0.9

12 8 11
                                    

Ölümümüzü kendimiz kabulleniyor doktorların bileğimize bir ilmekle bizi orada evcil bir hayvan gibi tutmasına izin veriyorduk. Bir süre sonra hissettiğim Jüpiter'in benimle konuşmayı kesmiş olmasıydı. Sebebi ise ona yalan söylemiş olmamdı. Ona gerçekleri anlatmam gerektiğini bile bile ondan saklamış, ikimizi de tehlikeye atmıştım. Gün geçtikçe soluyordum, Değişken'in işleme süresini öğrenmeliydim. Bazı günler çok iyi geçerken bazı günler cehennemi yaşıyordum. vücudum alevler içinde kalıyor ve tüm enerjim çekiliyordu. İyiye gittiğim günler gözlerime kadar cayır cayır yanıyor gibi hissediyorken, kötüye giden günler enerjim tam olsa da halim olmuyor ve tekrar eski hasta halime dönüyordum. 

Bir bağlantı olduğunu biliyordum, bir ipucu olmalıydı. Telefonda eski mesajları okurken gözüm tarihlere takılıyordu. Aklıma başka bir şeyin gelmesiyle donakaldım. Kan sonuçları geldi gözlerimin önüne, Konuşma tarihleriyle ve kan sonuçlarının iyi gittiği aralıklar onunla konuştuğum zamanlardı. Kötüye giden tarihler ise onunla konuşmayı kestiğim zamanlardı. 

Arasında bir bağlantı olduğunu biliyordum, onunla konuşurken kendimi gerçekten iyi hissediyordum fakat bunun anlamı ne olabilirdi. Neden? Neden o? 

Düşüncelerimden sıyrılıp mesaj atmaya karar verdim,

Audrey: Bir şey keşfettim Jüpiter, konuşmamız lazım.

Jüpiter: Seninle konuşacak hiç bir şeyim yok Audrey.

Audrey: Bu önemli Jüpiter.

Audrey: Lütfen beni affet Jüpiter.

Jüpiter: Ben sana kendimden bile daha çok güvendim. Söylediğin ve söyleyeceğin başka yalanlar duymak istemiyorum!

Audrey: Jüpiter! Fark ettiysen konuştuğumuz günler durumumuz iyiyken konuşmadığımız zamanlar ikimizde çöküyor. 

Audrey: Bu Değişkenle bağlantılı!

Audrey: Bana inanmak zorundasın!

Jüpiter: Hiçbir şey için zorunluluğum yok Audrey! 

Jüpiter: Yalanların bitmiyor!

Jüpiter: Değişkenmiş! Buda yalan değil mi?

Jüpiter: Sadece kendini düşünüyor, saçma sapan yalanlar uyduruyorsun!

Jüpiter: Saçmalıklarından sıkıldım, bu gizli saklı aptallığından da!

Audrey: Ağır konuşuyorsun, bu canımı yakıyor...

Jüpiter: Bu umrumda bile değil, ne yani sana gerçekten inanacağımımı sandın?

Jüpiter: Senin bu saçma sapan oyununa katılacağımı falan?

Audrey: Yersiz yere bu kadar üzüyor canımı yakıyorsun Jüpiter. Seninle artık ben konuşmak istemiyorum. Bu kadar şeyi hak ettiğimi düşünmüyorum.

Audrey: Sen, senin peşinden koşacağımı sandın illa beni affet diye dolaşacağımı sandın.

Audrey: Üzgünüm ama kendi tabularımı çiğneyemem ve senin gibi birinden umut beklediğim için aptal olmalıyım. 

Audrey: Güle güle Beha Bayraktar, Bir daha seninle konuşmak istemiyorum. Yaptığım her şey için ve seni düşündüğüm için üzgünüm. 

Audrey: Buna değmezmişsin.

JÜPİTER// TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin