Düğünden sonra bende canım sıkılmasın diye fidan yengemlere gider onunla zaman geçirirdim Bi kardeşi vardı Musa diye evliymiş ama boşanmış bir de çocuğu vardı Mehmet diye.
Biraz durduktan sonra sana kardeşimi alıyım dediBende şok oldum birden daha 13 yaşıma yeni basmışım ilk de şaka olarak anladım ama gayet ciddi idi
Nasıl dedim işte dedi Musa boşandı senle evlensin dedi bende annem vermez ablam yeni evlendi daha
Oda kaç
DediBen seni hazırlarım kasabada bizim ev var nikah kıyar ertesi gün ananın babanın elini öpersin dedi
Bende çocuk aklı inandım iki gece sonra Bi bohça hazırladım tarağı biraz ekmek biraz Pestil birkaç elbise
Tamda dediği gibi gece gizli çıktım evden Mustafa karşımızda bir kavak ağacı vardı dibinde bekliyordu
Hemen koştuk kasabaya doğru
Eve vardığımda ev değil ahırdı adeta kaç senedir toplamıyordular ben bi kenara geçip ağlamaya başladım
Bunun içinmiş evden kaçmıştımAma hüngür hüngür ev boştu zaten sabaha kadar uyumadım ağladım sabah gözlerim kocaman olmuştu ağlamaktan bir balonun patlamadan önceki hali gibi.
Sabah nicht araba gelip bizi aldı musaların köye gidiyorduk onlarla bizim köy çok uzakdıKöy dağın başındaydı bide o ara ağladım
Eve varınca kaynanam kaynatam kayınlarım eltim beni bekliyordu kalabalıktı aile
Ana asıl aklımdaki annem ne yapıyordu. Köyü elli altıya vermiştir şimdiye. Kaynanam gel kızım dedi içeri gir girmeden alnımdan öptü Bü kaç saat evde oturdum öylece zaten tanıyordum yengemin ailesi. Ertesi sabah görümce geldi tellinaz iyi birine benziyordu ilk defa görmüştüm teyzemin ablası olmasına karşın.Peşine fidan yengem o da artık görümce olmuştu artık.
Neler oldu dedim
Meğer annem komşumuzdan öğrenmiş yengemle anlaştığımızı annemde yengemin yanına gidip yengemi yani eltisini dövmüşBenim kızımın kanına girdin diye her tarafını morartmış.bi yandan oh çektim içimden.
Gerçekten kanıma girmişti. 13 yaşında birinin dul Bi adamla ne işi olabilirdi ki. Evde sessizliği eltim Fatma bozdu 'gelin hanim hele gel Bi Tandır başına da elinin marifeti görelim. Elinin marifeti nasıl'diye hiç bir şey umrumda değildi cansız Bi torba gibi oradan oraya sürükleniyordum.iki gün sonra jandarma geldi biri kız kaçırmış diye 40 gün nezarette tuttular. sonunda annem şikayetini çekti diye 40 güne düşürmüşler cezasını. annem şikayetçi olmuş. Ne kadar üzülsem de biraz sevindim. Çünkü beni bu dağın başına sürükleyen o idi. Ama ev halkını sevmiştim. Kaynanam kaynatam her nekadar kuralcı olsalardı sevmiştim onları. Her şeyleri derli toplu, temizdi evde toz yoktu.Hâlâ daha evde ağzımı açmadan
Oturuyordum camın dibinde tipi atmaya başladı
Bi türkü geldi dilime:
'' şu karşı yaylada göç katar katar
Bu ayrılık bize ölüm getirir geçti dost kervanı eyleme beni eyleme beni.. ''
Türküyü mırıldanırken eltim Fatma geldi lazut(mısır) çekiyoruz diye Fatma benden büyüktü ama kocası isa, musadan küçüktü Musa ne yapıyordu acaba.
Kış günü nezarette. galiba onun için endişelenmeye başladım. Galiba Bi sevgi besliyorum ona karşı.
Evet seviyordum onu. Musa'dan küçük bide İshak vardı daha bekardı ama evlilik çağına gelmişti. Galiba kaynanam emine anne kız arıyordu ona. Komşu köyde Bi kız vardı Hacer. Köyde sevilmiyormuş. Bizde kaynanam eltim bide görümcem fidanla kızı görmeye gittik evleri köyde en büyük evlerden iki katlı suvalı boyalıydı. Kapıyı çaldık. Hacer açtı kapıyı. Güzel kızdı. Uzun boylu, ince belli, inci dişli idi. Çay demledi içtik. Beğenmiştik hizmetini. Bence dört dörtlüktük.eve dönünce kesin kararı kaynatam verecekti. Eve döndük kaynanam münasip bir dille anlattı kızın güzelliğini İshak'ta beğendi. Kaynatamda onayladı. Düğünü gidilecek haftaya. Yarın Musa gelecekti erkenden yattım. Sabah kalktım abdestimi aldım namaza durdum karanfil kumaşlı entarimi giyip camın yamacında bekledim kapı çaldı. Koştum musa idi gelen. Boynuna sarıldım. Şaşkındı oda. Annesi yeni uyandı. Emine annemi çok sevmiştim. İşinde doğruydu içinde doğruydu. Yani diğer kaynanalar gibi cazgır değildi. Kendi kızı gibi görürdü beni. Her şeyi öğretirdi, yemekten el işine kadar. Musa babası kardeşi ile camiye indiler bu aralar işleri durgundu belki ova köyüne taşınabilirdik.ovada daha çok iş imkanı varmış. Akşam Musa babası ve kardeşleri geldi. Ovaya gidiyoruz diye şimdiden toplandık. Ev eşyalarını yatakları halıları derken hepsini at arabasına yükledik. Sabah yola çıkacaktık. Tandırın sıcağında uyuduk.sabahın ilk ışıkları ile yola çıktık. Malum köy yolu sallana sallana gittik köye vardık. Ovada ki en iyi köylerden biriymiş. Köyümüzde evimizi malımız satıp buradan ev alacaktık. Köyde meydana yakın Bi ev vardı. Çok iyi değildi ama idare ederdi yavaş yavaş baharda gelmiş evin etrafını sarmış allı beyazlı çiçekler sarmış. Eve girdik küçük Bi temizlik yaptık. Evi dayayıp döşemeleri başladık. Ben ve Musa bide İshak üskatta geri kalanlar ise alt katta kalıyordu. Ahırımız samanlığımızda eve bağlıydı samanlık üst kattaydı ahırda altında. Temizlik dayama döşeme derken akşam oldu erkekler köy odasına gitti bende uykum geldiği için yattım. Gece midem bulandı kalktım kaynanam geldi sesimi duyup. Yoksa sen gebe isin gelin dedi. Bilmem ki dedim. Olabilirdi ama. Günlerce başım döndü midem bulandı. Artık hamile olduğumuz kesindi. Karnım çıkmıştı baya. Derken Musa nın asker emri geldi on iki ay. Kırk gün dayanamamıştım. On iki ay nasıl ayrı kalacaktım. Musa yı askere yolladık. Kara bulutlar etrafımda dönmeye başladı. Kaynanam Hacer istemeye gitti ben gitmedim. Gebe olduğum için. Söz kesmişler. Bir haftaya düğünü yaparlar. Bende can sıkıntısıyla komşumuz madenlere gider gelir patik örnekleri alır verirdik. Kaynanam çok güzel patik do kurdu inci gibi dizerdi ipliği çağın üstüne. Üstündeki nakışlarsa harika idi. Çiçekten böceğe, her şeyi işlerdi patiğe. Köyde Bi kadında vardı Kadriye nine asıl adı piro imiş. Ermeni ler sürgüne giderken askerler 13 kız ayırmış evleniriz diye Kadriye nine de onlardan biri. Kocası bayram amca o zaman askermiş. O da Kadriye nine ile evlenmiş. Müslüman etmiş. Bu köyün ebesi oymuş. Benim doğumumu da o yapacak herhalde.
Akşama doğru odama çekildim tezgah kuracaktım onun için ipleri eğirmeye başladım. Kaynanam da meraklıyım baharda yaklaşıyor hatta gelmişti yaylaya çıkacaktık. İlk defa köyümden ayrı yaylada. Tezgahı kursak bile bidaha bozup yaylada kuracaktık.bu yüzden eltim boşuna kurma dedi. Bende onu dinledim. Pek dinlediğim olmazdı ama dinleyeceğim tuttu. Akşam oldu yemek yemeye indim. Kaynanam:
-seher, eriştemiz bitti yarın erişte keselim bide börek açalım. dediOnaylayan Bi şekilde kafamı salladım.
Karnımda burnuma gelmişti. Doğuma az kalmıştı. Odama çıktım namazımı kılıp biraz kuranımı okudum ve yattım. Gece sancım tuttu doğuruyodum galiba kaynanam koştu yanıma. Sesimi duymuş demek ki. İshak koşup Kadriye nineyi çağırdı. O da yetişti çok şükür.sabah oldu sonunda doğurabildim.beş saat sonra kızımı aldım kucağıma. Kaynanam Zeliha koydu adını. Zeliha babasına benziyordu. Kaynanam Kadriye nineyi yol ettikten sonra su kaynatı. Zelihamı banyo yaptıracaktık. İlk banyosunu babaannesi yaptıracaktı kızımın. Ertesi günde ishak 'ın düğünü vardı ama ben bu lohusa halimle düğüne gidemezdim.düğün köy odasında yapıldı. Yağmur yağıyordu. Yoksa kapının önünde yapmak adetti.
Düğün bitti herkes evine dağıldı. Bende alt kata indim gelinin yanına. Zeliha nın uyumasını fırsat bilip. Kız güzeldi sanki dahada güzelleşmiş. Bi eltim daha oldu. Akşama doğru odalarımızda çekildik.
Hacerin odasıyla benim odam yan yana idi. Benim yanımda bide eltim Fatma nın büyük kızı emine vardı. Fatma nın üç çocuğu vardı Emine,mevlüt, ihsan. İhsan zelihadan iki ay büyüktü.
Sabah oldu ekmek yapma sırası benle Hacer de idi. İki yeni gelinin ekmeği nasıl olur herkes merak ediyordu.
Annem doğum yapmış olduğumu duymuş olsa gerek beni görmeye geldi. Çeyizi bide babamın amasyadan getirdiği kırmızı kadife getirmiş. Annemi görmemle dünyalar benim oldu. Küsmemişti benden. Ben küser diye düşündüm. Çay içtikten sonra kalktı. İşler varmış köyde ablamın iki çocuğu olmuş ikiz. Hasanla Hüseyin..
Bende annem gidince musadan bi sandık istedim. Tamam dedi şehre gidip bi sandık alıp geldi. Küçüktü ama güzeldi. Bu biraz küçük değilmi dedim. O da sen hele bunu doldur ben sana büyüğünüde alırım. dedio gün yaylaya çıkacaktık yayla yakındı. yaylı ile yarım saat en fazla. Köylü yavaş yavaş çıkıyordu. Bizde toplandık arabaya yükledik. Yola çıktık. Türkü söyleye söyleye gittik. Yayla uzaktan göründü. Güzele benziyordu. Yeşil sulak. Kaynatam iki öküz aldı. Bide inek. Ama nası inek. Memeleri süt ile dolmuş. Belli ki sütü bol. İyi iyi bol bol süt versin ki Zeliham içsin sağlam çelik olsun.
Yaylada Bi baraka kurduk ilk zamanlar. Sonra Bir odalı ev aldık yayladan. İşlerimiz iyidi Allah'a şükür. Gelmeden evin arkasındaki arsayı alıp oraya eve kattık. İkide ahbin aldık. (tarlanın ismi) musanın gelmesine üç ay kaldı. Kızı olduğunu bile bilmiyordu. Derken bizim Bi akrabayı gördüm. Annemin tarafından. Anlattıklarını duymaz olaydım.