2.Bölüm

12 2 2
                                    

Bölüm Şarkısı: Bege - Yeniden

2.Bölüm-Küçük Çocuk

Hayat her zaman planlı ilerlemez. Sen kendini olabilecek her türlü şeye hazırlarsın ama gelir vurur seni en küçük boşluğundan. Yaralanırsın... ama konu artık yaralanman değildir. Çaresizliğindir.

Elimdeki, dumanı tütmeye devam eden sıcak fincanımı tutarken dışarıdaki güzel manzarayı izliyordum. Havada martın sert soğuğu vardı hâlâ. Bu havaları seviyorum. O olayın üzerinden 3 gün geçmişti. Aklımdaki resim hiç silinmiyordu. Kafam karışıktı. Neden o kadar kalabalık bir yerde yapılmıştı sanki bir show yapılmak istercesine? bana göre göz korkutmalık bir olaydı. Her şeyden önemlisi benden ne istiyor olabilirlerdi? Bizimkiler o adamların beni bulamayacağını söylediler bunca zaman. Bulsalar bile zarar vermeyeceklerini. Şimdi kendi aralarında bundan şüpheleniyorlardı ne kadar benim şüphelenmemem için çalışsalar da.

Beni kurtaran kişiye gelince onu kimse bilmiyordu hâlâ. Çözülebilmiş değildi. Zihnimden silinmiyordu. Merak ediyordum. Böyle bir şey yaptıysa elbet karşıma çıkacaktı eminim.

Kendimi koruduğumu sanmıştım ve o yardım etmeseydi şu an çok başka yerlerde olabilirdim. Kısa bir süre dövüş kurslarına gitmiştim. İyi dövüşüyordum, en azından öyle düşünüyordum o günkü olaya kadar.

"Ya Rüzgar, deli ediyosun beni deli! altı üstü  kafeye gidicez. Üstelik gündüz gündüz ne olabilir Allah aşkına ya!"

Duru sinirle söylenerek merdivenlerden inerken Rüzgar da sakince arkasından iniyordu. O olaydan sonra Rüzgar benim ve Duru'nun üzerine daha çok titremeye başlamıştı. Duru deliriyordu bu duruma tabi.

"O adamların gündüz vakti dinler hali var mıydı sence? olay çözülene kadar korumasız dışarı çıkmayacaksın."

Duru sinirle ayağını yere vurdu. "Kaç yaşına geldim yanımda bakıcıyla mı çıkıcam dışarı?! Dalga geçerler benimle. Güneş sen de bir şey söylesene?"

Elimdeki fincanı masaya bırakıp yanlarına gittim. "O insanların derdi benimleydi. Duru'ya zarar vereceklerini sanmıyorum. Ama için rahat etsin diye koruma mantıklı olabilir. Duru'nun uzağında dururlar."

Duru'nun da kafasına yatmış olucak ki başını salladı. "Ama beni rahatsız etmesinler."

"Tamam. Çıkabilirsin." Rüzgar bunu demesiyle pişman olmuştu. Çünkü Duru kollarını Rüzgar'a sarmış, yanaklarından öpüyordu.

Rüzgar, Duru'dan kurtulmak için kollarını itmeye çalışıyordu ama nafileydi. "Ya kızım hemen yapışıyorsun." Yanaklarını silerken tekrar konuştu. "Vıcık vıcık öpüyor bir de ya sabır."

Duru kıkırdarken ben de güldüm onların hallerine.

"Hadi ben kaçtım hazırlanıp çıkmam lazım." Gelip yanıma beni de öptükten sonra koşarak merdivenlerden çıktı.

Rüzgar bana döndüğünde ciddileşti. "Bende şirkete geçiyorum. Gelicek misin benimle?"

Sezgin şirketinde benim de hisselerim vardı. Mimarlık okuduğum için ordaki işlere bakıyordum. Duru ise güzel sanatlar okuyordu. Hayali ileride çok ünlü bir ressam olmaktı. Ben inanıyorum olucaktı da.

"Olur. Beklersen hazırlanıp geliyorum."

Başıyla onayladığında yukarı çıkıp üzerimi değiştirdim. Üzerime lila rengi uzun kollu şifon bir bluz, altıma da onun takımı olan etek giymiştim. Sarı uzun saçlarımı hafif dalgalandırıp bıraktım. Rimel ve parlatıcımı da sürüp beyaz, topuklu ayakkabımın iplerini de bağladığımda hazırdım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 06, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MavilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin