Kaçıyorduk ama durmamız gerektiğini ikimiz de biliyorduk.
"Ne yani o aptal Dalekler bizi kandırdı mı ?! Bunun mümkün olduğunu bilmiyordum." Dalekler bu kadar akıllı mıydı yani ?? Doktor yine yerinde duramıyor bir yandan bunun nasıl olduğunu düşünüyor bir yandan da bir çözüm arıyordu. Kendi kendine anlamsız bir biçimde mırıldanıyordu. Dalekler yaklaşmıştı. Sesleri duyuluyordu ama ne dedikleri bir türlü anlaşılmıyordu. Doktor bir şey bulmayı umut ederek tekrar sonik tornavidasını Daleklere çevirdi. Ama yine sonuçsuz kaldı. Tek sorunumuz bu değil. Onlardan kaçabiliriz, tabi T.A.R.D.İ.S'i bulabilirsek!.. Dalekler bir yandan bizi kovalıyor, bir yandan ateş ediyor ve bir yandan da bir şeyler mırıldanıyorlardı. Doktor: "Ne mırıldanıyor bu kola kutuları ?!" Doktor sinirlenmeye başlıyordu. İlk kez böyle bir şeyle karşı karşıyaydı. Onun gibi bir Zaman Lordu'nun her şeyi bilmesi gerektiğini düşünüyor çünkü. Gerilmiş, sinirlenmiş ve neredeyse deliye dönmüştü. Kaçarken sürekli beni korumaya çalışıyordu. "Doktor, sence ben gerçekten değerli miyim ??" diye sordum ona. Tam bir cevap vermedi. "Elbette değerlisin ama şu an hiç sırası..." Daleklerin sesi Doktur'un lafını kesmişti. Ne diyordu bu teneke yığınları!. "Find...the...Clara..." Clara mı dedi bu tenekeler. Neden beni bulsunlar ki ?? Doktoru değil beni istiyorlardı. İşte bu korkutucuydu.