DD -19

352 21 33
                                    

Bu bölüm çook geç geldi farkındayım. Ama bu bölümü 4 kere yazdım. İlk ikisini, beğenmedim sildim. 3. de eh dedim idare eder sonra ne oldu? Sİlindi.. ben de bu 4. kez yazdığımı ilk üçünün orta birleşimi olarak yazdım. yani bu bölüm 4 bölümlük olayı kapsadı gibi bir şey oldu.. Beklettiğim için özür dilerim.. İyi okumalar.. -Eiennoesu

‘’Anna.. Anna’yı kurtarmalısın!’’

‘’Ama sen—‘’

‘’Lütfen..’’

Jack, Elsa’nın gözlerine baktığında parmaklıkları bıraktı. Anna’ya doğru bakıyordu Elsa. Jack de kafasını oraya çevirdi. Ne yapıyordu bu deli kız? Dylan’ın ona doğru yaklaştığını görünce Anna’nın yanına indi. İnmeden önce Anna’nın arkasında Venüs’ün bahsettiği gibi bir delik açmayı ihmal etmemişti.

Dylan bir ok yaratıp yaklaşırken fısıldadı;

‘’Atla.’’

‘’Ne?’’

‘’Atla. Aşağı.’’ Dedikten sonra Anna arkasını döndü. Ona güvenebileceğini düşünüyordu.

Onu engelleyen neydi? Atlamalıydı. Çok geç olmadan.. Sadece Dylan’ın gerdiği oka odaklanmıştı. Jack daha fazla bekleyemeden Anna’yı karnından deliğe ittirdi. O sırada ok yayından çıkmıştı. Dylan’ın sesi bütün odada yankılandı.

‘’Kural 4: Geber.’’

Jack, Anna’yı ittirince Anna geçitten geçti. Jack tek bacağı üstünde dönüp oka baktığında ok darbesinden son anda bir sarkıt yaratarak kurtulabildi. Ancak ok o kadar güçlüydü ki sarkıtla birlikte parçalanıp büyükçe parçalara bölündü. Bir buz parçasının sivri ucu koluna saplanınca dengesini kaybetti. Tam düşecekken Dylan yanında belirdi ve karnına bir yumruk geçirdi.

Jack tuttuğu nefesini zorla verdi. Kolundaki buz parçası bütün kolunu dondurmaya başlamışken Dylan yakasından havaya kaldırdı onu.

‘’Sorun ne Jack? Neden gücünü kullanmıyorsun? Yoksa, kullanamıyor musun?’’

Jack bedenini serbest bıraktı. Dylan şaşkınlıkla Jack’in reflekssiz bedenini salladı.

‘’Hey! Ölmüş olamazsın değil mi? Jack Frost gerçekten bir soytarıdan ibaretmiş, görüyor musun Karlar Kraliçem?’’ dedi Elsa’ya doğru bakarken. Elsa dehşet içinde Dylan’a baktı. Bunca zamandır içindeki canavarı nasıl fark edememişti bu adamın?

Dylan, bileğindeki baskıyla önüne döndü. Jack, boştaki eliyle bileğini sıkıyordu. Yavaşça kafasını kaldırdı.

‘’Ona Karlar Kraliçem diyemezsin.’’ Dedi Dylan’ın karnına boştaki ayaklarıyla tekme atarken. Dylan bu beklemediği hamle karşısında geriye sendeledi. Jack de bundan yararlanıp Dylan’dan uzaklaştı.

Elsa, elindeki buzun kırılmasıyla ellerine baktı. Bir elinde babasının yüzüğünü tutuyordu. Diğer parmağındaki yüzüğü çıkarmayı denedi. Ne yaparsa yapsın çıkmıyordu! Jack’e doğru baktı. Neden ona doğru baktığında kalbinde bir sızı hissediyordu? Ondan nefret etmiyor muydu? Hayatına birden girmişti. Sürekli gölgesinde hissediyordu onu.

Bir sapık mıydı? Belki de onu takıntı haline getirmişti?

Dylan’ın odanın bir ucundan diğerine uçmasıyla bedenine bir şeyin yayıldığını hissetti. Parmağından bir iğne batırılmış gibiydi. Şırıngadaki bütün sıvı parmağından bedenine yayılıyordu sanki. Sonra bedenin kontrolünü kaybetti.

Donmuş DuygularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin