylemekten. Hayatını mahvetmekten korkuyorum.❞