-5-

652 58 24
                                    

"Eheheh ben mi? Ben? Hahaha yok canım o nerden çıktı?" Evet bebeğim tam gaz devam. Hiç belli etmiyorsun. Hiç hem de.

Kuzey'in attığı 'Yeme beni' bakışları nedeniyle sonunda ofladım ve bakışlarımı yere çevirdim. Ne kadar güzelmiş bizim okulun yerleri öyle. Pek de temiz. 41 kere maşallah. Allah nazarlardan saklasın. 

'Bir tek anneannen gibi tü tü tü diye tükürmediğin kalmıştı.' İç sesim sayesinde kafamı sallayarak kendime geldim ve benden bir cevap bekleyen Kuzey'e döndüm.

"Oldum." Kuzey dudaklarını yukarı doğru kıvırdı ve bakışlarını dışarıya çevirdi. Bir süre beraber kuş seslerini dinledikten sonra soru sırasının bana geçmesiyle bakışlarımı yanımdaki taş varlığa çevirdim.

"Peki sen? Sen hiç aşık oldun mu?" Sorumla beraber o da bakışlarını bana çevirdi. Birbirimizin gözlerine bakıyorduk. 

"Oldum." Benim verdiğim cevabın aynısını vermesiyle içime bir öküz oturdu. Aşık olduğum çocuğun başkasına aşık olması üzücüydü. Benim ona beslediğim duyguları onun bir başka kıza karşı beslemesi çok koyuyordu. Her gece uykuya dalmak için onunla ilgili hayaller kurarken, onun başka bir kızı düşünerek uykuya dalması çok acıtıyordu.

Sonunda başımı yavaş bir şekilde aşağı yukarı sallayarak dışarı çevirdim. Konuşmak için dudaklarımı araladığımda ağzımdan "Kime?" sorusu çıkmıştı. Kuzey gülümseyerek bakışlarını bana çevirdi.

"Söylemem."

"Ya niye? Ölümüne kankaydık hani? Hani dünya ahiret bacındım?" Dudaklarındaki ufak gülümseme biraz daha büyüdü.

"İleride öğrenirsin." diyip ayağa kalktı ve elini bana uzattı. Ben bir eline bir yüzüne bakmaya devam ederken "Kalkman için." diye açıklama yaptı ve ben bukalemun gibi renkten renge girdim. 

"Okulu gezdirdiğin için sağol. Belki sonra bi yerlere gideriz." diyip göz kırptı. Eriyorum... Kapat ağzını sinek kaçacak. Gerizekalının tekinin iç sesi olacak ne günah işledim ben?

"Aaa şey tabii... Olur yani. Neden olmasın?" Evet geçekten çok zekiyim. 

Kuzey bana son bir kez göz kırpıp arkasını dönüp binaya girdi ve görüş alanımdan çıktı. Gerçekten sıkı bir kalçası var.

—-

Sabah saatimin mükemmel (!) sesiyle uyandım. Gözlerimi zorla açmaya çalışırken yorganı yere fırlattım. Banyoda her zamanki işlerimi de halledip evden çıktım. 

Okula vardığımda her zamanki gibi yine kimse bana bakmadı. Neyime bakacaklar zaten ki? Hahaha. Güldüm. 

"Başak!" Yavaş ve umursamaz bakışlarla arkama döndüm ve o çok mükemmel ve seksi sözümü söyledim: "He?" 

Emre bana ulaşıp kolunu omzuma attı. "Naber kankaların en güzeli?" Tam o sırada hızlı bir şekilde yanımdan Kuzey geçti. Omuz atmayı da ihmal etmedi. "Noldu şimdi buna ya?" diye sordum Emre'ye. "Sinirli herhalde." dedi ve ben de çok tamayıp sınıfa girdim. 

Tenefüse son bir dakika otuz bir saniye kala kafamı sıramdan kaldırdım. Son dakikalar da geçip tenefüs zili çaldığında hayat enerjimin geri geldiğini hissediyordum. "Kanka yaaaaağ." Gözlerimi devirip Derin'e baktım. "Ne istiyosun?" Sırıttı. "Bana kantinden çaklıt al." Tekrar gözlerimi devirip yerimden kalktım ve kantine doğru yürümeye başladım. O sırada yanımdan Kuzey geçti.

"Aa Kuzey!" diye seslendim ama beni takmadı. Ne halt oldu bu çocuğa?  Biraz gergiin bir şekilde kantine vardım. Acaba benim ona aşık olduğumu mu öğrendi? Yok canım daha neler. Bunu bilen sadece iki kişi var ve onlada hayatta söylemezler. 

Kantinden Derin'in istediği çikolatayı aldım ve tam kantinden çıkarken Kuzey'le göz göze geldim. Gözlerini deviip kafasını başka tarafa çevirdi.

—-

Son tenefüse girdiğimizde Emre sınıfa girdi ve endişeli bir şekilde Derin'e baktı. Kaş göz işaretleriyle anlaştılar (hiçbir zaman anlayamamışımdır) ve Derin de endişeli bir şekilde bana baktı. "Noluyo?" 

"Yok bişey canım o nereden çıktı? Haha nolabilir ki?" Kapının önünü kapatmış Emre'yi ittirerek koridora çıktım ve o ağzımı bir karış açık bırakan görüntüyle karşılaştım. Kuzey gözlerini benimle buluşturdu ve dudaklarını Elif'in dudaklarından ayırıp bana sırıttı. "Aa Başak. Ben de sana bir şey anlatacaktım. Bir gelsene. " Beni arka bahçeye çekiştirirken şoktan çıkmaya çalışıyordum. Dün oturduğumuz banka oturduk.

"Hani dün sana aşık olduğum biri olduğunu söylemiştim ya?"

"E-evet?"

"O kişi... O kişi Elif'ti." Ve kalbim, bir daha asla iyileşmemek üzere binlerce parçaya ayrıldı.

OHA.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin