ERTESI SABAH
Sabah olduğunu her ne kadar simsiyah kalın perdeler taksamda içeri bir şekilde girmeyi beceren güneş ışığından anlamıştım.Ama hala yataktan çıkmamıştım.Aslında gözlerimi bile açmadım.Odada bir bildirim sesi yankılandı.Telefonumu elime aldim şifresini girip açtım ve mesaj kutuma girdim.
Bilinmeyen:Günaydın Marceline.
Ben:Günaydın Micheal.
Numarasını eklemeyi unutmuştum.Oyuzden numaranın üstüne dokundum ve ekledim.
Mark:Bugün işlerin var mi acaba yani müsait misin?
Ben:Neden sordun ki?
Mark:Şeyy.Bugun bir şeyler yapalim mi? Diyecektim yani eger kabul edersen.
Mark:Bana kızgın mısın hala? Umarım değilsindir.
Mark:Cevap vermeyecek misin?Ben:Bilmiyorum su anlık bir planım yok ama gün içerisinde değişebilir.
Mark:Peki ya kahve icmeyede mi gidemeyiz? Yarim saatlik bile olsa.
Mark:Çok pardon kan içmeye olarak düşün.Ben:Bilemiyorum.Daha doğrusu sen... Yani senle buluştuğumuzda ben seni arkadas gibi görmek istediğimde sen bana farklı gözle bakacaksın ve ben bu düşünceyi sevmiyorum.Bu yüzden de buluşmalara pek gelmeyi düşünmüyorum açıkçası.
Mark:Senden özür dilerim yani bu şekilde düşündürdüğüm icin ama sen istemezsen ben seni hiç bir şeye zorlamam.Yani sen istersen sana arkadaş da olabilirim.Simdi gelecek misin?
Mesajı okuduktan sonra birden kapım açıldı ve ben panikle elimdeki telefonu fırlattım.Kapiya döndüm ve Victoria kapıdan içeri gelip telefonuma uzanacaktı ki hemen telefonumu aldim kafasını şaşkınlıkla kaldirip "Sennnn sen ne yapıyorsun da telefonunu saklıyorsun.Dunde süslenip puslenip evden çıktın yoksa sen o adamla beraber misin?! Bana dürüstce cevap ver Mars oyle mi?"
Dedi.Hemen sözünü bitirdi anda "HAYIR" dedim.Ve gözlerini kısıp beni süzdü sonra "Aşağıya in kahvaltı hazırladık ve seni bekliyoruz" dedi ve aynı şüpheci tavrını takınarak kapıyı kapatıp çıktı.O çıktıktan sonra bir 'oh'çektim ve kalkıp üstümü giydim.Her zaman ki gibi spor giyinmiştim.Ve saçlarımı duzlestirip asagiya indim.Kizlar çoktan kahvaltıya başlamıştı herkese "Günaydın!" Dedim ve hep bir ağızdan "Gunaydin" dediler.Hepsine kısa bir şekilde baktım ama Victoria hala bana şüpheli bir şekilde bakıyordu.Oturdum ve yemeğimi yemeye başlamıştım her ne kadar yemeye odaklansamda bana baktığını hissediyordum ve sonun da dayanamayıp "Ya off Victoria.Sevgilim filan değil dedim ya!" Dedim.Hepsi bana bakıp Victoria dışındakiler 'kafayı yedi iyice' bakışları atıyordu.
Onlar açıklama beklerken Victoria "Neden mesajlari sakladın o zaman?Ya da neden ben odaya girince panikledin?" Dedi bende "Odaya dingonun ahırına gidiyomuş gibi bi anda daldığın icin olabilir mi?" Dedim .Biraz beni izledikten sonra "Peki ya neden ben telefonu kaldıracakken hemen telefonu aldim ve sakladın?" Dedi.Ne diyeyim diye düşünürken Raven "Belki +18 seyler izliyordu" dedi.Dedigi şeyle gözlerimi kocaman açıp ona baktım ve "NE DIYON LAN SEN!BEN OYLE BIRI DEGILIM TAMAM MI?!"Dedim.Kizmistim nedense aniden savunma pozisyonuna geçip bağırmıştım.Hepsi gülmeye başladı ben ise hem utanmış hemde kızgındım.Onlar yemeklerine devam etti tabi bende yemek bittikten sonra herkes kendi tabağını topladı ve oturma odasına toplandık.Herkes telefonla ilgileniyordu ki Raven bir iki kere "Kizlar bir fikrim var" demesine rağmen kimse onu takmamıştı.O da duyulmadığını zannedip oluşturduğu whatsapp grubuna mesaj atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WAMPIRE GIRL
Vampiros..." O-onun gözleri kırmızıydı ve sivri dişleri ile bana gülümsüyordu üstüme gelmeye devam etti aramızdaki boşluğu hızla kapatıp boynuma eğildi ve hastanede kocaman bir çığlık yankılandı.".... -Marceline