~ 1 ~

1.1K 100 6
                                    

"Deniz!"

Öfkeli ses tonu aralık pencereden odama ulaştı. Gözlerim korkuyla aralandı ve kendimi gardırop'un başında buldum. Babamdan önce kapıma abim dayandı. Bir eli kapı tokmağında duruyordu. Parmak uçları beyazladı. Kan ellerinden çekilmiş gibiydi. Nefes nefese "Bu sefer! Bu sefer ne kabahat işledin?" diye sordu. 

Panikle aldığım sırt çantası ve işaret parmağım çenemin hizasında sallandı. "Kapıyı çalmadan ne diye dalıyorsun içeri!"

Gözleri çantaya takıldığında "Evden kaçmak için mi?" diye sordu. Bilinçsizce gözüne soka soka salladığım sırt çantasına daha yakından baktım. Başımı yavaşça iki yana çevirdim. "Tabi ki de hayır! Evden kaçtığım falan yok. Üzerimi değiştirmek için zamanım yok!" 

"Haaa.. İyi o zaman."

Başımı öne doğru atarak "Ha mı? Cidden ha mı? Acaba kaçıyorum deseydim nasıl bir tepki alırdım!" dedim ve duraksadım. "Düşününce sormaya bile gerek yok." son ilavem ile abimin kaşları çatıldı. "Deniz!"

Sertçe vurulan kapı sesi tüylerimi ürpertti. Abim ile göz göze gelememe sebep oldu. Sesli bir şekilde yutkundum. Sırt çantamın fermuarını çekerek pencereden aşağı attım. Yatağımın altına saklanan ayakkabılarımı hızla ayaklarıma geçirdim. Bağcıklarını ise bağlamadan içine tıktım. Yalpalayarak yeniden pencere kenarına gittim. Biran önce babamın gazabından kaçmak istiyordum. Rüzgar abim bileğimi yakalayarak beni durdurdu. "Aklını mı kaçırdın! Düşüp bir yerini kıracaksın!"

"Düşmem de kırmam da! Senin amacın beni babama yakalatmak ise o ayrı. Onun için garanti veremem."

Parmaklarını gevşeterek elimi tuttu. "Saçmalama.. Babam seni sever. Asla incitmez. Birinin seni incitmesine de izin vermez."

Trajikomik bir yüz ifadesi takınarak "Bu defa emin değilim." dedim. 

"Deniz! Ne yaptın onu söyle de git. Yoksa tüm günü, burnumuzdan getirir şu deli adam!" 

Abimin yüzündeki endişeyi görerek keyifle gülümsedim. "Ne diye içeri daldığın belli oldu. Ucu sana dokunsun istemiyorsun demek. Bu arada deli dediğini de duymadım sanma!"

"Ne demek istiyorsun?"

"Deli dediğini söyleyeyim de sana patlasın. Nasıl fikir?" 

Rüzgar abim kulağımdan yakalayarak "Baba!" diye resmen haykırdı. Çenesini sivrilterek "Sana yardımcı olmaya çalışanda kabahat.. Peki bu nasılmış küçük hanım!" dedi.

"Tamam! Tamam! Söz söylemem."

Abim kulağımı bıraktığı gibi "Bunu bu defalık bir kenara yazmıyorum haberin olsun!" dedim. Yarım adım öne atması ile bir bacağımı pencereden sarkıttım.

"Uzun zamandır garajda sakladığı ve tamir ettirmek istediği gramofon var ya.. İşte onu ödünç aldım."

Gözleri biranda aralandı. "Sakın sattım deme!" Kaşlarımı çatarak "Ne satması! Ödünç aldım dedim ya!" çıkıştım.

"Senin pek ödünç alma huyun yoktur."

Yanıt verme gereği duymadım ve kendimi karadutumun kalın kollarına teslim ettim. Penceremin kenarından geçen kalın ağaç dalına minnettardım. Eğer bu ağaç dalı olmasaydı, birkaç saniye içinde babama yakalanmış olacaktım. "Deniz!!"

Aşk Nedir? Nasıl Aşık Olunur?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin