HAZIRLIK

39 5 1
                                    

Bard olduğundan farklı bir şekilde sabah kalkıp okula gitti. Bu günü diğer günlerden ayıran bir şey vardı, işe başlamıştı. Okulda zaman bitmek bilmiyordu. Bir an önce okulun bitmesini ve spor salonuna gitmek istiyordu. Öğle arası geldiğinde herkes yemek yerken boris harçlığını harcamıyor para biriktiriyordu. Onun bir hedefi vardı, ailesine daha güzel bir hayat yaşatmak. Bunun için de derslerini aksatmamakta ve çalışıp iyi bir meslek sahibi olmakta kararlıydı.

Okulun son zili çaldı ve bütün öğrenciler evlerine dağılırken Bard iş yerine gitti. Spor salonuna vardığında antrenör :
- Tam zamanında geldin delikanlı antreman başlamak üzere hazır ol.
- Tamam.
Spor salonunda bir çok kişi vardı. Burası Bard'ın sandığından daha kalabalıktı. Antremana başlayacaktı ki antrenör seslendi :
- Bu kıyafetlerle mi antreman yapacaksın ?
Bard'ın üzerinde okul elbiseleri vardı.
Antrenör :
- Tamam bu günlük böyle idare edelim. Hadi başla !!
Bard saatler boyunca sağa sola koşup durdu. Ayrıca bu gün nasıl gard alınacağını da öğrenmişti. Antrenör onun gözündeki ışığı görmüştü. Antreman bittiğinde karanlık çökmüştü. Spor salonunda sadece Bard ve antrenörü Bay Santo vardı. Bard çok bitkin düşmüştü. Yorgunluğunun üzerine bir de salonu toplamıştı. Bard işini bitirdikten sonra Bay Santo'ya :
- Bayım almam gereken eşyaları yazabilir misiniz ?
dedi kalem ve kağıt uzatarak. Bay Santo alınacakları yazdı.
- İyi akşamlar delikanlı.
dedikten sonra ikisi de evin yolunu tuttu.

Bard eve gitti, üstünü değiştirdi, yemeğini yedi ve annesi ile biraz sohbet ettikten sonra odasına çekildi. Geç saate kadar deli gibi ders çalıştı ve yatağına girdi. Sabah sevincinden kahvaltı bile yapmadan evden çıktı. Boris ve serseri grubu kapının önünde öğrencilere karışıyordu. Uzaktan Bard'ın geldiğini gördü. Arkadaşlarına işaret ederek :
- Bakın çocuklar cesur ufaklık geliyor.
Bard onu gördü ama bugün serseri Boris bile onun moralini bozamazdı. Kapıdan içeri tam girecekken Boris ona çelme taktı ve :
- Hahaha!! Önünü görmüyor musun ufaklık.
Bard, Boris'in sözlerine kulak asmadan yoluna devam etti. Okula girdi derslerini dikkatlice dinledi ve sonunda çıkış zili çalmıştı. Bard hızlı bir şekilde spor salonuna gitti. Spor salonuna girdi ve antrenöre :
-Merhabalar Bayım nasılsınız ?
-

Merhaba delikanlı iyiyim, hadi çabuk başlayalım. Vakit kaybetmenin lüzmu yok.

Bard heycanla antremana başladı.

Antreman sonunda Bard etrafı toparladı ve antrenör :
- Delikanlı bu arada adını sorabilir miyim ?
- Tabi efendim ismim Bard.
- Bard .. güzel isim. 6 ay sonra bir Box müsabakası olacak ve ucundu büyük bütçeli bir para ödülü var. Katılmak ister misin ?
- Ne !! Bu çok güzel. Evet, evet tabiki katılmak isterim.
- Ama kayıt olmak için başvuru formunu doldurman gerek.
deyip Bard'a bir başvuru formu uzattı.
- Tamam efendim bunu dolduracağım.

Günler haftaları, haftalar ayları kovaladı. Müsabaka gününe son bir gece kalmıştı. Bard 6 ay boyunca çok sıkı bir şekilde çalışmıştı. Kilo almış, vücudundaki kaslar gelişmiş ve belirginleşmişti. Müsabaka cumartesi günü gerçekleşecekti. O gece Bard yatağına uzandı ve heyecandan bir türlü uyuyamadı. Acaba Bard bu mücadeleden üstün çıkabilecek miydi ?

BARDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin