Multimedya:Ateş
Bölüm Müziği:Cevapsız SorularBirden ay ışığını kesti
Birde sen çok değiştin
Yaşananlar hiç yaşanmamış gibi
Söylenenler hiç söylenmemiş gibiBirde sen karşıma geçtin
Başka biri var biri var dedin
İnanamadım bittiğine
İnanamadım gittiğine...Ne sen baktın ardına ne ben
Hep ayrı yollarda yürüdük...Sustu bu gece karardı yine ay
Kaldı geriye cevapsız sorular
Uyandığımda onu ilk kim görecek
Bıraktığım düşü kim büyütecek'' Suuuuu in arabadan artık.Kızım kime diyorum ben kızım. Alez indi seni Bekliyor.Kızım Alez diyorum erkek kardeşin hani indi seni bekliyor ?''
Annem kulaklığımı çekip çıkarınca sinirle ona döndüm ve '' Efendim anne, yine ne var anne, noldu anne he özür dilerim gelmişiz.''Alez inmişti ve beni bekliyordu. Peki kimdi bu Alez.İşte benim üvey ikizim. Üvey dediğime bakmayın öz olsa bu kadar sevemezdim bu salağı. Alez,biricik kuzenim Melis ve Alez'e takıntılı olan Açelya ile hayatımı sürdürüyordum.Şoförümüz kapımda bekleyince inmek zorunda kaldığım da kafamı çevirdiğim zaman o büyük ama asla gitmek istemediğim okulumu gördüm.
Ve işte anneme sarkıntılık yapan müdürümüz yüzünden zorunda kaldığımız için yeni kolejimiz olan 'Tunalı Koleji'. Bu ne biçim bi kolej ismiydi ya.Annemin manken oluşu zaten tüm magazinleri üstümüze çekerken babamın da ünlü beyin cerrahı oluşu aynı zamanda dedemden kalan ve babamın hiç ama hiç istemediği fakat amcama da yardım etmek içinde ortak olduğu '' Arıkan Holding'' hayatımı çok zorlaştırıyordu.Hayatım boyunca gerçekten benimle ben olduğum için arkadaşım olan kişi sayısı çok azdı. Evet tamam kabul ediyorum mükemmel değildim ama güzeldim,anneme çeken güzel bir fiziğim ve zengin olduğum için benimle arkadaş olmak isteyen çok kişi vardı.Erkeklerden ve aşktan oldum olası iğrenmişken kuzenim Melis'in üvey ikizim Alez'i sevmesi hoşuma gitmiyor değildi.Amcam ve Melis'in ısrarları üzerine geldiğim Tunalı Koleji'ne bakarken salak Alez'in bana
'' Kızım hadi ne bakıyorsun hala içeri girelim. Derslere meraklı olmadığımı biliyorsun ama ilk günden geç kalmak istemezsin değil mi ikiz'' yerimden sıçradım.
Haklıydı.Kaydını bizle birlikte bu koleje aldıran Açelya tahmin ettiğim gibi kapıdan girer girmez yanımızda belirdi.Melis sağolsun sınıflarımızı biliyorduk.Açelya, Alez' le konuşurken Melis; Alez'e kötü bir bakış atınca güldüm. Ve kafamı çevirdiğimde iki çift mavi gözün beni izlediğini gördüm.İlk bakışta kahverengi zannettiğim o güzel gözler lacivert ve mavi arasında bir yerde geziniyordu. Maalesef ki annemin o menekşe rengi gözlerini alamayıp babamın kahverengi gözlerini almıştım.
''İşte sana bahsettiğim Ateş. Ateş Tunalı. Sanırım sen onu ben göstermeden gördün kuzen. ''Haklıydı. Gerçektende yakışıklıydı. Ama asla işim olmazdı. Kafamı çevirdiğim zaman Alez'le Melis farkında olmadan konuşarak benden uzaklaşıyorlardı. Madem tek kalmıştım sınıfa gidip Alez malını bekleyeyim dedim kendi kendime. Ve bir anda zil çaldı. O an işte olmaması gereken tek şey zilin çalmasıydı.Koskoca okulda sınıfımın yerini bilmiyorumdum ama hangi sınıf olduğunu biliyordum.Sakin olmaya çalıştım.Ve o ana girişten adımımı attım. Salak gibi telefonu elimden düşürdüm ve almaya eğildim. Aldım ve kendi kendime küfrederken kafamı kaldırdığımda o an sadece o iki çift mavi gözün dibimde oluşuny gördüm. Nefeslerimiz birbirine karışacak kadar dibimde.
''Önüne bak küçük kız.''Merhaba! Bu benim ilk kitabım benim her şeyimi affedin uzun bir başlangıç oldu umarım beğenirsiniz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Dünya
Chick-LitAşktan nefret eden bir kız aşka bu kadar aşık olabilir miydi?Aşka inanmayan bir erkek tek derdi basketbol ve kızlar olan bir erkek nasıl olur da aşık olur? Su ve Ateş'in iki farklı insanın iki ayrı dünyasının birleşmesiyle oluşan bu hikayeyi eğer i...