Bölüm Sözü: Olmaz öyle şey demeyin olmaz dediğiniz neler oldu bir düşünün♦
İnsan acılarla büyür. Doğduğu andan itibaren ta ki ölene kadar acı çeker. Küçükken aşı olunca ağlarız mesela. İstediğimiz oyuncak alınmadığında, ailemiz bizimle ilgilenmediğinde, yere düştüğümüzde, insanlar bizimle oynamıyor diye ağlarız. Büyüdükçe değişir ağladığımız şeyler. Lise çağlarına geldiğimizde omzumuza vurulan aşıdan değil, sırtımıza saplanan hançerlerden ağlarız. Ailemiz bizimle ilgilenmiyor, elimize para tutuşturup başımızda durmadıkları için ağlarız bazen. Yere düştüğümüzde değil, hayatın darbeleri bizi yere düşürdüğünde ağlarız. İnsanlar bizimle oynamıyor diye değil, duygularımızla bir oyuncak gibi oynadıkları için ağlarız. Ta ki olgunlaşıncaya kadar. Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın olgun insan ağlamaz. Acı çeker ama ortalıkta belli etmez. Duygularınla oynanmasına katiyen izin vermez. Çünkü o olanları ve olacakları bilir. Diğerlerine fırsat vermez. Mesela okula giderken bir hata yaptığında babası tokat attı diye ağlamaz olgun insan. Oturur ve ben o hatayı neden yaptım diye düşünür. Kimsenin eline koz vermez. Hiçbir zaman.
Ben acılarla yoğrulmuş, acıları yanında her daim taşıyan bir kızdım. Yaptığım şeylerden dolayı babamın tokadını yememiştim, çünkü hayat babama bana tokat atacak kadar vakit vermemişti. Ama isterdim. Belki aptalca olacak ama babasız olmaktansa babamın tokadını yemeyi isterdim. Babamdan yemesem de onca tokatları annemden yemiştim mesela. Kıyafetimi yırttığımda, yere bir şey döktüğümde, eve geç geldiğimde... daha bir çok zamanda yemiştim anne tokadını.
''İyi ki varsın kızım.'' Kelimesini duymak yerine ''Keşke seni doğurmasaydım.'' Kelimelerini duymuştum ben. ''Hoş geldin kızım.'' Kelimeleri yerine ''Yine mi sen, neden geldin sanki!'' kelimelerini duydum her an. Bir iş yapmaya kalksam ''Bırak, sen yapamazsın.'' dedi annem bana. Elimden tutup, gel beraber iş yapalım demedi. Olsundu. Ben acılarla yoğrulmuş bir kızdım, kimse için kırılmaz ve ağlamazdım. Değil mi?
"Ağabeyine söyle markete gitsin" annemin söylediği şeyle yüzümde belli belirsiz bir gülümseme oluştu "Anneciğim ben gidebilir miyim? Söz dikkatli olacağım." annemin sert bakışlarıyla susmak zorunda kaldım.
"Kaç kere dedim sana sen yapamazsın! Kırıp dökersin eşyaları. Git hemen abine söyle." dolan gözlerime aldırmadan gülümseyerek odadan çıktım. Ağlamayacaktım, bu bana yakışmazdı.
Abimin odasının önüne gidince göz yaşlarımı kırmızı örgü kazağımın kollarına sildim. Derin bir nefes alarak kapıyı tıklattım "Abi gelebilir miyim?" Abim içeriden "Gel" diye seslendiğinde yavaşça kapıyı açtım.
Bu arada ben Hazal Sezmen. 18 yaşında lise son sınıf öğrencisiyim. Bende herkes gibi annem ve babamla çok mutlu bir şekilde yaşıyorum demek isterdim ama diyemiyorum. Babam ben beş yaşında iken vefat ettiğinden dolayı annem, abim ve ben birlikte yaşıyorduk. Annem beni sevmezdi babamın ölümünden beni sorumlu tutardı, kendine göre haklıydı da! Abim ise beni her şeyden çok sever ağlamama bile sinirlenir hep mutlu olmamı isterdi. Artık böyle bir hayatta yaşarken ne kadar mutlu olabilirsem!
"Abi annem markete gitmeni söyledi ben izin istedim ama bana izin vermedi." Ellerini boşver anlamında salladı. Belki de beni en iyi anlayan sadece abim vardı. "Sen takılma bunlara kuzu, git üstünü giy beraber gidelim" sevinçle çığlık atıp boynuna sarıldım "Teşekkür ederim abiciğim" gülerek saçlarımı karıştırdı "Hadi ufaklık" hızlıca ayrılıp odama doğru koşturdum. Abimle konuşunca kendimi iyi hissederdim. O, benim her an yaralarımı sarmaya hazır bir abiydi. Belki de hayatımdaki tek güzel şey oydu.
Dolabımdan siyah eşofmanımı ve siyah kazağımı alıp hızlıca giyindim. Koltuğun üstünde duran montumu alıp üstüme giydikten sonra kapıya doğru koştum. Abim ayakkabılarını giyiyordu, bende ayakkabılarımı alıp giydim "Abi ne kadar uyuşuksun ya!" Bağcığını bağladıktan sonra kafama hafifçe vurdu "Tipe bak ! Kardeş falan demem döverim seni ha" kahkaha attıktan sonra abime baktım. Abim bana el kaldırmazdı. Her ne olursa olsun dinler ve anlamaya çalışırdı, anlardı da. Bunun için ona minnettardım. O benim yanımda olan tek kişiydi. Beni seven, değer veren tek kişi. Benimde sevdiğim tek kişi!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Yapamazsın (RAFLARDA)
Teen Fictionİnsan kıran varlıktır, üzen, huzursuz eden ve bazen de güldüren. Kimi zaman yıkılan ve öyle kalan, kimi zamanda yıkıldığı an toparlanan. Gücünü içine atan, o kırılmasın bu üzülmesin diye kendini paramparça eden. Yolun sonunda neler olduğunu fark ede...