Jack istemsizce güldü.
‘’Ne demek hayatını ben mahvettim?’’
Rapunzel, karnını sardı.
‘’Düğün günümdü.. Elsa ve Anna’nın anne ve babası, yani; amcam ve eşi düğünüme katılmak için geliyorlardı. Ardından büyük bir fırtına çıkmış. Gemileri batmış.. Sonra Elsa’nın kaçtığını, öldürülmeye çalışıldığını, ülkenin donduğunu duydum..’’
‘’Yani ben olmasaydım.. diyorsun?’’
Cevap vermeyince, Jack yüzüne yaklaştı;
‘’Öyle mi düşünüyorsun?’’
‘’Bazen, keşke kimse beni göremese istiyorum.. ‘’
‘’Dur dur dur dur… Bir şeyi söylemeden önce düşün prenses.’’
Rapunzel’in ne yaptığı hakkında bir fikri yoktu. Muhafızları çağırıp onu buradan attırabilirdi. Ülkeden bile sürebilirdi. Neden yapmıyordu? Bağırdı;
‘’Balkonumdan hemen git seni sahtekâr! Sanki uzun süre kimse seni görememiş gibi konuşup başımı ağrıtıyorsun!’’
Jack bu ani parlamasına anlam veremeden sakince cevapladı.
‘’Öyle de oldu zaten..’’
‘’Ne de—‘’ diyecekken, Jack, rüzgârı kullanarak çatıya çıktı. Rapunzel şaşkınlıka;
‘’S-sen nesin?’’ diye mırıldandı.
Kim yerine, ne kelimesini kullanması Jack’i rahatsız etse de belli etmedi. Umursamazca çatının köşesine oturdu. Omuz silkip cevapladı.
‘’Dedim ya, ay prensi Jack Frost. Buraya Arandelle’e gidebilmek için gemi istemeye geldim.’’
‘’O dediğin asla olmayacak seni ucube! İn çatımdan!’’ dedikten sonra yüzüne bir kartopu yemesi bir oldu. Emin olamayarak Jack’e baktı. Çatıda ayakta duruyordu. Elinde de atılmayı bekleyen bir kartopunu atıp tutuyordu.
‘’Bir daha söylesene?’’
Rapunzel güldü. İçindeki heyecanı bastıramadı. Yazın ortasında kar ha? Uçuyordu bir de..
‘’U-cu-be!’’
Jack, topu atıp tutmayı bıraktı. Kartopunu dondurup nişan aldı. Gülerek buz topunu attı.
Ama top isabet etmedi.
Jack, afalladı. Daha önce hiç isabet ettiremediği olmamıştı. Şaşkınlıkla olduğu yere çöktü. Her ne kadar eski Jack Frost olsa da, insan bedeninin de sınırları vardı demek.. Rapunzel, ondaki ani moral değişikliğini fark etse de, Jack hemen toparlandı.
‘’Ups.. Demek Elsa’nın kuzenisin.. Hiç benzemiyorsunuz..’’ dedi alayla. Rapunzel’i etkilemedi bu aşağılama. Güldü.
‘’Daha önce Elsa’yı görmedim.’’
‘’Elsa’nın neye benzediğini görmemiş olsan da, her şeyin suçlusu sensin, öyle mi? Siz genç kızlar için her şeyin sebebi sizsiniz tabii.’’
‘’Ben evli bir kadınım.’’
‘’Evli bir kadın, balkonunda tanımadığı bir adamla yalnız. Zindana atın!’’
Rapunzel kollarını, karnında birleştirerek bakmaya devam etti. Jack, hafif gülerek;
‘’Hiçbir şey senin suçun değil prenses. Lütfen kendini suçlamayı bırak. Bana kendimi hatırlatıyorsun.’’
