KAYIP

2. Bölüm: Beden Dersi

Arkamdan dürtülerek uyandım.

Ne uyandım mı? Eyvah ben yine mi uyuya kaldım.

Yeniden dürtülmemle arkamı döndüm ve Andrew ile yüz yüze geldim.

-Efendim
-Merhaba
-Merhaba
-Ders programını soracaktım bu arada adın ne?
-Eresabella Johns kısaca Bella diyebilirsin.
-Ben de Andrew Carol
-Evet hoca tanıttı hani.
-Ah evet. Ama olsun ben tanıştığıma memnun oldum.

(Kısa bir süre bakışmadan sonra ne diyebileceğini akıl etti Andrew ama Bella sıkıldı bütün teneffüsünü burada geçirmeye hiç niyeti yoktu.)

-Şey ders programını sormuştum ama...
-Gelince söylesem olur mu? Bir elimi yüzümü yıkamam lazım.
-Peki.

Lovobaya gittim. Suyu açıp avcuma suyu doldurup yüzüme çarptım. Buz gibi suyun tenime değmesiyle serinledim.

Şimdi hava almam gerekiyordu. Düşüncelerimi toplamam gerekiyordu. Gördüğüm bu rüya çok gerçekçiydi ama gerçek olmadığını da biliyordum.

Dışarısının yolunu tuttum. Teneffüsün ne kadar kaldığına bakmak için okulun koridoruna çıktım ve tavandan sarkan dijital saate baktım.

Ohooo ders başlıyor. Ben ne anladım şimdi bu tenefüsten.

Hızlıca sınıfa gittim. Yerime oturdum.
Ardımdan giren müzik öğretmeni ile oturduğum gibi yeniden ayağa kalktım.

Hala geçen ders olan olayları aklım almıyor. Şimdi o bir rüyamıydı. Galiba öyleydi.

Hoca "Oturun" dedi. Hocanın bu kelimesiyle herkes sırasına kendisini bıraktı.

Hoca tahtaya yazmaya devam etti. Ben de hocanın yazdıklarını deftere geçirmeye başladım.

Ders bitiş saati geldi ve hoca serbest bıraktı. Şimdi beden dersine gircez. Off darlandum şimdi 40 saat giyincez sonra ders sonra yeniden giyincez çok saçma.

Dolabımdan kıyafetlerimi aldım ve soyunma odasının yolunu tuttum. Dalgın dalgın yürürken arkamdan birinin arkası dönük beni, etrafında çevirmesiyle karşıma Ege çıktı.

Beni Ege'nin döndürdüğünü düşünsem de sevinsem ve şaşırsam da bile gerçek beni çeviren kişi kendisine çevirdiğinde o kişinin okulun en neşeli kızı Zümra olduğunu fark ettim.

-Ne yapıyorsun?
-İyiyim. Beden dersi için giyinmeye gidiyorum. Sen ne yapıyorsun?
-Ben de iyiyim. Öyle hava almaya çıkıyordum.
-İyi o zaman . Hadi görüşürüz.

Zümra ile ayrıldım ve kız soyunma odasına doğru gitmeye başladım.

Soyunma odasının kapısını yavaşça tıklayıp kapıyı açamadım çünkü arkamdan omzuma dokunan el ile zıplayınca ayağım kaydı.

Ah o nasıl bir acıdır sonsuz sayıda iğneyi bacaklarıma ve popoma batırıyorlardı sanki...

Kafamı kaldırıp omzuma dokunana baktığımda Andrew ile karşılaştım. Bana uzattığı eli tutmayarak kalktım.

Madem kaldıracaktı neden düşerken tutmuyordu acaba tutmaya çalıştı mı? Of herneyse çok fazla düşünüyorum.

Beni anlamaya çalışan bir ifade ile suratıma baktığında ona "Ne oldu?" dedim.