Tavanla bakışıyorduk. Okulda gördüğüm ceset aklımdan bir an bile çıkmıyordu. Ben kanayan yaraya bile bakamazken ölü bir insan görmüştüm, hem de kanlar içinde. Niye bu kadar takıldığımı anlamadım. Tamam benim için korkunç bir şeydi ama şu ana kadar atlatmam gerekmez miydi? Uyuyamayacağımı anladığımda yataktan kalktım. Masamdaki gece lambasını açtım ve bir şeyler çizmeye başladım. Anime severdim, o yüzden anime karakteri çizdim. Resmim bitince boyamak için boya kalemlerimi çekmeceden aldım. Kağıda tekrar baktığımda kağıttaki resmim gitmiş, yerine "GÖLGE AVCISININ EL KİTABI" yazılı kitap kapağına benzer bir resim duruyordu ve kenarında da kilit. Kağıdı kaldırıp arkasına baktım. Resmim yoktu. Elime aldığımda kağıt değil de gerçekten de kitap almışım gibi bir ağırlık hissettim. Bugün olan garipliklerden sonra bu pek garip gelmemişti. İçinde bir şey var mı yoksa biri bana oyun mu oynuyor diye düşünmeyi bırakıp, masamdaki silgiyle kitabın kilidini sildim. Kapağını kaldırıp içine baktım. O sırada kağıt havaya kalktı ve ışıklar saçmaya başladı. İçinden bir kitap kucağıma düştü. Işıklar sönünce kağıt masama geri döndü. Üzerinde bu sefer bir yazı yazıyordu.
KİTABI MİRAS OLARAK BIRAKTIĞIM SEÇİLMİŞ KİŞİ, UMARIM HATA YAPMAMIŞIMDIR. BU KİTAP SANA REHBER OLSUN. HER ZAMAN ARKANDA ATLANTİS'İN BÜYÜK GÜÇLERİNİN OLDUĞUNU UNUTMA. SAVAŞINDA SANA BAŞARILAR, ÜMİT EDİYORUM Kİ, BENİM GİBİ BAŞARISIZ OLMAZSIN.
Bir güne bu kadar tuhaflık cidden yeterdi. Yazılar parlıyordu. Kısa bir süre sonra yazılar silindi ve yeni yazılar ortaya çıktı.
OLANLARDAN KORKMA, OLMASI GEREKEN OLUYOR. KİTABI YANINDAN AYIRMA. SANA BEN YOKKEN O YOL GÖSTERECEK. BİR GÜN TANIŞACAĞIZ GENÇ PRENS.
Bugüne kadar okuduğum fantastik kitaplardan birinin içindeymişim gibi hissediyordum ve bu benim için mükemmel bir şeydi. Okulda gördüğüm ölmüş kişiyi bile unutmuştum şuan. Kucağımdaki kitabı elime aldım ve kapağına baktım. Üzerinde büyük harflerle Gölge Avcısının El Kitabı yazıyordu. Kapağı güzel gözüküyordu. Siyahın çoğunlukta olduğu kapakta pek belli olmasa da bir şeyler yazıyordu ama okuyamıyordum. İlk sayfasını açtım. Önsöz vardı. Normalde olsa buraya bakmadan atlardım ama bu benim ilgimi çeken bir kitaptı.
Merhaba okuyan kişi. Bu yazıyı anlayabiliyorsan Atlantis'tensin. Bu kitapta Darkan'ı yenebilmek ve daha güçlü olabilmek için ortaya çıkardığım büyüleri yazdım. Kehanetler de ara ara karşına çıkacak. Değişik yaratık türleri de. Boş sayfalar var. Ben tamamlayamadan eline geçtiyse sen tamamlamaya çalış. Kayıp şehir Atlantis'in ümidi sensin. Lütfen bize yardım et.
***
"Efendim, kitabın gücünü hissetmeye başladım. Bizim dünyamıza ışınlandı. Artık Atlantis'te değil. Çocuk güçlenecek. Buradan çıkmanın bir yolunu bulmalıyız." Dedi Atilla. Darkan derin düşünceler içindeydi. Bu çukurdan kendini kurtarmalıydı. Olması gerekenler çok erken oluyordu. Kalkanın kalkmasına daha 2 yıl vardı. Bu iğrenç mağarada 2 yıl daha kalması gerekiyordu. Çocuk bu sürede onu yenebilecek güce bile ulaşabilirdi. Bunu engellemesi gerekliydi. Evreni hakimiyeti altına alma planları suya düşmek üzereydi. Korkmuştu, bunca yıl sonra ilk kez korkmuştu. Belli etmemeliydi. Yapabileceği her şeyi sonuna kadar deneyecekti. Elini havaya kaldırdı. Elinden çıkan kırmızı ışıkla her yeri aydınlattı. Işığı gören yanlarına geliyordu. Herkes toplanınca Darkan hepsine son bir kez baktı.
"İşime son kez yaramanız için buradasınız. Hiçlikte iyi eğlenceler." Dedi ve sırıttı. Ardından tek bir kılıç darbesiyle hepsinin ruhlarını Hiçlik Boyutu'na yollayıp güçlerini emdi. Bu güçleri de kitabı çağırmak için kullandı. Atlantis'in Kraliyet Kitabı. Kapağın ilk sayfasını açtı. İçinden kitaba bağlı olarak, tamamen mavi renkli olan bir kız çıktı.
"Emrinizdeyim Efendim." Dedi. Darkan sonunda başarmıştı. 9 yıldır uğraştığı kitabı çağırmıştı. Korkunun yaptırdıklarıyla buradan çıkmaya bir adım daha yaklaşmıştı şimdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atlantis'in Yükselişi
Fantasía"Bana daha fazlası lazım. Çok daha fazlası..." dedi ve ayağa kalktı. Bulduklarına göre çocuk gücü kullanmıştı. 'Umarım gücünün sınırlarını fark edemeden onun elinden alabilirim.' Diye düşündü. Çünkü fark ederse. Buradan çıkma isteğini bırak, burada...