Bölüm 2

251 22 5
                                    

ARKADAŞLAR YENİ BÖLÜM HAZIR SİZE İYİ OKUMALAR :)) DURUMU FAZLA UZATMAK İSTEMEYİP DİREK OLAYA DALDIĞIM İÇİN OLAYLAR BİRAZ ARKA ARKAYA OLDU. KUSURA BAKMAYIN UMARIM BEĞENİRSİNİZ <3 :)

Alarmımın sesiyle aniden uyandım. Perdemi hafifçe araladığımda Güneş'in yeni doğmuş olduğunu turuncumsu renginden anladım. Uyanmanın vermiş olduğu rahatsızlıkla yatağımdan kalktım ve telefonuma doğru yöneldim. Telefonumun ekranında ''20 cevapsız arama'' yazıyordu ki büyük ihtimalle bu Ada'ydı. Tahminimin doğru çıktığını görünce hemen Ada'yı aradım...

Gelmişti, evet evet bu Ada'ydı ve gelmişti. Hemen üstümü değiştirdikten sonra bir taksi tutup otagara gittim.

Merakla etrafıma bakınırken gözlerimin karardığını hissettim. Gözlerimi sımsıkı kapatan ellerin Ada'nın elleri olduğunu biliyordum. Bir yandan sesiz olmaya çalışırken diğer yandan da kıkırdıyordu.

Arka mı döner dönmez kemiklerini kırana kadar ona sarıldım. Ahh onu o kadar çok özlemiştim ki...

Alışveriş merkezine geldiğimizde favori mağazama girdik. Burayı çok severdim. Harika kombinleri ve tatlı bir kokusu vardı. Genelde kıyafet alışverişimi hep burdan yaptığım için beni tanırlardı. Hani şu devamlı müşteri hesabı... Ayrıca mağazaya uyum sağlayan müzikleri de çok hoştu...

Ada, bana yaşadığı komik anıları anlatırken siparişlerimiz geldi. İkimizde pizza söylemiştik. Bu yerin pizzaları gerçekten mükemmeldi.

Eve döndüğümüzde hemen yattık. Aslında ikimiz de bu gece yatmamayı planlıyorduk. Ama çok yorgun olduğumuz için uyumak daha cazip geldi sanırım. Ayrıca benim yarın lanet olası okulum vardı. Bu ikinci haftaydı. Her ne kadar acı verici bir söz olsa da yarın PAZARTESİ!..

Okula geldiğimde sırasıyla popülerlerin, zenginlerin, taşların ve ineklerin grubunun yanından geçip sınıfa girdim. Orta sıralardaki yerime geçip tam bir hayvanat bahçesine benzeyen sınıfımı izlemeye başladım. Tam o sırada sınıftan içeri giren bir kız ağzındaki şekerli sakızı iğrenç bir şekilde sapırdatarak:

"Hoca geliyooo" deyip sırasına oturdu.

Bu kızı hiç sevmezdim. Bir şeyi elli defa anlatsan da anlamayan aptalın tekiydi.

İlk ders edebiyat olduğundan rahatlıkla uyuyabilirdim.

Hoca içeri girdiğinde bazıları -hani şu hocaların gözüne girme çabalarındaki tipler- ayağa kalktı. Hoca: "Oturun" dedi ve devam etti. "Evet, bu sene aramıza yeni bir arkadaşımız katılacak." "Tatlım sen istersen kendini tanıt."

"Merhaba ben Ege, Ege Aksan." vesaire vesaire...

'Sevgili arkadaşımız' kendini tanıtırken ben hala kafamı sıraya gömmüş uyuma çabalarındaydım. Ancak arkadaki kızın:

"Oha Elif şuna baksana yaa çok taşşş" demesiyle ister istemez kafamı yavaşça kaldırıp yeni çocuğa baktım. Ve bakmakla beraber aniden irkildim. Bu, bu o otobüsteki çocuktu.

Allah'ım!.. İnanmıyorum. O burda, benim okulum da, benim sınıfımdaydı.

RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin