8.Bölüm: Bir Çift Göz

29 6 0
                                    

(Bella)

BelAn neden neden ya?
"Bence isimsiz kalmalı."
"Bence bu fidanın ismi BelAn."
"Ama Allah senin BelAn'ı vermesin gibi oluyor."
"Off Bella çok boş yapıyorsun. Az sus."

Burada Hasret ile oturmuş boş boş konuşuyorduk. Niye boş boş tartışıyoruz ki¡
Bir süre sonra sınıfa gittik ve dersler çabucak geçip bitti. 

(Andrew)

Ne alaka yani?
Bellalar beni fark etmeden oradan kalkmıştım ve şuanda da sınıfın yolunu tutmuştum. Yerime oturup camdan dışarısını izlemeye başladım.

Dersler geçti ve son derse geldi sıra.
Batı'nın kapıyı pat diye açıp koşarak yanıma kadar gelmesini izledim.

"Andy kop gel. Çabuk gel ama."
"Neden? Hem daha ders var."
"Pilav desem."

Pilav kelimesini duyduğum anda ayağa fırladım.

"Beni takip et. Ama çabuk hadi. Yoksa kalmaz."
"Ama ders?"
"Sizin hoca bu hafta yok izinli ve bugünde yok ders boş. Bizim de sosyal etkinlikler yani boş."
Batı ilerleyince ben de onun peşinden ilerledim.

Dışarı çıktı ve koskoca pilav tenceresini işaret etti.
Hemen sıraya girdik. Sıra bize gelince etli pilav tulumba tatlısı ve ayran verdiler. Doğular'ın oturduğu banka gittik ve kendimize yer bulup oturduk. Onlar sohbet ede ede yerlerken ben tabiki de çoktan pilava gömüldüm. Ama her güzel şey gibi bu da bitti tabi.

"Arkadaşlar zilin çalmasına ne kadar kaldı? "
"Bugün ziller çalmıyor."
"Tamam o zaman ben gidip çantamı alayım. "

Çocuklarla vedalaşıp sınıfa gittim. Sınıf bomboştu. Çantamı alıp dışarı çıktım. Bizim servis gelmemişti.
Görevli kulübesinin yanına gittim ve servisi  beklemeye başladım. Aynı zamanda da dışarısını izliyordum.

Her yeri gözlerimle gezdikten sonra bir servisin içindeki gözlere takılı kalmıştı gözlerim.

Çekemedim gözlerimi, çekmedi gözlerini.
Bir süre sonra ondan bakışlarımı zar zor bir şekilde çektikten sonra arabanın (servisin) plakasını gördüm.
Kafamı oradan da çektim ve servisin geliyor olduğunu fark ettim.

Servisim durduktan sonra açılan kapıdan değil öne geçip kapımı açtım ve yerleştim. Siyah kulaklığımı kulağıma taktım ve telefona da diğer ucu taktım. En sevdiğim şarkıdan bir tane açtım ve dinlemeye başladım.

(Bella)

Pilav varmış. Bedava bulduğum pilavı almaz mıyım?
Pilav bittikten sonra sınıfa gittim ve çantamı aldım. Bizim servis gelmişti. Hemen yerleştim ve kulaklıklarımı taktım. Boş boş dışarısını izliyordum. Taaki bir çift göze takılana kadar...  

(Andrew)

Servisin evin önünde durmasıyla kapıyı açtım ve aşağı atladım.

Evin kapısına kadar yürüdükten sonra zile bastım. Biraz bekledikten sonra yeniden zile bastım. Biraz daha bekledikten sonra dank etti.
Çantamı karıştırdım ve anahtarımı aramaya başladım.

Çalan telefonumla anahtarı aramayı bıraktım ve telefonu cebimden çıkarıp açtım.
"Efendim?"
Kim ki bu¡ kim olduğuna ne diye bakmazsın ki Andrew¡

"Ne yapıyorsun And?"

Doğu'nun sesini duyunca rahatladım yoksa Batı mı?
Herneyse...

"İyi. Eve giriyordum. Sen ne yapıyorsun.?"
"Biz de takılıyoruz işte. Oğlum bizim mahalleye gelsene takılırız."
"İyi geliyorum."

Çantamı kapıya astım. Ve hızla Doğular'ın mahalleye ¡yürüyerek¡ gitmeye başladım.

Yaklaşık yirmi dakika sonra oradaydım. Basketbol oynadıklarını gördüm ve ben de onlara katıldım.
Yaklaşık iki saat oynadıktan sonra oyunu sonlandırdık.

Şuan da araba da tıklım tıkış, sıkış tepiş artık nasıl deniliyorsa¡ o şekilde oturuyorduk. Ve pizza yemeye gidiyorduk.

Önde Doğu, şoförümüz Doğu'nun kuzeni Akın abi, arkada ise ben Batı ve birkaç şahıs daha var. (Can ve Burak bir de tanımadığım biri) Oksijensizlikten ölücem yakında.
Diye düşündükten iki dakika sonra araba durdu ve ardından Akın abinin sesi duyuldu.

"Çocuklar benden bu kadar buradan işe gidicem. "
"Sağol Akın abi. Buraya kadar getirdin ya yeter şurası zaten gideriz hemen. Hadi hayırlı işler."

Dedikten sonra Doğu başta hepimiz arabadan indik ve pizzacıya gittik.
Kapıdan içeri girer girmez bütün gözler doğal olarak üzerimizde idi. Sürü gibi olduğumuz için...

Boş masa bulup yerleştik ve Batı kalkıp pizzaları sipariş etti. 

Pizzalar hazır olunca da Batı ve ben kalkıp pizzaları aldık, yerimize götürdük. Herkes yorgun ve aç olduğundan biz pizzaları masaya daha koymadan saldırdılar. Pizzaları masaya koyup geri kaçtım ve elimi kontrol ettim. O kargaşadan sağ çıkmış olması güzel diye düşünüp ben de pizzalara daldım. 

Pizzalar bitti ama bizde doyduk. Çok güzel yedik. Bu pizzalar da güzeldi.  Ama bitmişti.

Aramızdaki en küçüklerden olan Burak (7. sınıfa gidiyordu)
"Buraya kadar geldik. Dondurma da yiyelim bari." dedi.

Hepimiz onaylandıktan sonra dondurmacının yolunu tuttuk. Çok da uzak olmayan dondurmacıya geldik ve hepimiz doldurmaları alıp onunda ilerisindeki parka gittik. Azcık da orada oyalandıktan sonra hava baya kararmıştı.  

"Oğlum artık gitsek mi ya? Hava bayağı karardı. Daha siteye gitcez." diyen Can'ı haklı bularak kafa salladım.

Ötekilerine de seslenip hep beraber kalktık ve evin yolunu tuttuk.
Yol ayrımına geldiğimizde Batılar kendi yönlerine biz [Can ve ben] kendi yönümüze yöneldik. 
 
Can ile bizim siteler arka arkaya idi. Hızlı adımlarla ilerlemeye başladık. Can ile de ayrıldıktan sonra arkamdan gelen karaltıyı fark ettim.

Hızlanmaya başladım.
 Hemen yolumu değiştirip zıt tarafa döndüm.  Arkadaki siyah siluet ise ben ne kadar hızlanırsam o da o kadar hızlanıyordu. Birkaç sitenin etrafında üç tür attıktan sonra hala peşimdeydi. Annemi aramak için telefonu çıkardım ve kilidi açıp annemi aradım. Telefon hemen açıldı.

"Nasılsın tatlım? "
"İyiyim anne. Arkadaşlarla ayrıldık eve gidiyorum. 'ama arkamda biri var' ."
"Sen iyi misin gerçekten?  Çok sessiz geliyor sesin. Canım orada mısın?"
"Evet buradayım. Sitelerin etrafında üç tur attım hala peşimde. Ne yapmalıyım?"
"Hemen eve git kapıyı kilitle. Ben eve geliyorum."

Hızla siteye girdim ve kapıya yöneldim. Çanta bıraktığım yerde yoktu.

Hızla telefona döndüm ve anneme
"Anne çantam yok anahtar onun içindeydi. Çanta kapıdaydı."
"Tatlım öncelikle sakin o..."
"Alo anne, anne orada mısın?"
Ses yoktu. Telefona baktım ama kapalı idi. Şarjı bitmişti. Ne yapıcam ben şimdi?

Sitenin arkasından takırtı geldi.
Canlara gitmeye karar verdim ve hızla siteden çıktım ve arka siteye doğru ilerledim.

Dikkatli dikkatli ilerlerken arkamdan şiddetle vurulmasıyla yere düştüm ve bana doğru eğilen siluet ile herşey karardı.

Merhabalar efenim nasılsınız? Özlemişim ya yazmayı ve paylaşmayı. Ama aklıma olay gelmiyor. Gelince paylaşıyorum ama bu sıralar gelmiyor işte.
Herneyse...
Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir. Bu arada bir sonraki bölüm ne zaman gelir hiçbir fikrim yok. Belki yarın belki yarından da yakın belki de tatilde bilemeyeceğim artık. Ama gelecek illaki gelicek.
Sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalın.
Pilav ile kalın...🍛

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin